Probiyotik kelimesinin temeli Yunanca’ya dayanmakta olup, “yaşam için” anlamına gelmektedir. “Pros” ve “Bios” kelimelerinden oluşmaktadır. 1954 yıllarında ortaya çıkan bu terim için zaman içinde farklı tanımlar yapılmıştır. Son olarak 2002 yılında FAO (Gıda ve Tarım Örgütü) ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından; Probiyotikler, yeterli düzeyde uygulandığında canlı olarak seçilen mikroorganizmaların canlı suşları olarak tanımlanmıştır.
Probiyotikler bir başka ifadeyle; bağırsak hijyeninin sağlanması ve bağırsak sistemi üzerinde iyileştirici etkisi bulunan ve canlıda olumlu etkiler sağlayan, gıdalarda katkı formunda yer alabilen canlı mikroorganizmalardır. Klinik çalışma sonuçlarına göre probiyotikler, gastrointestinal hastalıklar (İrritabl bağırsak sendromu, gastrointestinal bozukluklar, helikobakter pilori‘nin ortadan kaldırılması) üzerinde iyileştirici etkilere sahiptir. Bununla birlikte probiyotikler inflamatuar bağırsak hastalıkları, ishal ve alerjik hastalıklar üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Fermente süt ürünleri, ekmek, turşu, yoğurt, şarap ve kefir, probiyotik bakımından zengin kaynaklardır.
Probiyotiklerin Etki Mekanizmaları
Probiyotikler, bakteriyel yapışmanın azaltılmasını, mukozal bariyer fonksiyonunun geliştirilmesini, doğuştan sahip olunan ve sonradan edinilen bağışıklık üzerinde olumlu etkiyi (düzenleyici T hücrelerinin aktivasyonu) ve biyoaktif bileşenleri aktive edici etki göstermektedir. Probiyotikler, bağırsak üzerindeki etkilerinin yanında kronik hastalıklar ve kanser üzerinde de fayda sağlamaktadır. Serum kolesterolünü düşürücü, alerjik hastalıkların ilerlemesini önleyici ve kadınlardaki bakteriyel enfeksiyonları azaltmaktadır.
Probiyotiklerin kanser üzerinde etki mekanizması ise bağırsak mikrobiyotasının iyileştirilmesi, bağırsak bariyerinin işlevinin arttırılması, potansiyel olarak karsinojen etkenlerin bozulması ve bağışıklığı güçlendirici etkisi yoluyla gerçekleşmektedir.
- Yapılan bir çalışmada, bir probiyotik çeşidinin (Bacillus polyfermenticus) insandaki kolon kanseri hücrelerinde IgG sentezini destekleyici etki gösterdiği ve bu sayede kanser önleyici olduğu sonucuna varılmıştır.
- Probiyotiklerin etkilerine ilişkin, kadınlar üzerinde yapılmış bir çalışmada; 6 ay süresince günlük olarak probiyotik alımının, serviks kanserinden sorumlu olduğu düşünülen bir virüsü ortadan kaldırıcı etki gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bir diğer çalışmaya göre, probiyotik uygulanması sonucunda serum plazma toplam kolesterol düzeyi, LDL-kolesterol ve trigliserit miktarları azalmıştır, HDL-kolesterol ise artmıştır. Bulgulara göre probiyotik alımı; atopik dermatit, astım ve alerjik hastalıklar üzerinde olumlu etkilidir. Bununla birlikte probiyotiklerin HIV hastalarında tedavi seyrinde faydalı olduğu belirtilmiştir.
Probiyotikler, hücrenin çoğalmasını ve hayatta kalmasını destekleyici etkiye sahip olup, bağırsak epitel bariyerlerinin yapısını değiştirir. Bağışıklık sisteminin modüle edilmesini sağlaması en güçlü etkileri arasındadır. Probiyotikler, belirli posa türlerini fermente edebilme özelliğine sahiptir. Buna bağlı olarak propiyonat, asetik asit ve bütirat gibi kısa zincirli yağ asitlerinin üretimini destekler. Kısa zincirli yağ asitleri; antikanser, antiinflamasyon ve antioksidan aktiviteyi arttırıcıdır. Probiyotikler; diyare tedavisinde, ülseratif kolit ve crohn hastalığı üzerinde de olumlu etkiye sahiptir.
Liu, Y., PhD, Q. Tran, D., MD, Rhoads, M., & MD. (2018). Probiotics in Disease Prevention and Treatment. Journal of clinical pharmacology, 1-2-5-8.
Nazir, Y., Hussain, S. A., Hamid, A. A., & Song, Y. (2018). Probiotics and Their Potential Preventive and Therapeutic Role for Cancer, High Serum Cholesterol, and Allergic and HIV Diseases. BioMed Research International, 1-2-3.
Sezen, A. (2013). Prebiyotik, Probiyotik ve Sinbiyotiklerin İnsan ve Hayvan Sağlığı Üzerine Etkileri. Atatürk Üniversitesi Veteriner Bilimleri Dergisi, 249-250-254.