Sindirim sistemi ve merkezi sinir sistemi arasında bulunan çift yönlü iletişim sistemi; nöral, hormonal ve immünolojik sinyallerin dengesinde önemli rol oynar. Bağırsak, yolladığı mesajlarla beyni etkileyebildiği gibi beyin de gastrointestinal ve immün* sistem fonksiyonlarını etkileyebilir.
Gastrointestinal kanal boyunca yer alan enteroendokrin* hücreleri; iştah, insülin sekresyonu* ve sindirim sistemi hareketliliğinin kontrolünde çok önemlidir. Bağırsak ile beyin arasındaki hormonal ve sinirsel sinyaller, birçok sindirim fonksiyonunda şarttır. Bağırsakların algılayıcı reseptörleri pek çok hormonun salınımını kontrol ettiği için kilit bir role sahiptir.
Diyet ve mikrobiyota* kompozisyonu gibi faktörler, bağırsaktaki farklı duyu reseptörlerinin aktivasyonunu düzenler ve sindirimde değişikliklere sebep olan hormonların salınımını çift yönlü (azalan/artan) olarak uyarır.
- Beyin ve mide-bağırsak arasında bağlantıyı kuran sinir; vagus siniridir. Bağırsaklarda meydana gelen sinirsel, hormonal ve en ilginci de bakteriyel değişiklikler vagus siniri ile beyne iletilir.
Yetişkinlerde, diyette yapılan önemli değişiklikler birkaç gün içinde mikrobiyotada büyük değişimler yaratabilir. Bağırsak mikrobiyotasının ve metabolizmasının diyet veya başka bir çevresel etmenle değiştirilmesi, patojen mikroorganizmaların aşırı büyümesi ile karakterize disbiyoz durumuna neden olabilir.
Simbiyotik*-patojenik* mikroorganizma dengesinin değişimi, bağırsak bariyer fonksiyonunun azalmasına (sızdıran bağırsak) ve daha sonra kronik inflamasyona neden olabilir. Beyin fonksiyonları etkilenerek bilişsel ve davranışsal anormallikler oluşabilir.
Nörotransmitterler ve Bağırsak Mikrobiyotası İlişkisi
Bağırsak mikrobiyomu; GABA, noradrenalin, serotonin ve dopamin gibi sinirsel fonksiyonları etkileyen nörotransmitter* maddeler salgılar. Örneğin; Bifidobacterium türlerinin GABA, Lactobacillus’ların ise asetilkolin ve GABA üretmesi gibi.
Nörotransmitter moleküller, vagus siniri aracılığıyla, beyin fonksiyonu ve davranışları etkileme kabiliyetine sahiptir.
Serotonin maddesinin, beyin nörotransmitteri olma işlevi yanında sindirim sisteminde düzenleyici bir faktör olarak da rolü vardır. Serotoninin %90’ından fazlası bağırsaklarda sentezlenir.
Probiyotiklerin Beyin Fonksiyonlarına Etkisi Nedir?
- Plasebo kontrollü insan çalışmalarında; probiyotik alımının, triptofan seviyelerini artırarak kaygıyı ve stres algılarını azaltabildiği ve mental durumu iyileştirebildiği gösterilmiştir.
Gamma linolenik asit gibi antiinflamatuar etkili yağ asitlerinin, plazma seviyeleri probiyotiklerle birlikte kullanıldığında artmaktadır.
Probiyotikler ve bağırsak mikrobiyotasının genel durumu, magnezyum ve çinko gibi ruh halini düzenleyen minerallerin dokulardaki seviyelerini etkileyebilir
Anksiyete ve Depresyonda Bağırsak Mikrobiyotasının Etkisi
Bu alanda yapılan çalışmalarda daha çok hayvanlar üzerine yoğunlaşılmış olup bir çalışmada; ratlara Campylobacter jejuni adında bakterinin verilmesi sonucu anksiyete benzeri davranışlar gözlenmiştir.
- Başka bir çalışmada; deneysel olarak depresyon oluşturulmuş daha sonra sadece Bifidobacterium infantis bakterisi verilerek durum geri döndürülebilmiştir.
Antidepresan özelliğe sahip olması nedeniyle Bifidobacterium infantis “psikobiyotik” olarak adlandırılır. Bu bakteri türü, yenidoğan bağırsağında ve probiyotik kapsüllerinde baskın olarak bulunur. Ek olarak beyin ve bağırsağın güçlü ilişkisinde immün sistemin de rolü olduğu çalışmalarla ortaya konmuştur.
- Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesiyle bağırsak mikrobiyotasında çeşitlilik elde edildiği, hafıza ve öğrenme yeteneğinde de birtakım farklılıklar oluşturduğu hayvan deneyleri ile saptanmıştır. Ancak bilişsel bozuklukların anksiyete aracılığıyla mı yoksa doğrudan mı meydana geldiği net olarak bilinmemektedir.
Beyin-Bağırsak Aksının Bozulması Hangi Hastalıklara Yol Açabilir?
Bağırsak sağlığının bozulması; nörolojik ve nöropsikiyatrik hastalıklarla ilişkilidir. Bu hastalıklar arasında; Multiple Skleroz (MS), Parkinson, Otizm Spektrum Bozukluğu, Alzheimer, Amyotrofik Lateral Skleroz, Prion hastalığı, Creutzfeldt-Jakob hastalığı, Geçici Spongiform Ensefalopati sayılır.
Beyin-bağırsak ilişkisinde meydana gelen problemler; davranışsal bozukluklar, depresyon, anksiyete, yorgunluk, stres, bilişsel-zihinsel sorunlar gibi durumlara da yol açabilmektedir.
Enteroendokrin: Sindirim kanalının mukozasında yer alan
Sekresyon: Salgılanma
Mikrobiyota: Mikroorganizma topluluğuna verilen isim
Simbiyotik: Yardımlaşarak yaşayan
Patojenik: Zararlı, hastalık yapan
Nörotransmitter: Nöronlar (beyin hücreleri) arasındaki iletişimi sağlayan kimyasallara verilen isim
Doğan, A., Yaşar, S., Kayhan, S., Kırmızıgöz, Ş., & Kaplan, A. (2018). Bağırsak-Beyin Aksı. Türk Nöroşirürji Dergisi.
Evrensel , A., & Ceylan, M. E. (2015). Bağırsak Beyin Ekseni: Psikiyatrik Bozukluklarda Bağırsak Mikrobiyotasının Rolü. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar.
Oriach, C. S., Robertson, R. C., Stanton, C., Cryan, J. F., & Dinan, T. G. (2016). Food Of Thought: The role of nutrition in the microbiota gut brain axis. Clinical Nutrition Experimental .
Selhub, E. M., Logan, A. C., & Bested, A. C. (2014). Fermented Foods, Microbiota, and Mental Health: Ancient Practice Meet Nutritional Psychiatry. Journal of Physiological Anthrophology.
Yano, J. M., Yu, K., Donaldson, G. P., Shastri, G. G., Ann, P., Ma, L., . . . Hsiao, E. Y. (2015). Indigenous Bacteria from the Microbiota Regulate Host Serotonin Biosynthesis. Cell.