Demans’ın en yaygın formlarından biri olan Alzheimer, ilerleyici nörodejeneratif bir bozukluktur. Bellek, düşünce ve davranışla ilgili etkilere sebep olur.
- Alzheimer, dünyada yaklaşık 15 milyon insanı etkiler.
Dünyadaki sağlık harcamasının büyük bir kısmı doğrudan ya da dolaylı olarak Alzheimer’la ilgilidir. Kronik bir hastalık olan Alzheimer, ilerleyen birkaç yıl içinde daha da kötüleşmektedir. Alzheimer’la yaşayan hastalar, yaklaşık sekiz yıl içerisinde semptomları algılamaya başlar. Sağ kalma ise süreleri farklıdır. Yaş ve diğer sağlık koşullarına bağlı olarak yirmi yıla kadar yaşayabilirler. Alzheimer ilerleyici bir hastalık olsa da, kişinin sağlık öyküsü ve hasta olmadan önceki kişiliğine bağlı olarak daha hızlı veya daha yavaş ortaya çıkabilir.
Alzheimer Aşamaları ve Belirtileri
Alzheimer, görülen semptomlarıyla üç aşamaya ayrılır. İlk aşamada erken belirtileri olanİ kısa süreli hafıza kaybı, son olayları hatırlayıp anlamada zorluk, genel unutkanlık, yabancı yerlerde duygu kaybıdır. Alzheimer ikinci aşamasında; evde kaybolmuş hissetmek, kişisel bakım konusunda yardıma ihtiyaç duymak, aile fertlerinin adlarını unutmak, iletişimde artan zorluk, tekrarlı hareketler yaşama ve sürekli sorgulamadır. Son aşamasında ise; zaman ve yerden habersiz olmak, mantıksal konuşma güçlüğü geçirme, aile üyelerini tanıyamama ya da isimlerini hatırlayamama, yürümede zorluk, saldırgan davranış göstermedir.
Alzheimer Risk Faktörleri
Yaşlanma en önemli risk faktörüdür. 65 yaşından daha yaşlı kişiler daha çok etkilenmektedir. Ancak Alzheimer, yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu değildir.
Yetişkinlerde Alzheimer görülmesinde genetiğin birinci derecede etkili olduğu görülmektedir. Genetiğin Alzheimer‘la olan ilişkisinde APOE geninin etkisi düşünülmektedir. Bu genin bir formu olan APOE4 geni, hastalığın gelişme riskinin artmasında ve erken yaşta başlangıcıyla ilgilidir. Genetik açıdan down sendromlu bireylerde hastalığın gelişme olasılığı daha yüksektir. Bu bireylerde Alzheimer daha erken yaşta başlamaktadır. Ancak hastalığın gelişmesi için bu genin mutasyona uğraması zorunlu değildir. Ayrıca Alzheimer’da genetik mekanizmalar büyük ölçüde açıklanmamıştır.
Depresyon, eğitime ulaşmada zorluk, sosyal izolasyon ve bilişsel hareketsizlik; Alzheimer hastalığında potansiyel ve değiştirilebilir risk faktörleridir. Ayrıca baş ve kafa travması olanlar da büyük risk altındadır. Risk faktörleri arasında cinsiyet de bulunmaktadır. Kadınların erkeklerden daha uzun yaşamasından dolayı, kadınlarda Alzheimer görülme riski daha yüksektir.
Beslenme ve Alzheimer
Alzheimer’da yaşam tarzıyla ilgili olan faktörler değiştirilebilir risk faktörleridir. Alzheimer için yapılan çalışmalarda diyet faktörü ilginç sonuçlar göstermektedir. Özellikle Akdeniz diyetinin düşük Alzheimer insidansıyla ilgili olduğu bulunmuştur.
- Yapılan diğer çalışmalarda; yaşlı insanlarda bilişsel eksiklikle vitamin B1, B2, B6, B12 ve folat eksikliğinin ilşkili olduğu görülmektedir. Diyetle ilgili olarak; doymuş yağ asidi fazla alımı, hayvan modellerinin beyinlerinde amiloid beta birikimini ve oksidatif stresi arttırmıştır.
- Yapılan son çalışmalar sonucunda; bakır metabolizmasındaki değişikliklerin Alzheimer için patojenik faktör olduğu düşünülmektedir. Bakırın, beyin sağlığı üzerine zararlı etkisi olduğuna dair bilimsel kanıtlar bulunmasına rağmen yeterli değildir.
Kanıtlar yeterli olmasa da, bakırın Alzheimerla ilişkisi olduğu benimsenebilir. Bu sebeple, düşük bakır diyeti bazı kesimlerce desteklenmektedir. Bu diyette; bakırı yüksek oranda içeren yiyecekler, yağlı yiyecekler ve alkol tüketimi azaltılmaktadır. Diyetle alınan bakırın %25’i içme suyundan gelmektedir. Değiştirilmiş bakır metabolizmasıyla birlikte düşük bakır diyeti, yetişkinlerde Alzheimer risk faktörünü azaltabilir.
Her ne kadar güncel bilimsel kanıtlar eksik olsa da, bulunan önemli kanıtların desteklenmesine göre sağlıklı beslenme adımları ve düzenli fiziksel egzersiz, Alzheimer gelişme riskini azaltabilir. Bu yaşam tarzı değişikliğinin hiçbir zararı olmamakla birlikte; vücut ağırlığı, kardiyovasküler sağlık ve diyabet riskini önlemede mevcut ek avantajları bulunmaktadır.
Alzheimer riskini azaltmak için;
- Doymuş yağ ve trans yağ alımınızı en aza indirin. Doymuş yağı öncelikle günlük ürünlerden, etle ve belirli yağlardan (Hindistan cevizi yağı, palm yağı) karşılayın. Trans yağ; daha çok hamur işi, kızartılmış gıdalar, etiket kısmında hidrojeninl yağ yazan gıdalarda bulunur.
- Vitamin E’yi gıda takviyeleri yerine, yiyeceklerle karşılayın. Sağlıklı vitamin E kaynakları; vitamin E içeren tohumlar, fındık, yeşil yapraklı sebzelerdir. Önerilen vitamin E alımı (RDA) 15 mg/gündür.
- B12 vitamini güvenilir kaynaklardan alınmalı ya da takviye şeklinde alınmalıdır. Kan vitamin B12 seviyesi düzenli olarak kontrol edilmelidir. Önerilen vitamin B12 alımı (RDA) 2,4 mg/gündür.
- Vitamin takviyelerinde, demir ve bakır içermeyen çeşitler, bir uzman kontrolünde alınmalıdır.
- Alüminyumun Alzheimerda rolü kanıtlanmayıp hala araştırılsa da, kullanımını en aza indirmek daha uygundur. Alüminyuma maruz kalmayı en aza indirmek için; kabartma tozu, antiasit, alüminyum içeren ürünlerden uzak durulmalıdır.
- Haftada en az 3 kez 40 dakika tempolu yürüyüş yapılmalıdır.
Squitti, R. S. (2014). Low-copper diet as a preventive strategy for Alzheimer’s disease. Neurobiology of Aging, 40,45,47,48.
Barnard , N. B. (2014). Dietary and lifestyle guidelines for the preventation of Alzheimer’s disease. Neurobiology of Aging , 75,77.
Merhabalar, yazılarınızla yeni tanıştım ve izleyip okuyup bilgilenmel için güzel ve güvenilir bir kaynak olarak değerlendirdim; emeklerinize sağlık. Bir sorum olacak, bilhassa alzheimer başta olmak üzere ve başka pekçok hastalığın önlenebilmesi açısından B12 düzeyinin yaş ve cinsiyet grupları açısından en az hangi düzeyde olması beklenmelidir, bununla ilgili bilgilenmek isterdim çünkü her doktor ölçülen benzer B12 düzeyi için farklı yorum yapıyor, eksik buluyor ya da aynı düzey B12 için gayet iyi yüksek diyebiliyor. Bu konuda bilgi verebilirseniz öyle mutlu olacağım ki. Şimdiden teşekkürlerimle 🙏🌸
Merhaba,öncelikle güzel yorumunuz için teşekkür ederim.B12 vitamini 15 yaş ve üzeri kadın ve erkeklerde 4 mcg olmalıdır.Gebelerde 4,5 mcg , emziklilerde ise 5 mcg olmalıdır.Çocuk ve bebeklerde oran daha düşüktür.Bu verdiğim oranlar Türkiye beslenme ve sağlık araştırmaları 2010 verilerine göre kabul edilmiş oranlardır.Bir sonraki yazımda B12 ile ilgili makale paylaşacağım.B12 eksikliği ile ilgili öneriler mevcut.Oradan daha detaylı bakabilirsiniz.Sağlıkla kalın😊