ABD ve diğer Batı ülkelerinde, süper gıda olarak adlandırılan hindistan cevizi; birçok tropikal ve subtropikal kıyı bölgesinde yüzyıllardır tüketilmektedir. Kilo verme, kalp sağlığı, güçlendirilmiş bağışıklık, yara iyileşmesi, gelişmiş hafıza, cilt nemi, ağız sağlığı gibi çeşitli faydalar sunan fonksiyonel bir gıda statüsüne yükselmiştir. Bu bölgelerin çoğunda, hindistan cevizi ağacı hayatlarının bir parçası olarak kabul edildiğinden, “hayat ağacı” olarak tanımlanmaktadır.
Hindistan cevizi yağı, %99,9 oranında yağ asidi içermekte ve bu yağ asitlerinin %91,9’u doymuş, %6,4’ü tekli doymamış ve %1,5’i ise çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır. Hindistan cevizi yağı, tüm yağ kaynakları arasında en yüksek doymuş yağ oranına sahiptir.
- Yapılan çalışmalar; Hindistan cevizi yağının sürekli tüketiminin, LDL* kolesterolde artışa yol açabileceğini göstermektedir.
AHA* ve USDA*, doymuş yağ alımının, günlük toplam kalorinin %10’undan daha az olması gerektiğini tavsiye etmektedir. Son dönemlerde hindistan cevizi yağı ve diğer hindistan cevizi ürünlerinin tüketimi katlanarak artmaktadır. Özellikle çeşitli medyatik iletişim araçlarında, spor ve televizyon ünlüleri aracılığıyla, sağlık ve güzellik yararlarından fazlaca bahsedilmekte ve kullanımı desteklenmektedir.
Hindistan Cevizi Yağının Kolesterol Metabolizması ve Kardiyovasküler Hastalıklar Üzerine Etkisi
Makro besin öğelerinin serum LDL kolesterol düzeyleri üzerindeki etkisi, ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalıklarla doğrudan ilişkilidir. Doymuş yağlar, trans-yağ asitleri ve bunların serum LDL kolesterol düzeyini arttırma etkisi; artmış kardiyovasküler hastalık mortalitesi* ile bağlantılıdır. Farklı yağ asitlerinin serum kolesterol düzeyleri üzerindeki etkilerine; hindistan cevizi yağında fazlaca bulunan laurik asidin, HDL* kolesterolü arttırması örnek verilebilir. Hindistan cevizi yağının yararlı etkilerini destekleyen araştırmalar, genellikle bu özelliği bir bonus etkisi olarak görmektedir.
Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerinin kıyı bölgelerindeki yerli halkın, düşük kardiyovasküler hastalık prevalansı ve hindistan cevizini bol miktarda tüketmesi; hindistan cevizi yağının bu kadar desteklenmesinin bir nedenidir. Ancak, kıyı halkının geleneksel diyetleri; bol miktarda balık ve lif içerirken, daha az rafine gıda, tuz, şeker ve alkol içerdiği unutulmamalı, bu durum yalnızca hindistan cevizi tüketimine bağlı olarak yorumlanmamalıdır.
- Yapılan bazı vaka kontrol çalışmalarında; sağlıklı kişiler ve koroner kalp hastalığı olanlar karşılaştırılmış, hindistan cevizi tüketim miktarının her iki grup için de aynı olduğu görülmüştür.
Daha uzun vadeli çalışmalarla, hindistan cevizi yağının etkileri kanıtlanana kadar, doymuş yağ sınıfında olduğu unutulmamalı ve tüketim miktarı USDA’nın önerdiği seviyeleri geçmemelidir. Fonksiyonel gıda olarak bu kadar abartılmasının ardında, büyük pazarlama stratejilerinin olduğu unutulmamalıdır.
- Mevcut çalışmalara dayanarak söyleyebiliriz ki; hindistan cevizi yağı tüketimi, diğer doymuş yağlara benzer oranda, serum LDL kolesterol seviyesini arttırmaktadır. Kardiyovasküler sağlık üzerindeki uzun vadeli etkisi ilgi çekici olsa da yeterince aydınlatılmamıştır.
Sonuç olarak;
Hindistan cevizi yağı ile ilgili yapılan insan çalışmaları yetersiz olduğundan; kullanımının süreklilik haline getirilmemesi gerekmektedir.
AHA: Amerikan Kalp Birliği
USDA: ABD Tarım Bakanlığı
Mortalite: Ölüm oranı
HDL: Yüksek yoğunluklu lipoprotein, halk arasında iyi kolesterol olarak bilinir.
Lockyer, S., Stanner, S. Coconut Oil – a Nutty Idea? 2016, British Nutrition Foundation Nutrition Bulletin, s. 42 –54.
Bu gayret açıklayıcı oldu. Teşekkür ederiz.