Ülseratif kolit, kalın bağırsağın içini saran tabakanın (mukoza – submukoza) iltihaplanmasıdır. İltihabi değişikliğin olduğu bölgede, yani mukozada ülserler meydana gelir. Bu nedenle hastalığa, ülserle karakterize anlamına gelen ülseratif kolit denmektedir. Ülseratif kolitte tanı; klinik, anamnez ve endoskopi ile konur. Hastalık genellikle 20 ile 40 yaş arasında ortaya çıkmaktadır.
Ülseratif Kolit Klinik Bulguları
En sık görülen bulgu kanlı diyaredir (ishal). Karın ağrısı, sık dışkılama, rektal bölgede tutulma varsa buna bağlı kabızlık, karında kramp, bulantı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı diğer yaygın bulgularıdır. Ülseratif koliti olan çocuklarda gelişmenin durması ya da büyüme yetersizliği görülebilir.
Ülseratif Kolit Tedavisi
Tedavinin seçimi hastalığın derecesine, seyrine, ekstraintestinal bulgulara, kullanılan ilaçlara ve hastanın tercihine göre yapılmalıdır. Amaç, akut dönemdeki klinik bulguların azaltılıp, kontrol altına alınması, hastanın yeterli ve dengeli beslenmesi ve mukozanın iyileşmesini sağlamaktır.
Ülseratif Kolitte Diyet Tedavisi
Hastalarda; iştahsızlık, diyare, kusma ve bulantı görüldüğünden yeterli beslenemezler. Bu nedenle malnütrisyon görülmektedir. Özellikle akut dönemde, hastalar enerji ve besin öğeleri bakımından yeterli beslenmelidir. Enerji ihtiyaçlarının karşılanmadığı durumlarda besin desteği yapılmalıdır.
Hastaların bulguları göz önüne alınarak diyetleri düzenlenmelidir.
- Yüksek enerji ve protein içermelidir.
- Yağlar, bağırsak hareketlerini hızlandırdığı için yağ alımı azaltılmalıdır.
- Yağ türü olarak orta zincirli yağ asitleri tercih edilmelidir. Omega-3 yağ asitlerinin de iyileştirici rolü olduğu için beslenmelerine eklenmelidir.
- Daha küçük porsiyonlar halinde, günlük 5-6 öğün olacak şekilde, az posalı, vitamin ve mineralden zengin öğünlere yer verilmelidir.
- Yağlı ve kızarmış ürünler gaza ve diyareye neden olduğundan çok fazla tüketilmemelidir.
- Süt ve süt ürünlerine intolerans varsa azaltılmalı veya diyetten çıkartılmalıdır.
- Katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durulmalıdır.
- Tatlandırıcılar diyare olasılığını arttırdığından uzak durulmalıdır.
- Baharatlı, tuzlu ve acılı gıdaların tüketimi azaltılmalıdır.
- Kullanılan bazı ilaçlar folik asit yetersizliğine sebep olmaktadır. Bu nedenle, diyete folik asitten zengin besinlerin eklenmesi fayda sağlayacaktır.
Baysal, A ve ark. Diyet El Kitabı. Ankara : Hatiboğlu Yayınları , 2014. s. 169-170.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıklarında Klinik Belirtiler. Demir, N., Erzin, Y.Z. 2014, Güncel Gastroenteroloji, s. 423-435.
İnflamatuar Barsak Hastalıkları: Etyopatogenez, Semptomatoloji, Tanı ve Komplikasyonlar. Oktay, E. [Dü.] İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri. 2001. Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Sempozyumu. s. 199-206.
Molodecky, N.A et al. Increasing Incidence and Prevalence of the Inflammatory Bowel Diseases with Time, Based on Systematic Review. Gastroenterology. 2012, s. 46 –54.
Kaya, M., Ekin, N. Ülseratif Kolitte Güncel Tedavi. Güncel Gastroenteroloji. 2012, s. 136-141.
Sobotka, L. Klinik Nütrisyonun Temelleri. Ankara : Kepan, 2013. S. 458-465.