Omega-3, insan vücudu için gerekli olan, ancak insan vücudunun üretemediği bir grup temel yağ asidine verilen addır. Bedenimizi yapılandıran hücrelerin en iyi derecede çalışmasını sağlar. Bu yüzden tüketilen besinlerle yeterli alımı sağlanamadığı takdirde gıda takviyesi olarak dışarıdan alınması gerekir.
Tabii bütün omegalar aynı değildir.
Omega-6 da Omega-3 gibi yiyeceklerle alınan temel yağ asitlerindendir. Kuruyemiş, et, tavuk, yumurta, yemeklik yağların her çeşidinde ve süt ürünlerinde bulunur. Dolayısıyla toplumumuzda omega-6 eksikliği bir yana dursun genellikle fazlalığıyla karşılaşılır.
Bir diğer yağ asidi olan Omega-9 yağ asitleri ise vücutta üretilebildiği için elzem yağ asidi değildir. Yani dışarıdan ek gıdayla alınması gerekmez.
Omega-3’e dönecek olursak, Omega-3 üç çeşittir; Alfa-Lionelik Asit (ALA), Eikosapentaenoik Asit (EPA) ve Dokosaheksaenoik Asit (DHA).
EPA ve DHA; somon, uskumru, alabalık, ton balığı, lüfer, karides gibi özellikle yağlı ve soğuk su balıkları olmak üzere deniz ürünleri, yumurta, süt ürünleri ve anne sütünde bulunur. ALA ise chia tohumu, keten tohumu, kabak çekirdeği, soya yağı, soya fasulyesi, yeşil yapraklı sebzeler ve cevizde bulunur. Okuduğunuz üzere ALA bitkisel kaynaklı bir omega-3 olduğu için insan vücudunun bundan yararlanma oranı düşüktür. Bu yüzden bu bitkisel kaynaklı omega-3 yağ asitleri karaciğer tarafından hayvansal omega-3 yağ asitlerine dönüştürülür. Tüketilen ALA miktarının yaklaşık %10-15’i EPA ve DHA’ya dönüşür. Balık yemeyen kişiler için ALA bakımından zengin bitkisel kaynaklar bir seçenek olabilir fakat 7 gram bitkisel kaynaklı Omega-3’ün vücudumuzda bir gram hayvansal Omega-3’e dönüştüğünü de hesaba katarsak bu oran insan vücudu için yetersiz kalabilir.
Şimdi omega-3’ün sağlığımız üzerindeki altı muhteşem etkisine bakalım:
1) KALP-DAMAR SAĞLIĞI
Omega-3 kanı sulandırır, ritim bozukluklarını düzenler, damar sertliğini giderir, kolesterol ve trigiseridleri düşürür.
2) ANNE-BEBEK SAĞLIĞI
Omega-3 yağ asidi yaşam döngümüzün en başından sonuna kadar ihtiyaç duyduğumuz bir maddedir. Bu yüzden gebelik öncesinde, gebelikte ve gebelik sonrasında bebek ve annenin sağlığı için annenin DHA rezervlerinin dolu olması gerekir. DHA’nın en önemli kaynaklarından biri anne sütüdür, ilk altı ay anne sütüyle beslenmek bebeklerin bilişsel fonksiyonları açısından çok önemlidir.
3) İNSÜLİN DİRENCİ VE ZAYIFLAMA
Omega-3 vücuttaki yağ depolanmasını önleyerek kilo alımını azaltır. Omega-3 eksikliği de diğer birçok etken gibi insülin direncini tetikler.
4) DEPRESYON
Yapılan araştırmalara göre depresyona ve duygu bozukluğuna karşı omega-3 almak kişi üzerinde büyük oranda iyileşme sağlıyor.
5) UNUTKANLIK VE ALZHEIMER
Beyin dokusunun büyük bir kısmı DHA yağ asitlerinden oluşur. Özellikle nöron (sinir hücresi) bağlantı noktalarında bu oran %50’ye ulaşır. Omega-3 eksikliğinde beynin işlevlerinin azalması, hafıza kaybı ve sinir sisteminin düzensiz çalışması gibi etkiler görülür.
6) GÖZ SAĞLIĞI
Gözdeki retina tabakasında yüksek oranda DHA bulunur. Bu yüzden bebek ve çocuklarda göz gelişimi için omega-3 alımı çok önemlidir. Şeker hastalığına bağlı göz bozukluğu ve sarı nokta hastalığı gibi bazı görme problemlerinin de düşük omega-3 alımına bağlı olduğu saptanmıştır.