Anne sütü; infantlarda ilk altı ay büyüme ve gelişmeyi sağlayan bütün enerjiyi, besin öğelerini ve sıvıyı içermektedir. Doğumdan sonraki altı ayda, bebeğin fizyolojik ve psikoksosyal ihtiyaçlarını karşılayan anne sütünün biyoyararlılığı oldukça yüksektir. Anne sütü, bebekler için en uygun besin olmasıyla beraber, hem bebek, hem de anne için; bağışıklık, gelişim, psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan birçok fayda sağlamaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF* önerilerine göre; tüm bebeklerin ilk 6 ay yalnızca anne sütü, sonrasında da 2 yaşına kadar tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütü alması gerekmektedir. Normal beyin gelişimi için gerekli olan yeterli beslenme, bireyin bilişsel ve sosyal becerilerinin temellerinin atıldığı gebelik ve yaşamın ilk iki yılında sağlanır. Nörogelişimsel süreçler, besin öğesi eksikliklerinden doğrudan etkilenir. Çocuğun davranış ve tecrübeleri yetersiz beslenmeden etkilendiğinden, beyin gelişiminde olumsuz etkiye sebep olur. Yetersiz beslenme sonucu meydana gelen; ağır akut malnutrisyon, kronik malnutrisyon ve demir eksikliği anemisi ile iyot eksikliğinin, beyin gelişimini etkilediğine dair bulunan kanıtlar, bu durumların önlenmesini gerekli kılmıştır.
Beyin gelişimi, beyin sapı gibi daha ilkel alanlardan ilerleyerek, frontal beyin alanları gibi daha gelişmiş alanlar ile biten, belirli bir paterni takip etmektedir. Öndeki alanlar; akıl yürütme, algı ve motor kontrol gibi işlevlerden sorumludur. Emzirmenin beyin gelişimi üzerine etkisi, özellikle bilişsel gelişim ve görsel zeka gelişimi, birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Yapılan çalışmalar; anne sütüyle beslenen çocukların, beş yaşına geldiklerinde bilişsel fonksiyonlarının daha yüksek olduğunu göstermiştir.
- “Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği” uygulanan bir grup ilkokul çocuğu ile yapılan bir araştırmada; anne sütü alan çocukların puanının, biberon alan çocuklara göre sekiz puan yüksek olduğu bildirilmiştir.
- 10 yaşındaki 980 çocuk arasında, anne sütü verme süresinin beyin gelişimine katkısını ortaya çıkarmak amacıyla yapılan bir araştırmada; en az 6 ay anne sütüyle beslenen çocukların, 6 aydan daha kısa süre anne sütüyle beslenenlere göre akademik olarak daha başarılı olduğu saptanmıştır.
Anne sütünün beyin gelişimine etkilerine dair en akla yatkın açıklamalardan biri; etkinin, uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerinin (LCPUFA), özellikle de bebeklik döneminde nöral membranlarda biriken n/3 (omega-3) yağ asidi dokosahekzaenoik asidin (DHA) anne sütü içeriğinde bulunmasıdır. LCPUFA açısından zengin olan anne sütü, bu özelliğiyle; beyin fonksiyonları, retinal işlevler, miyelin üretimi ve hücre çoğalmasında etkili olmasını sağlamaktadır. Bebekler için gerekli olan linoleik asit, linolenik asit, eicosapentaenoik asit (EPA) ve dakosahekzaenoik asit (DHA) gibi elzem yağ asitlerinin tamamı anne sütünde yeterli miktarda bulunmaktadır. Anne sütünde bulunan DHA içeriği; toplam yağ asidi içeriğinin %0.1-0.3’ünü oluştururken, toplam n / 3 yağ asidi içeriği ise %1.5-2.5’ini oluşturmaktadır. Gereksinmelerin belirlenmesi açısından, DHA düzeyini en iyi gösteren n/6–n/3 oranının bilinmesi gereklidir. Anne sütünde bu oran 5.8-17.8 aralığında bulunmaktadır.
Taurin, LCPUFA ve sinir büyüme faktörleri beyin gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Linoleik asit ve linolenik asit, miyelinizasyon için gerekli olan yağ asitleridir. Dokosaheksanoik asit linoleik asitten, araşidonik asit de linolenik asitten yapılmaktadır. Dokosaheksanoik asit ve araşidonik asit, hücre zarı ve beyin gelişimi üzerine etkileri açısından önemli bir yere sahiptir.
- Çalışmalarda birçok farklı görüş ortaya çıkmış olsa bile, çalışmaların tamamında; anne sütü alan çocukların, anne sütü almayan çocuklar karşısında, görsel hafıza ve nörogelişimsel sonuçlarının daha iyi olduğu sonucuna varılmıştır.
Anne sütünde beyin gelişimine katkıda bulunan bir diğer bileşen de laktozdur. En önemli karbonhidratlardan biri olan laktoz, beyin ve spinal korddaki galaktopeptitlerin yapısına katılarak beyin gelişiminde rol oynar. Anne sütündeki laktoz miktarı inek sütüne oranla daha fazladır (7,1 g/dl-4,1g/dl).
Büyüme ve gelişme için temel ihtiyaç olan anne sütü, her çocuk için elzem ve birçok faydaya sahip olduğu için sadece bazı nadir durumlarda verilmez. Annenin ağır hastalığı veya psikozu olması durumu ve annenin kemoterapi/radyoterapi gördüğü durumlar, anne sütünün verilmesine engel olmaktadır. Süt çocukluğu döneminde olduğu kadar, erişkin dönemde de sayısız faydaya sahip olan bu besin kaynağına tüm bebeklerin erişmesini sağlamak ve tüm annelere emzirmeleri konusunda destek çıkmak en önemli görevlerimiz arasındadır.
Topal, S ve ark. Süt Çocukluğu Döneminde Beslenme. 2016, Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi, s. 63-70.
Samur, G. Anne Sütü. Ankara : T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Daire Başkanlığı, Şubat 2008.
Boström, Kristina . The Cognıtıve and Neurodevelopmental Benefıts of Breastfeedıng: Nutrition or Parent-Infant Interaction, 2014.
Michaelsen, K.F et al. Breast-Feeding and Brain Development. 2003, Scandinavian Journal of Nutrition, s. 147-151.
Noğay, N.H. Beslenmenin Beyin Gelişimi Üzerindeki Etkisi. 2012, Electronic Journal of Vocational Colleges, s. 42-45.
Gür, E. Anne Sütü İle Beslenme. 2007, Türk Ped Arş, s. 11-15.