Toplumda besinlerin oluşturduğu her türlü olumsuz etki besin alerjisi olarak bilinse de alerji her durum için geçerli değildir. Besin reaksiyonları başlığı altında toplanan bu etkiler ikiye ayrılmaktadır; besin intoleransı ve aşırı duyarlılık reaksiyonları. İmmün bazlı olan bu aşırı duyarlılık reaksiyonları besin alerjisi olarak adlandırılmaktadır. Anne karnından başlayarak yaşama etki eden bu besin alerjileri çocuklarda %2-8 oranında görülürken, yetişkinlerde %1 oranında görülmektedir. Besin alerjisi besinin yalnızca tüketilmesiyle değil, aynı zamanda dokunulması ve koklanmasıyla da meydana gelebilmektedir.
İnek sütü proteinleri %80 kazein ve %20 oranında whey proteinlerinden oluşmaktadır. İnek sütünde bulunan yirmiden fazla proteinden başlıca 5 tanesi; alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin ve beta laktoglobulin alerjik özellik göstermektedir. Süt çocukluğu döneminde beslenmeye katılan ilk yabancı protein inek sütüdür. Bu nedenle immünolojik tolerans mekanizmaları olgunlaşmamış bebek ve küçük çocuklar arasında en yaygın görülen besin alerjisi inek sütü protein alerjisidir. Erken çocuklukta en sık görülen İnek Sütü Protein Alerjisine (İSPA) süt çocuklarında %2-3 oranında rastlanmaktadır. Bebek ve küçük çocuklarda yaygın olarak görülen bu alerji 1 yaşından sonra nadiren görülmektedir. Genellikle yaşamın ilk haftalarında ve ortalama olarak 3. ayda başlayan alerjik reaksiyonlar, bağırsağın yapısının gelişmesi ve duyarlılığın azalması sonucu ortalama 2-3 yaşlarında ortadan kalkmaktadır.
Erken bebeklik döneminde tipik İSPA semptomları karın ağrısı ve kusmadır. Az sayıda bebekte kurdeşen, yüzde şişlik, egzama, öksürük, hırıltı ve nefes almada zorluk görülmektedir. Bebek büyüdükçe vücudun her yerine yayılabilen döküntü, ağız çevresinde kızarıklık, burun akıntısı, sulanan gözler, öksürme, boğulma, öğürme, kusma ve ishal gibi reaksiyonlar da ortaya çıkmaktadır. Bu reaksiyonlar herhangi bir aşamada durabilmekte veya anafilaksiye (birkaç organı etkileyen ciddi bir alerjik reaksiyon) dönüşebilmektedir. İSPA ve laktoz intoleransı gastointestinal reaksiyonlara sahip olması nedeniyle benzerlik göstermekte ve karıştırılabilmektedir. İSPA vücut tarafından tanınmayan bir proteine karşı savunma olduğundan tamamen bağışıklık tepkileri ile ilgilidir. Laktoz intoleransı ise laktaz enzimi yokluğundan kaynaklanan metabolik bir bozukluktur ve bu nedenle inek sütünde bulunan şekeri absorbe edememe özelliğine sahiptir.
İnek sütü protein alerjisi tanısı olan ve anne sütüyle beslenen bebeklerde, anneler diyetlerinden süt ve süt ürünlerini çıkartarak emzirmeye devam etmelidir. Bebeğin aldığı herhangi bir tamamlayıcı besin veya ilaç inek sütü proteini içermemelidir. Emzirme sırasında İSPA teşhisi istendiğinde, inek sütü proteininin annenin diyetinden 2-3 hafta boyunca kesin olarak çıkarıldığı bir deneme eliminasyon diyeti uygulanmalı, bu diyet çocukta semptomların hızla ortadan kalkmasıyla sonuçlanmalıdır.
İnek sütü alerjisi eliminasyon diyetinde tereyağı, margarin, kazein, kazeinatlar, peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi, süt, süt tozu, süt proteinleri, diğer hayvan sütleri, puding, çikolata, helva, doğal ve yapay aroma katıcı maddeler tüketilmemelidir. Süt ve süt ürünleri diyetten çıkarıldığı zaman, kalsiyum ve D vitamini takviyesine ihtiyaç duyulmaktadır. Biyokimyasal bulgular ve düzenli besin tüketim kayıtları değerlendirilerek demir ve suda çözünen vitaminler de kontrol edilmelidir. Besin ögesi yetersizliği meydana gelirse bireyde iştah azalması ortaya çıkabilmektedir. Alerji diyare ile reaksiyon verdiyse, besin ögesi absorbsiyonu bozulabilmekte ve yetersizlikler meydana gelebilmektedir. Alerjik vakalarda multivitamin yerine, yetersiz olan besin ögelerinin ayrı ayrı takviyesi önerilmektedir. Eğer ani bir reaksiyon meydana geliyorsa annenin eliminasyon diyeti sadece 3-6 gün sürmelidir. Eğer gecikmiş reaksiyonlardan şüpheleniliyorsa (alerjik proktokolit gibi) diyet 14 gün kadar sürdürülmelidir. Eliminasyon diyeti etkisiz ise kesilmeli ve alternatif bir hastalık olasılığı incelenmelidir.
Anne sütüyle beslenmeyen bebeklerde ise, inek sütü bazlı formül ve inek sütü proteini veya diğer modifiye edilmemiş hayvan sütü proteinleri (keçi sütü, koyun sütü) içeren tamamlayıcı gıdalardan kaçınılmalıdır. İnek sütü alerjisi olan bir çocuk çapraz duyarlılık sebebiyle koyun ve keçi sütlerini de tüketmemelidir. Anne sütüyle beslenen bir bebekte inek sütü bazlı mamayla ilk beslenme semptomlara neden oluyorsa, bebek anne diyetinde herhangi bir eliminasyon olmaksızın sadece anne sütüyle beslenmeye dönmelidir.
Koca, T., & Akçam, M. (2015). İnek Sütü Protein Alerjisi. Dicle Medical Journal, 268-273.
Koletzko, S., Niggemann, B., Arato, A., Dias, J. A., Heuschkel, R., Husby, S., & Mearin, M. L. (2012). Diagnostic Approach And Management Of Cow’s-Milk Protein Allergy İn Infants And Children:Espghan Gı Committee Practical Guidelines. Journal Of Pediatric Gastroenterology And Nutrition, 221-229.
Feeney, M. C. (1969). Nutritional and dietary management of food allergy in children. The American journal of clinical nutrition, 22(1), 103-111.
Öztürk, M., & Besler, H. T. (2008). Besin Alerjileri. Ankara: Sağlık Bakanlığı.
Rangel Et Al. (2016). Lactose İntolerance And Cow’s Milk Protein Allergy. Food Science And Technology.
The Hillingdon Hospitals Nhs Foundation Trust. (2013). Cows Milk Allergy. Health Service Journal.