Yaşamın ilk yılları, bebeklerin gelişmesi ve büyümesi için en önemli dönemdir. Anne sütü bu süreçte bebek için en yararlı besin olarak kabul görmektedir. Bebeğin anne sütü ile uzun dönem emzirilmesi; ilk emzirme zamanı, ek besin geçiş süresi, emzirme sıklığı ve annenin iş hayatı ile ilgili faktörlerden etkilenmektedir. Emzirme; bağırsak parazitleri ve anemiyi önleyerek bebeği malnütrisyon ve bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Bu özelliğin sebebi anne sütündeki immünokompetan hücreler, immünoglobulinler ve çeşitli antimikrobiyal birleşiklerden ileri gelmektedir. Anne sütü ile emzirilen bebeklerde; bakteriyel menenjit, solunum yolu ve idrar yolu enfeksiyonları, lenfoma, lösemi, diyare, sepsis ve nekrotizan enterokolit gibi hastalıkların sıklığı ve şiddetinde azalma gözlenmiştir. Emzirilen bebeklerin; obezite, insüline bağımlı (tip 1) ve insüline bağımlı olmayan (tip 2) diyabet risklerinde azalma gözlenmiştir. Ayrıca anne sütü almamış /anne sütü alan bireyler karşılaştırıldığında yetişkinlerde ve çocuklarda astım hastalığının azaldığı belirlenmiştir.
Emzirme ile annelerde oksitosin düzeyinde artış görülmektedir. Bu artış; uterusun daha hızlı toparlanarak doğum sonrası kanamaların daha az olmasını sağlar. Emziren anneler gebelik öncesi vücut ağırlıklarına daha kolay dönerler. Ayrıca anneyi; osteoporoz, meme ve uterus kanserinden korumaktadır.
- Tensel Temasın Sağlanamaması: Doğumdan hemen sonra başlayan, annenin çıplak göğsüne bebeğin koyulması ile emzirmenin ilk adımı gerçekleşmektedir. Yaşamının ilk saatlerinde bebeğin anne ile temasıyla, bebek annenin kokusu ve sıcaklığını hisseder. Bu ilk etkileşim sayesinde başarılı emzirmenin en önemli adımı atılmaktadır. Emzirme doğum gerçekleştikten 30-60 dakika sonra gerçekleşmeli ve tensel temaslar ile desteklenerek başarılı emzirme sağlanmalıdır. Ayrıca bu temas ile; emzirme devamı için ağrı yönetimi, termoregülasyon ve rahim dışı yaşama kolay geçişini sağlamada yararı oldukça büyüktür.
- Alkol, Sigara ve Emzirme: Emziren annenin alkol kullanması durumunda bebeğin gelişimi ve davranışları olumsuz yönde etkilenmektedir. Tıpkı alkol gibi sigara da bebeği olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara kullanan emziren anneler, bebeği emzirme süresi ve sıklığında azalma yaşarlar. Çünkü nikotin; prolaktin üretimini etkileyerek anne sütünün miktarını azaltır. Ayrıca nikotin yenidoğanda davranış sorunlarını beraberinde getirmektedir. Sigara; ishal, kolikler, kusma ve huzursuzluklara neden olmaktadır.
- İlaç Kullanımı ve Emzirme: Emzirmeden önce, anne sütünden geçerek bebeği risk altında tutan başlıca ilaçlar açısından pediatrist ile görüşülmelidir. Sakınca görülmeyen, günlük kullanılan ve gerekliliği bulunan ilaçlar bebek emzirmeye engel değildir.
- HIV ve Emzirme: AİDS’li annelerin bebeklerini emzirmesi istenmeyen bir durumdur. Virüsü taşıyan annelerin sütüne de geçişi söz konusudur. Bebek genellikle intrauterin infekte olduğundan anne sütünün faydaları göz önüne alınarak, alternatif bulunmayan durumlarda emzirmeye devam edilmelidir. Aktif enfeksiyon varsa anne emzirmemelidir.
Anneye Ait Nedenler
- Sezaryen ile Doğumlar: Anne, doğum sonrası anestezi etkisinde kalması durumunda bebeği kucakta tutmakta güçlük çekebilir. Bu durum emzirmede zorluk oluşturabilir. Fakat ilgili sağlık personelinin yardımı ile kolaylık sağlanabilir.
- Meme Başı Çatlakları ve Çökük Meme Ucu: Meme ucundaki sorunlar emzirmeyi büyük ölçüde etkileyerek annede acı ve meme ucu iltihaplanmalarına neden olabilir. Bu durumda meme temizliğine önem gösterilmelidir. Ayrıca doğru emzirme tekniğinin sağlanması ile çatlakları önlemek mümkündür. Anne, ilgili sağlık personeli tarafından doğru emzirme tekniği ile ilgili uygulamalı olarak eğitilmelidir. Hekimler tarafından önerilen yumuşatıcı ve antiseptik kremler ile tedavi sağlanabilir.
- Mastit: Emzirmeye engel değildir. Bu durumda, emzirerek ya da elle sağılarak meme boşaltılmalıdır. Meme apsesi bulunuyorsa emzirme sağlam memeden sürdürülmelidir. Hasta meme mekanik olarak sık sık boşaltılmalıdır.
- Meme Kanseri: Meme kanserli anneler, genelde etkilenmemiş olan memeden bebeklerini emzirebilirler. Laktasyon ve gebelik döneminde üretilen çeşitli hormonların kanserin yeniden oluşumunu tetikleyebileceği iddiaları bulunsa dahi henüz kesinlik kazanmamıştır. Fakat çalışmalar emzirmenin daha sonra meme kanseri olma ihtimalini azalttığını göstermiştir.
Yenidoğana Ait Nedenler
- Yenidoğanın ağzında aft, galaktozemi ve fenilketonüri gibi doğuştan metabolizma bozuklukları, yutma ve emme refleksinin olmaması, kusma, tavşan dudak ve yarık damak gibi emmeyi engelleyen konjenital malformasyonlar, prematürite, düşük doğum ağırlığı, serebral defektler ve çoğul gebelikler emzirmeyi olumsuz etkiler. Erken dönemde formula süt, emzik veya biberon verilmesi bebeğin değişik emme şekline koşullandırılmasına sebep olabilir.
Breastfeeding and the Use of Human Milk. (2005). (115).
Eda Cangöl, Nevin Hotun Şahin. (2014). Emzirmeyi Etkileyen Faktörler ve Emzı̇rme Danışmanlığı. 45(3), 100-105.
Onbaşı, D. Ş. (2009). Doğum Öncesinde Anne Adaylarına Verilen Anne Sütü ve Emzirme Eğitiminin Emzirme Oranına ve Süresine Etkisi (Uzmanlık Tezi). Edirne: Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Rocio Martin et al. (2003). Human Milk is a Source of Lactic Acid Bacteria for the Infant Gut. 754-758.