Alkol tüketimi, dünya çapında önlenebilir karaciğer hastalıkları ile ilişkili mortalitenin temel nedenlerinden biridir. Alkol, bağımlılığa sebep olabilen psikoaktif bir maddedir. Alkolün aşırı tüketimi çeşitli hastalıklara, sosyal ve ekonomik strese yol açmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre alkolün aşırı tüketimi siroz, kanser ve yaralanmalar da dahil 200’den fazla hastalığa neden olmaktadır. Ayrıca 2012 yılında görülen yaklaşık 3,3 milyon ölümden sorumludur. Tüm küresel ölümlerin %5,9’u alkol tüketimiyle ilişkilidir.
Prevelansı ve Önemi
- Alkolik karaciğer hastalığı olan bireylerde yetersiz protein alımının yaygınlığının alkolik sirozlu ayakta tedavi edilen hastalarda %20 ve %60 arasında, hastanede yatarak tedavi edilen akut hepatitli hastalarda ise neredeyse %100’e yakın olduğu tespit edilmiştir.
- Ortotopik karaciğer transplantasyonu için değerlendirilen 74 hasta bireyin ayrıntılı çok değişkenli analizinde, antropometrik ölçüm yapılarak değerlendirilen hastaların malnutrisyonlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bazı raporlar farklılık gösterse de kanıtların yaygınlığı alkolik karaciğer hastalığı olan bireylerde malnutrisyon prevelansının, alkolik olmayan karaciğer hastalığına kıyasla benzer sonuçlar gösterdiği belirtilmektedir. Malnutrisyon prevelansı ve şiddeti; artmış alkol tüketimi, düşük sosyoekonomik durum ve istihdam eksikliği nedenlerine bağlı olarak artmaktadır.
Malnutrisyonun varlığı, artmış komplikasyonlar (varis kanaması, ascit, ensefalopati ve hepatorenal sendrom gibi) ve mortalite ile ilişkilendirilmektedir.
- Akut hepatitli erkek bireyler üzerinde yapılan bir araştırmada; günlük 1000 kalori ile beslenen bireylerde %80’inin üzerinde mortalite bildirilmişken, günde 3000 kalori ile beslenen bireylerde neredeyse hiç mortalite bildirilmemiştir. Malnutrisyon aynı zamanda uzun süre yoğun bakımda kalma, hastanede yatış süresinin uzaması ve karaciğer transplantasyonu sonrası artmış mortalite ile ilişkilendirilmektedir.
Malnutrisyon Mekanizması
Alkolik karaciğer hastalığı olan bireylerde malnutrisyon birçok faktöre bağlıdır.
Kronik alkolizmli bireyler aşırı miktarda alkol tüketirler ve gıdalarla yeterli miktarda kalori alamazlar. Anoreksiya, sirozlu hastaların yaklaşık olarak %90’ında görülmektedir. Bu durum çinko eksikliğinden kaynaklı olarak tat alımında azalma, diyet tuzu veya proteinden kısıtlı beslenmeye bağlı olarak lezzette azalma ile daha da şiddetlenmektedir. Ascite bağlı abdominal distansiyon ve mide boşalmasında yavaşlama sirozda postprandiyal (yemek sonrası, tokluk) dolgunluğa sebep olmaktadır.
Alkol, özellikle folat ve B12 vitamini gibi besin öğelerinin gastointestinal sistemde emilimini olumsuz yönde etkilemektedir. Sirozlu bireylerin yaklaşık %40 ile %50’sinde protein kaybeden enteropati gözlemlenmektedir. Alkole bağlı oluşan mukozal hasar, karaciğer hastalığı olan veya olmayan kronik alkolik bireylerde dışkıdan azot kaybının artması sonucu protein kaybına sebep olabilmektedir. Steatore; sirozlu hastaların yaklaşık olarak %45’inde alkole bağlı mukozal hasar, ince bağırsak bakteriyel büyümesi, kronik pankreatit ve kolestaz nedenlerine bağlı olarak meydana gelebilmektedir.
Alkol metabolizmasından ve sirozun metabolik etkilerinden (insüllin direnci hariç) kaynaklanmış olan artmış NADH/NAD+ oranı solunum kat sayısı düşük olan alkolik sirozlu hastalarda serbest yağ asidi oksidasyonunda net bir artışa sebep olmaktadır. Kolestaz ve portosistemik şant, yağların ve yağda çözünen vitaminlerin emilimlerinin bozulmasına neden olmaktadır.
Sirozlu bireylerdeki karbonhidrat metabolizmasının düzensizliği artan glikoneogenezi ve azalmış glikojenolizi içermektedir. Hastalıklı karaciğerin düşük glikojen depolama kapasitesi glikoneogenez oranlarının artmasına yol açmaktadır.
- 123 sirozlu hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada (yaklaşık %20’si alkole bağlı); hipermetabolik durum yaklaşık olarak %20’sinde gözlenmekte ve azalmış vücut hücre kütlesi ile korelasyon göstermektedir. Bilirubin ve albümin gibi biyokimyasal parametreler hiperkatabolizmayı öngörücü değildir. Artmış bazal metabolik hızı (BMH) alkolik siroz ortamında evrensel bir bulgu olmamakla birlikte alkolik karaciğer hastalığı olan bireylerin beslenme gereksinimlerinin belirlenmesi durumunda dikkate alınmalıdır.
Alkolik Karaciğer Hastalığında Beslenme Tedavisi
Karaciğer hastalığı olan bireylerde yeterli beslenmenin sağlanması; hastaneye yatışı, cerrahi ve transplantasyonun daha iyi sonuç vermesi, hastanede kalış komplikasyonlarının azaltılması açısından önemli bir bileşendir. Beslenme yönetiminin amacı bazal ihtiyaçların sağlanması ve hipermetabolik durum için ek kaynakların karşılanmasıdır.
Alkolik Karaciğer Hastalığı Olan Hastalar İçin Besin Destek Kılavuzu
Enerji | 25-40 kkal/kg/gün |
Karbonhidrat | Toplam Enerjinin %50-60’ı |
Protein | 1-1.5 g/kg/gün |
Yağ | Toplam Enerjinin %25-30’u |
Sıvı | 40-50 mL/kg/gün |
Tiamin | 100 mg/gün |
Folik Asit | 1 mg/gün |
Multivitamin | Günlük |
D Vitamini | 50.000 U 3 kez/hafta |
A Vitamini | 10,000 U/g veya 25,000 U 3 kez/hafta |
E Vitamini | 400 IU/gün |
Sodyum | 90 mEq/g sıvı tutma |
Demir | Sadece demir eksikliği varsa kullanın |
Kalsiyum | 1200-1500 mg/gün |
Çinko | 220 mg 2 kez/gün |
Singal, A. K., & Charlton, M. R. (2012). Nutrition in Alcoholic Liver. Clinics in Liver Disease, 16(4), 805-826.