Protein kaybeden enteropati, sindirim sisteminde aşırı protein kaybı ile karakterize, çeşitli hastalıklara bağlı oluşan klinik bir durumdur. Sindirim sisteminde protein kaybına bağlı olarak; albümin, seruloplazmin ve immunoglobulinler gibi proteinlerin plazmadaki seviyelerinde önemli bir düşüş görülür. Ayrıca protein kaybeden enteropati tablosunda, bağırsaktan proteinlerin yanı sıra; demir, eser elementler ve lipitlerin de kaybı görülür.
Albümin kaybı %10-15’ten daha fazla olduğunda, karaciğer albümin sentezinde artış ve ekstravasküler alandaki albüminin intervasküler alana geçişi ile albümin ihtiyacı karşılanmaya çalışılmaktadır. Fakat albümin seviyelerindeki %60 ve üzeri olan kayıp karşılanamamakta, hipoalbüminemi tablosu oluşmaktadır. Protein kaybeden enteropatide de belirgin değişiklikler, özellikle hipoalbüminemi durumuna bağlı olarak oluşmaktadır.
Sindirim sistemindeki protein kayıpları, bağırsak mukozal yüzeyinin hasarlanması ve mukozal yüzeyde oluşan ülserasyonlar nedeniyle oluşmaktadır. Buna bağlı olarak; enflamatuvar bağırsak hastalıkları, enfeksiyonlar ve çölyak gibi ülseratif olmayan sindirim sistemi hastalıkları, protein kaybeden enteropati tablosunun oluşum nedenlerindendir. Klinik bulgular protein kaybeden enteropatiye neden olan hastalıklara göre değişmekte, fakat genellikle hipoalbüminemi tablosuna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hastalarda hipoalbüminemiye bağlı olarak yoğun ödem görülmektedir.
Protein Kaybeden Enteropati Tanısı Nasıl Konmaktadır?
Protein kaybeden enteropati tanısı, hastanın fiziksel muayenesi ve klinik bulgularına bağlı olarak konmaktadır. Kesin tanı ise, dışkıda alfa-1 antitripsin atılımında artışın tespitiyle konulmaktadır. Alfa 1 antitripsin atılımının artması, bağırsaktan protein kaybını gösteren önemli bir göstergedir. Dışkıda α-1 antitripsin atılımının 2,6 mg/g daha fazla olması, protein kaybeden enteropati tablosu için belirgin bir göstergedir. Özellikle alfa 1 antitripsin klirensinin 24-27 ml/24 saatten fazla olması anormal bir durumdur. Protein kaybeden enteropati tanısının ardından bu klinik tablonun etiyolojik nedenleri araştırılır.
Protein Kaybeden Enteropati Beslenme Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
Protein kaybeden enteropatinin tedavisi, bu tabloya neden olan inflamatuvar bağırsak hastalıkları gibi hastalıkların tedavi edilmesi ve hastanın beslenme durumunun düzeltilmesi şeklindedir. Hastalarda oluşan protein kaybı, bağırsaklardaki yağ emilim bozuklukları ve vitamin-mineral kayıpları sonucu hastaların beslenme durumları bozulmaktadır. Bu nedenle hastaların öncelikle yüksek protein içeren beslenme tedavilerinin (1,5-3 g/kg) düzenlenmesi gerekmektedir. Yüksek proteinli diyetin yanında; hastanın kaybettiği vitaminlere özgü yağda ve suda eriyen vitaminler verilmektedir. Beslenme tedavisine ek olarak, uzun zincirli yağ asitlerini az içeren ve orta zincirli yağ asitlerinden ise zengin bir beslenme şekli önerilmektedir.
- 25 yaşında kilo kaybı ve diare nedeniyle hastaneye başvuran, inflamatuvar bağırsak hastalığı bulunmayan bir vakada protein kaybeden enteropati tablosu görülmüştür. Hastada bu tabloyla birlikte malnütrisyon durumu olduğu belirtilmiştir. Hastaya hastanede kaldığı süre boyunca polimerik sıvı beslenme ürünleri verilmiş; iyileşme belirtisi olmadığından nazogastrik beslenme uygulanmıştır. Hastanın enteral beslenmeyle ilk aşamada, 26 gram protein ve 500 kalori alması sağlanmıştır. Hastanın beslenmesi aşamalı olarak 1500 kaloriye kadar çıkarılmış ve diyare şikayetlerinin azalmasıyla haftalar sonrasında normal beslenmeye başlanmıştır. Hastaya ilk aşamada jöle, patates ve pilav gibi diyare önleyici beslenme uygulanmış ve hastanın beslenmesi beslenme uzmanı tarafından kontrol edilmiştir. Hastanın kilo alımı ve malnütrisyon durumunun düzenlenmesi sağlanmıştır.
- Bildirilen diğer bir vakada ise; 34 yaşında diyare şikayetiyle hastaneye başvuran hastada protein kaybı enteropatisi tespit edilmiştir. Hastada ayrıca gastroenterit ve hipoproteinemi tablosu olduğu belirtilmiştir. Hastaya yapılan testler sonucunda, protein kaybı enteropatisinin yanında eozinofilik gastroenterit tanısı konulmuştur. Serum albumin ve bitkisel tedaviyle hasta tedavi edilmiştir.
- Ödem ile başvuran süt çocuğu hastada ise, dışkı incelemesinde yağ pozitif bulunmuş, hastada kan kolesterol düzeylerinin düşüklüğü ve hipoalbüminemi tablosu saptanmıştır. Hastanın tedavisinde, orta zincirli yağ asidi içeren formula, vitamin destekleri (çoklu vitamin ve E vitamini), demir ve çinko minerali desteği ve somatostatin kullanılmıştır. Buna bağlı olarak hastanın plazma albümin düzeyleri yükselmiştir.
Çaltepe, G., & Comba , A. (2012). Çocuklarda protein kaybettiren enteropati. Türk Pediatri Arşivi Dergisi.
Eğlenoğlu D, M. K. (2014). Anazarka Tarzı Ödem ile Başvuran İki Sütçocuğu Anazarka Sütçocuğu: Protei̇n Kaybettiren Enteropati. Turkish Journal of Pediatric Disease.
Matan, J., Theodor, I., Scheiman Elazary, A., Bekerman, P., Nahmias , A., Rubinov, A., & Ben-Yehuda, A. (2012). Severe malnutrition due to systemic lupus erythematosus associated protein losing enteropathy. Nutrition.
Zhu Jiajie, L. S. (2018). Protein losing enteropathy caused by eosinophilic gastroenteritis:A case report. J Tradit Chin Med.