Besinin Adı
Türkçe: Meyan Kökü
İngilizce: Licorice
Latince: Glycyrrhiza glabra L.
Vatanı ve İklimi:
Dünya üzerinde en çok Avrupa, Güney ve Batı Asya’da yetiştirilir ve tüketilir. Avrupa’da en çok yetiştiği ülkeler arasında öncelik, Yunanistan ve Türkiye’dedir. Türkiye’de yaygın olarak, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Şanlıurfa’da yetişir. Genel olarak, Akdeniz iklimi gibi kuru ve sıcak iklim özelliklerine sahip bölgeleri sever.
Bitkisel Özellikleri:
Bitkinin tüketilen kısmı kökleridir. Mavi-mor renkli bir çiçeğe sahip olan meyan kökü, ayrıca meyve de verir. Meyvesi çok sayıda çekirdek içerir. Sükrozdan (çay şekerinden) 30-50 kat daha şekerli bir madde olan glisirizin* maddesini içerir. İçerdiği bu maddeye rağmen, çay şekerinde olduğu gibi kökünden yapılan şerbeti ağza alınınca hemen tatlı tat vermez. Öncelikle acı, yutulduktan sonra ise ağızda tatlı bir tat bırakır. Tadı aroma olarak genelde asitsiz kolaya benzetilir ve herkes tarafından beğenilmeyebilir. Gündelik tüketimin yanı sıra, endüstride genelde içeceklerde, bitki çaylarında ve farmakolojik olarak ilaç sektöründe kullanılmaktadır.
Faydaları ve/veya Zararları:
Meyan kökü, eski çağlardan beri; göğüs yumuşatıcı, kuru öksürüğü giderici, böbrek taşlarını düşürücü ve balgam söktürücü olarak alternatif tıpta ve tedavi alanlarında etkin bir şekilde kullanılmıştır. Günümüzde; hafif mide, böbrek ve bağırsak rahatsızlıklarında antiülser*, antimikrobiyal, müshil ve idrar sökücü olarak fayda sağladığı bilinmektedir. Ayrıca, viral enfeksiyonlara* karşı da bağışıklığı güçlendiren meyan kökü; tıpta birçok hastalıkta tedavi edici olarak kullanılmış ve faydasının olduğu bildirilmiştir.
En çok kullanılan kısmı olan kökleri; yüksek miktarda saponin*, flavanoid*, kumarin* ve buna benzer bileşikler içerir. Bu bileşiklerden kaynaklanan en önemli etkileri; antienflamatuar* olarak hücre hasarına ve inflamasyona karşı oluşu, antioksidan olarak ise, hücreleri serbest radikal ve zararlı bileşiklere karşı koruyuşudur. Özellikle kansere karşı çok önemli bir savunma ajanı olduğu yapılan birçok araştırma sonucu kanıtlanmıştır.
- Yapılan bazı çalışmalarda; günümüzde, özellikle yaşlılarda görülen demans*, alzheimer*’da, öğrenme ve bellek hasarlarında, hastalarda hafıza geliştirici bir madde olarak kullanılması gelecek için umut vaat etmektedir.
Meyan kökünün faydaları saymakla bitmeyeceği gibi, doğru ve dikkatli kullanıldığı sürece zararı olmayan bir bitki olsa da, dikkat etmesi gereken riskli iki grup vardır. Gruplardan ilkini tansiyon ve kalp hastaları oluşturmaktadır. Yüksek miktarda glisirizinik madde içerdiği için, kanda fazla miktarda su ve tuz tutulmasına sebep olur. Kalp hastalarının kullandığı, potasyum düşürücü diüretik ilaçlarla birlikte kullanıldığında, kan potasyum düzeyini çok düşürebileceğinden, uzun süreli kullanımda hipertansiyona sebep olabilir. İkinci grubu ise gebe ve emzikli kadınlar oluşturmaktadır. Her ne kadar, ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından “Genel Olarak Güvenli” (GRAS) olarak kabul edilmiş olsa da, doğruluğu kanıtlanmamış bir durumdur. Kanıtlanmış bir galaktogog* olan meyan kökü, Asya’da süt kaynağını arttırmak için çoğu tescilli karışımlara dahil edilmektedir. Fakat, bilimsel olarak geçerli hiçbir klinik çalışma bu kullanımı desteklemez. Özellikle erken emziklilik döneminde serum prolaktin düzeyini indirgediği için, süt üretimini azaltıp durdurabilir. Bunun yanında, bebeği olan bireyler meyan kökü kullanımına dikkat etmelidir.
- Konuyla ilgili yapılan çalışmalarda; aşırı meyan kökü tüketmiş annenin sütünü alan bebeklerde, meyan kökü toksisitesine rastlanılmıştır. Bu nedenle kullanımında asla aşırıya kaçılmamalıdır.
Bilgilendirme:
Meyan kökünün tüketilebilmesi için önce bazı işlemlerden geçmesi gerekir. Bu işlemler sırasıyla; bitkinin, ilkbahardan sonbahara kadar tarlasından çıkarılıp, en dışta bulunan kabuğundan ayrıştırılıp, kalan kısmı ezildikten sonra kurutulmasıyla olur. Kuru olan kök (toz veya bütün halde) alınıp, suda 1-2 saat bekletildikten sonra, soğutularak buzlu veya buzsuz şerbet olarak, özellikle sıcak yaz aylarında tüketilir. Yaygın olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde büyük güğümlerde, soğuk olarak, sokak satıcıları tarafından satılan, sevilerek tüketilen bir içecektir.
100 gram Meyan Kökü’nün besin değerleri:
CHO (g) | Na (mg) | I | Vit. A (µg) |
58,2 | 38 | 5 | 0 |
Protein (g) | K (mg) | F (µg) | Vit. C (mg) |
7,8 | 2525 | 50 | 25,9 |
Yağ (g) | P (mg) | Fe (mg) | Vit. B³ (mg) |
9,9 | 268 | 41,4 | 6,5 |
Kalori (kkal) | Ca (mg) | Mg (mg) | Lif (g) |
356,4 | 182 | 193 | 6,7 |
Glisirizin: Meyan kökünün ana maddesi
Saponin: Bitkilerde bulunan kimyasal bileşik
Flavanoid: Meyve ve sebzelerde bulunan antioksidan özellikli bileşik
Kumarin: bitkilerde bulunan kimyasal bileşik
Antienflamatuar: İnflamasyon önleyici
Antiülser: Ülsere engel olan
Viral enfeksiyon: Virüslerden kaynaklanan enfeksiyon çeşidi
Demans: Bunamadır. Zihinsel becerilerin kaybolması ile olur
Alzehimer: Demansın en yaygın formudur beyin işlevlerini yerine getiremez
Chunmei LI, T. E. (2015). Glycyrrhiza glabra L. Extract Inhibits LPS-Induced Inflammation in RAW Macrophages. Journal of Nutritional Science and Vitaminology , 61 (5), 375-381.
DineshDhingra, M. P. (2004). Memory enhancing activity of Glycyrrhiza glabra in mice. Journal of Ethnopharmacology , 91 (2-3), 361-365.
Hasan AKAN, M. M. (2008). Arat Dağı ve Çevresinde (Birecik, Şanlıurfa) Etnobotanik Bir Araştırma. Fırat Üniv. Fen ve Müh. Bil. Dergisi , 20 (1), 67-81.
Hergenç, P. D. (2014). Beslenme, Sağlık ve Hastalıkta Bitkiler. İstanbul, Türkiye: Nobel Tıp Kitabevleri.
Mehmet Maruf BALOS, H. A. (2007). Zeytinbahçe – Akarçay (Birecik, Şanlıurfa) Arasında Kalan Bölgenin Etnobotanik Özellikleri. Fen Fakültesi Fen Dergisi (29), 155-171.