Adrenal bezin klinik önemi ilk defa Addison tarafından 1849 yılında ortaya konulmuştur. 1930’lu yıllarda ise kortizol, ilk defa adrenal bezde gösterilmiştir. Kısa bir süre sonra kortikosteroidlerin romatoid artritte antiinflamatuvar etkilerini tanımlayan Hench ve ark., bu buluş ile Nobel ödülünü kazanmışlardır. Adrenal korteks tarafından salınan bir steroid hormon sınıfı olan kortikosteroidler; glukokortikoidler (GC) ve mineralokortikoidleri içermektedir. Bununla birlikte, “kortikosteroidler” terimi genellikle glukokortikoidleri belirtmek için kullanılır.
Glukokortikoidler, memeli glikoz homeostazının* düzenlenmesinde anahtar rol oynayan stres hormonlarıdır. “Glukokortikoidler” adı, plazma glikoz seviyeleri üzerindeki derin etkilerinden ileri gelmektedir. GC, glikoz homeostazının birçok yönünü düzenlemektedir. Öncelikle, GC hepatik glukoneogenezi* teşvik eder ve iskelet kası ve beyaz yağ dokusunda (WAT) glikoz alımını ve kullanımını azaltır. İkincisi, GC glikojen metabolizması üzerinde dokuya özel etkiler uygular. Karaciğerde glikojen depolanmasını arttırırken, iskelet kasında katekolamin kaynaklı glikojenoliz* için izin verici olarak veya insülin ile uyarılmış glikojen sentezini inhibe ederek görev alır. Üçüncü olarak, katyondan insülin ve glukagon sekresyonunu düzenler. GC tedavisi plazma glukagon seviyelerini arttırırken, insülin sekresyonu üzerindeki etkileri ise karmaşıktır.
Kortizonun hidroksilasyonu ile oluşan ve insan adrenal korteksinde primer glikokortikoid hormon olan kortizolün (hidrokortizon) önemli sentetik analogları; prednizon, prednizolon, deflazakort, metilprednizolon, triamsinolon ve deksametazon’dur. Bu yeni sentetik glikokortikoid analoglarının; metabolik, gastrointestinal sistem, oküler, kardiyovasküler sistem ve endokrin sistem gibi pek çok sistem üzerindeki yan etkileri antienflamatuar etkinliklerinden ayırt edilememiştir. Glikokortikoid tedavisine bağlı olarak bazı yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Bu etkiler; osteoporoz, osteonekroz*, miyopati*, büyümenin inhibisyonu, enfeksiyon, göz komplikasyonları ve adrenal yetmezliktir.
- İmmunsupresif ve Antiinflamatuvar Etki Mekanizmaları: Glikokortikoidler kronik ve akut
inflamasyonu (mekanik ve kimyasal etkenler, mikroorganizma ve ısı gibi) inhibe etmektedir.
- Hemopoetik Sistem Üzerine Etkileri: Kemik iliğinde; eritrosit, hemoglobin, trombosit ve polimorfonükler lökosit yapımının artmasında görev almaktadır.
- Kemik Metabolizması Üzerine Etkileri: Kortikosteroidlerin kemik kültür sistemlerine etkisi konsantrasyon ve uygulama süresine bağlı olarak değişmektedir. Yüksek konsantrasyonlardaki kortikosteroidler osteokalsin ve kollajen sentezini, kemik formasyonunu engellemektedir.
- Karbonhidrat Metabolizması Üzerine Etkileri: İnsüline ters yönde etki gösteren glikokortikoidler, karaciğerde glukoneogenezi arttırmaktadır. Fibroblastlara, timositlere ve yağ dokusu hücrelerine glikoz girişini azaltarak kan glikozunu yükseltmektedir. Bu sebeple hiperglisemiye neden olurlar.
- Protein Metabolizması Üzerine Etkileri: Karaciğer dışındaki diğer dokularda protein sentezini engelleyerek antianabolik etki gösteren glikokortikosterodiler; bağ dokusu ve çizgili kaslar başta olmak üzere protein ve peptitlerin aminoasitlere parçalanmasını arttırarak katabolik etki göstermektedir.
- Yağ Metabolizması Üzerine Etkileri: Hiperkortizolizm tablolarında (Cushing sendromu gibi) ortaya çıkan kan vücut yağ dağılımında çeşitli değişikliklere neden olmaktadır. Ayrıca; beta adrenerjik reseptör agonisti ilaçlar ve büyüme hormonunun yağ dokusunda sebep oldukları lipolitik etkileri kolaylaştırmaktadır.
- Kaslar Üzerine Etkileri: 3-4 haftadan daha uzun süre ve yüksek dozda uygulanması durumunda; selektif* olarak iskelet kaslarında, tip 2B liflerinde daha belirgin olan atrofiye sebep olurlar.
- Kardiyovasküler Sistem Üzerine Etkileri: Glikokortikoidlerin bir kısmı K+ ve H+ kaybına sebep olurken, su ve sodyum absorbsiyonunu arttırmaktadır. Sonuçta hipertansiyon, hipokalemik alkaloz ve ödem meydana gelebilir. Glikokortikoidler miyokardın ve damar düz kaslarının adrenerjik sinir uyarımına yanıtı arttırmaktadır. Ek olarak; damarların adrenalin ve anjiyotensin gibi vazokonstriktör* hormonlara verdiği cevabı da arttırmaktadır. Bu sebeple; damar tonusu ve kalp debisinde artışa sebep olurlar.
- Endokrin Sistem Üzerine Etkileri: Glikokortikoidler; hipofizer adrenokortikotropik hormon ve hipotalamik kortikotropin salgılatıcı hormon salımının inhibisyonuna ilave olarak hipotalamo-hipofizer-tiroid eksenini etkilemektedir.
- Santral Sinir Sistemi Üzerine Etkileri: Öfori*, uykusuzluk, huzursuzluk, iştah artması ve motor etkinliklerde artışa, psikoz öyküsü olanlarda ise psikozun aktivasyonuna sebep olurlar.
Glikoneogenez: Karbohidrat olmayan maddelerden glikoz sentezlenmesi.
Glikojenoliz: Glikojenin fosforilaz enzimiyle glikoza yıkılma süreci
Osteonekroz: Kemik nekrozu
Miyopati: Kas hastalığı
Selektif: Seçici
Vazokonstriktör: Damar büzücü
İnhibisyon: Engelleme
Öfori: Zindelik hissi
Akbar K Waljee et al. (2017). Short Term Use of Oral Corticosteroids and Related Harms Among Adults in the United States:Population Based Cohort Study. BMJ, 1-8.
Nehir Samancı, Nilfer Balcı. (2001). Kortikosteroidler ve Klinikte Kullanımları. Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri, 131-140.
Sivapriya Ramamoorthy, J. A. (2017). Corticosteroids-Mechanisms of Action in Helath An Disease. Rheum Dis Clin North Am, 15-31.
Taiyi Kuo et al. (2018). Regulation of Glucose Homeostasis by Glucocorticoids. Adv Exp Med Biol, 99-126.