Siyah limonatalar, siyah ekmekler, siyah makaronlar ve dondurmalar… İlk bakışta kimine eğlenceli, kimine de ürkütücü gelen bu yiyeceklere rengini veren aktif kömür ya da diğer adıyla aktif karbonu tanıyacağız.
Aktif Kömür (E153) Nedir? Neden Kullanılır?
Yapacağımız tanımdan önce bilinmesi gereken en önemli nokta, kömür ile aktif karbonun aynı madde olmadığıdır. Kömür; hindistan cevizi kabuğu, torf (kömürleşmiş bitki kalıntıları, turba), talaş gibi organik karbon içeren malzemelerin, oksijensiz ortamda 600-900°C sıcaklıklarda ısıtılması ile oluşur. Aktif kömür ise, karbon malzemenin iç yüzeyini aşındırmak ve yüksek iç yüzey alanına sahip mikro gözenekli bir yapı elde etmek için; buhar, sıcak hava ya da aşırı yüksek sıcaklıklarda kimyasallarla işlenerek oluşur.
Aktif kömürün iç yüzey alanı 900-2000 m2/g iken, aktif olmayan kömürün iç yüzey alanı 400-800 m2/g’dır. Bu sonuç bize, adsorbsiyon kapasitesinin aktif olmayan kömürden daha yüksek olduğunu gösterir. Adsorbsiyon dediğimiz olay ise; gaz, sıvı veya katı maddedeki atom veya moleküllerin bir yüzeye bağlanmasıdır. Aktif karbon aslında bir süngere benzetilebilir. Bu yeteneği sayesinde su filtreleme cihazlarında, solunum maskeleri gibi hava temizleyicilerde yer alırken, uyuşturucu hastaları ve çeşitli zehirlenmeler gibi tıbbi durumlarda da kullanılır.
Aktif Karbon Kullanmak Güvenli Midir?
Avrupa Gıda Güvenliği Komitesi (EFSA), Gıda Katkı Maddeleri ve Besin Kaynakları (ANS) Paneli’nde, bitkisel karbonun güvenliğini yeniden değerlendiren bilimsel bir görüş sunmuştur. Bitkisel karbon, daha önce Gıda Bilimsel Komitesi (SCF) ve Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi (JECFA) tarafından değerlendirilmiş, fakat her iki komitede de güvenilir alım düzeyi oluşturulamamıştır. Ek olarak SCF, bitkisel karbonun gıdada kullanılabileceği sonucuna varmıştır. Mevcut toksikolojik veriler ise, maddenin PAH (polisiklik aromatik hidrokarbon) içeriğinden kaynaklandığını belirtmektedir. PAH’lar, organik yapıdaki maddelerin olması gerekenden az yanmasıyla oluşan, kanserojen ve toksik etkili organik bileşiklerdir. Vücuda girdiklerinde DNA’da mutasyona sebep olurlar. Ancak çalışmalar sonunda;
- Bitkisel karbonun emilmemesi,
- Bir PAH çeşidi olan benzoapirenin 1.0 µg/kg ‘dan daha az olması şartıyla, genotoksik ve kanserojen açıdan endişe vermemesi,
- İlaç olarak kullanılan karbona maruziyetin, karbonun gıda rengi olarak da kullanıldığı diyetsel maruziyetten 18-300 kat fazla olması nedenleriyle, güvenlik açısından endişe verici olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
2015’te yapılan bir çalışmada; 90 gün boyunca sıçanlara, 2.81, 5.62 ve 11.24 g/kg (vücut ağırlığı) dozlarda, oral yoldan aktif bambu kömür tozu uygulanmış ve 28 gün boyunca klinik bulgular, gıda tüketimi, vücut ve organ ağırlıkları, hematolojik ve kimyasal parametreler, makroskobik ve mikroskobik incelemeler yapılmıştır. Araştırma sonunda ise herhangi bir toksik etki gözlenmemiştir.
Gıda Paketlemede Aktif Karbon Kullanılması Sağlıklı Mı?
Gıda sanayide raf ömrünü uzatan, ürünlerin kalitesini ve güvenliğini koruyabilen gıda ambalajlarına ihtiyaç duyulmakta ve bu doğrultuda çeşitli ambalajlar geliştirilmektedir. Çok işlevli bir malzeme olan aktif karbon ilginç bir alternatiftir. Düşük maliyetli oluşu, doğal olarak parçalanabilirliği, toksik etkisi bulunmaması yanı sıra, olağanüstü adsorbsiyon özelliği avantaj sağlar. Gıda ambalajlarındaki; kokuyu giderme, nem, karbondioksit ve oksijen adsorbe etme yetenekleri ortaya konmuştur. Ancak gıda ambalajlamadaki rolü desteklenmese de, piyasada birkaç uygulama mevcuttur.
Aktif Kömürün Sağlık Üzerine Etkileri Nelerdir?
Böbrek Sağlığı Üzerindeki Etkileri: Aktif kömür, sindirilmemiş toksinleri ve ilaçları filtreleyerek böbrek fonksiyonuna yardımcı olabilir. Özellikle protein sindiriminde yan ürün olan üre kaynaklı toksinlerin uzaklaştırılmasında etkilidir. 2010’da yürütülen bir çalışmada; diyalize girmeyi reddeden 80 yaş üstü böbrek yetmezliği hastalarında, çok düşük protein diyeti ve oral aktif karbon tedavisi (günlük 30 g) uygulanmıştır. Uygulamadan sonra 1 hafta-10 ay arası bu süreçte, hastalara acil diyaliz gerekmemiş, ayrıca kan üre ve kreatinin seviyelerinde de düşüş gözlenmiştir. 2014’te yapılan bir çalışmada ise; kronik böbrek hastası olan sıçanlara %20 aktif karbon içeren karışımlar verilmiş ve böbrek fonksiyonlarında iyileşme, böbrek iltihabı ve hasarında iyileşme görülmüştür.
Bağırsak Gazı Problemleri: Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA), aşırı gaz birikimini azaltmak için aktif karbon kullanımını destekleyen yeterince kanıt bulunduğunu bildirmiştir. 2012’de yapılan bir çalışmada; aşırı gaz sorunu yaşayan hastalara, ultrasondan önceki 2 gün boyunca üçer kez 448 mg, ultrason günü de 672 mg daha aktif kömür verilmiştir. Katılımcıların %34’ünde gaz sorunu düzelmiş ve tümünde ultrasonda organların tanımlanması daha iyi gerçekleşmiştir. 2017’deki başka bir çalışmada ise; 10 gün boyunca günde üç kez 45 mg simetikon (şişkinliği, gaz sancısını önlemeye yönelik bir ilaç) ve 140 mg aktif kömür alan kişilerde hiçbir yan etki olmadan ağrılarında önemli bir azalma görülmüştür.
İshal: 2017’de yayınlanan bir derlemede, yazarlar; ishale neden olan bakteri ve ilaçların, aktif kömürün gözenekli yapısında tutularak, vücuda alınmasını önleyebileceği sonucuna varmıştır. Yetişkinlerde akut diyarenin tedavisinde, günde 4 kez 0.5-1 gram arasında tek oral dozlarda aktif kömür alınır. Günlük maksimum doz 4 gramdır.
Dişlerin Beyazlatılması ve Ağız Sağlığı: Günümüzde beyazlatma vadeden çok sayıda diş macunu aktif kömür içermektedir. Ancak, 2017 yılında yapılan bir incelemede; aktif karbonun diş beyazlatma veya ağız sağlığı için güvenliğini veya etkinliğini belirlemek için yeterli laboratuvar ya da klinik veri bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Cilt Bakımı: Araştırmacılar, aktif kömürün; bakteriler, kir, toz, kimyasallar, toksinler gibi mikro partiküllerin, cildin yüzeyine çekilmesinde kolaylaştırıcı etkisi olabileceğini bildirmişlerdir.
Deodorantlar: Aktif kömür kötü kokuları, zararlı gazları emer. Ek olarak, aşırı nemi de emerek az da olsa nem seviyelerini kontrol edebilir.
Cilt Enfeksiyonları: Dünyanın birçok yerinde geleneksel tıp uygulayıcıları, cilt enfeksiyonları gibi yumuşak doku tedavisinde, hindistan cevizi kabuğundan üretilen aktif kömür tozu kullanmaktadır.
Zehirlenmeler: Zehirlenmelerde emilimin azaltılması için, sulu bir bulamaçta yüksek oral dozlarda aktif kömür verilir. Tek dozlar 30-100 g arasındadır.
Aktif kömür toksinlerin ve ilaçların temizlenmesine yardımcı olur, ancak her tür toksine veya ilaca özellikle de aşındırıcı maddelere bağlanamaz. Etkili olduğu ilaçlar: sedatifler, kalsiyum kanal blokerlerı, dapson, karbamazepin, sıtma ilaçları, metil ksantinler, non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİD), tezgâh üstü reçetesiz satılan ilaçlar (OTC antiinflamatuarları).
Aktif Karbon Tabletleri Vücutta Detoks Etkisi Yapar Mı?
Aktif kömür günümüzde gıda takviyesi olarak piyasada satılmaktadır. Kan dolaşımına geçmez, doğrudan gastrointestinal sistemdeki moleküllere bağlanabilir. Buna rağmen, toksinlerin alınmasının üzerinden 1 saat geçmiş olsa bile, toksinlerin adsorbe edilmesinde etkilidir. Ancak dikkatli alınmadığında kullandığımız ilaçları, antibiyotikleri ve vitaminleri de adsorbe ederek vücutta kullanımını azaltabilir. Örneğin, besin değeri yüksek olan bir meyve suyunda kullanımında vitamin ve minerallerden yararlanma oranını azaltabilir.
Chaemsanit, S., Matan, N., & Matan, N. (2017). Activated Carbon for Food Packaging Application: Review. Walailak Journal.
European Food Safety Authority. (2012). Re-Evaluation of Vegetable Carbon (E 153) as a Food Additive . EFSA Journal.
Huizen, J. (2018, July 27). What are the benefits of activated charcoal? Medical News Today: https://www.medcalnewstoday.com/artcles/322609.php adresinden alındı
Liu, E. (2016, August 23). Activated Charcoal. Science&Food: blogs.dscovermagazne.com/scenceandfood/2016/08/23/actvated-charcoal/#.XUA-1egzbIU adresinden alındı
Musso, C. G., Michelangelo, H., Reynaldi, J., Martinez, B., Vidal, F., Quevedo, M., . . . Algranati, L. (2010). Combination of Oral Activated Charcoal Plus Low Protein Diet as a New Alternative for Handling in the Old End-Stage Renal Disease Patients. Saudi Journal of Kidney Diseases and Transplantation.
Zhenchao, J., Yuting, Z., Jiuming, Y., Yedan, L., Yang, S., Jinyao, C., & Lishi, Z. (2014). Safety Assessment of Dietary Bamboo Charcoal Powder: A 90-day Subchronic Oral Toxicity and Mutagenicity Studies . Food and Chemical Toxicology.
bilgileri edindiğininz referansların linklerini de koysanız çok daha yararlı olabilir. Örneğin ben her bir araştırmanın orijinal metnine ulaşmayı da isterim.
Merhaba,
Sitemizdeki tüm konularda referanslar standart olarak; konunun en altında “Kaynaklar” sekmesinde, uluslararası kaynak gösterme şekliyle yer almaktadır☝🏻
Dilediğiniz referansa bahsi geçen kısımdaki bilgilerle doğruca ulaşabilirsiniz🤗
Merhaba
Öncelikle makale için teşekkür ederiz, ancak burada kafama bir şey takıldı!..
Aktif Karbon, kana karışmıyor ve birlikte kullanıldığı maddelerinde değerini sıfıra indiriyor, durum böyle iken nasıl oluyorda, zehirlenmelere karşı fayda sağlıyor, yada nasıl oluyorda kana karışmayan bir madde böbrekleri düzeltme eğilimine sahip olabiliyor.. Klinik çalışması nasıl yapıldı bilmiyorum ama açıkçası bu durum bana bu durum biraz tezat geldi siz ne dersiniz?
Merhabalar Recep Bey,
Öncelikle sorunuz için teşekkürler. Aktif kömür kana karışıp tüm vücuda yayılmaz; enterohepatik yol dediğimiz (karaciğer-bağırsak dolaşımı) bir döngüye dahil olur (safra asitleri gibi). Aktif kömür bağırsaktaki maddeleri bağlayıp dışkı ile atılmasını sağlayarak işlev görür. Bu şekilde böbreklerin yükünü de önceden müdahale ederek azaltmış olur.