Okul çağı dönemi; hızlı öğrenme, bilgi edinme, yeteneklerin, yeni etkilerin ve fiziksel aktivitelerin (yüzme, voleybel vb.) olduğu ve olması gereken bir dönemdir. Bu sebeple, çocukların sağlığını koruyabilmeleri ve gelişimlerini sağlayabilmeleri açısından yeterli ve dengeli beslenme ile ilgili bilgiye sahip olmaları gerekmektedir.
- Çocukların özellikle 3 ana öğün tüketimi düzenli ve tam olmalıdır. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; okul çağındaki 852 çocuğun %73,5’inin düzenli kahvaltı yaptığı, %26,5’inin düzensiz kahvaltı yaptığı ve öğle yemeğinde ise, bu oranın sırası ile %85,8 ve %14,2 olduğu saptanmıştır.
Okul çağı çocuklarının beslenme alışkanlıklarını etkileyen etmenlerden en önemlisi, ailenin yemek yeme alışkanlıklarıdır. Okul çağına gelinceye kadar çocuklar, aile bireylerinin yeme alışkanlıklarını taklit etmektedirler.
- Yapılan birçok araştırmaya göre; alkol, uyuşturucu gibi tehlikeli alışkanlıkların kazanılmasının yanı sıra, kötü beslenme alışkanlığı da okul çağında elde edilen tehlikeli bir alışkanlık olarak belirlenmiştir.
Çocuklar, bağımsızlık ve kabul görme gibi özelliklere büründüğü okul çağı dönemi öncesi, kimlik arayışı içindedirler. Bu nedenle en çok yapılan beslenme hataları; öğün aralarında atıştırma ve buna bağlı olarak da düzensiz öğünlerin yapılması ve ayaküstü yeme biçimidir.
- Son yıllarda yapılan çalışmalara göre obezitenin en önemli sebebi; dünyadaki endüstriyel gelişim ile beraber, fiziksel gücün daha fazla bulunduğu yaşam biçiminden, yeterli düzeyde fiziksel aktiviteye sahip olmayan yaşam biçimine geçişin olması ve kalori içeriği yüksek besinlerin tüketilmesi olarak görünmektedir.
Günümüzde giderek artış gösteren obezite probleminin sebebi, genetik yatkınlığın dışında, düzensiz beslenme alışkanlıkları ve okul çağı dönemindeki düşük fiziksel aktivite düzeyidir. Bundan dolayı, bu dönemdeki çocukların sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite programlarına önem verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Okul çağında gerçekleştirilen fiziksel aktiviteler, çocuğun; fiziksel ve zihinsel gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır. Ülkemizde en çok basketbol, voleybol ve yüzme gibi spor dalları tercih edilmektedir. Fiziksel aktivite sırasında vücut önemli ölçüde sıvı kaybeder. Çocuklar ise su yerine enerji içecekleri ve gazlı içeceklere yönelmektedir.
- Yapılan araştırmalara göre; tercih edilen kolalı ve gazlı içeceklerin sahip olduğu şeker, en yüksek çürük oluşturma potansiyeline sahiptir. Kolalı, gazlı içecekler ve enerji içeceklerinin asidik yapıya sahip olması mental erozyon (yıkım) riskini arttırmaktadır.
Çocukluk çağı obezitesi, çocuğun; büyüme, gelişme ve sağlığını önemli oranda tehdit eder. Erken çocukluk döneminde ebeveynlere verilen eğitimler, çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinde veya tedavisinde önemli katkılar sağlamaktadır. Bu ebeveyn uygulamaları; katı gıdaların tattırılmasının zamanlaması, tüketilen gıdaların türleri ve miktarları, oyun ve harekete geçme etkinliklerini içermektedir.
Ebeveynlere Düşen Başlıca Görevler
- Haftanın herhangi 5 günü, her gün için toplam 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmesine önem gösterilmelidir.
- Bilgisayar oyunları ve televizyon süresi kısaltılmalı, günlük en fazla 2 saat olmalıdır. 2 yaşından küçük çocukların ise bilgisayar ve televizyon ile etkileşimi olmamalıdır.
- Günde en az 1 saat çocuklara uygun fiziksel aktivite belirlenmeli ve devam ettirilmelidir.
- Hazır, paketli ürünler ve fast food tüketimi sınırlandırılmalıdır.
İşgüzar, Y., Aydın, N., Özgür, S. The Suitability of the Food Consumed by Children in Primary Schools for Satisfying Their Needs. Turk J Public Health. 2014, Cilt 12, 3.
Karakaş, H., Törnük, F. Geleneksel Gıdaların Okul Çağı Çocuklarının Beslenmesindeki Rolü. Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Bilimleri Dergisi. 2016.
Briefel, R.R., Deming, D.M., Reidy, K.C. Parents’ Perceptions and Adherence to Children’s Diet and Activity Recommendations: the 2008 Feeding Infants and Toddlers Study. Preventing Chronic Disease. 2015.