Besinin Adı
Türkçe: Karabuğday
İngilizce: Buckwheat
Latince: Fagopyrum esculentum
Vatanı ve İklimi:
Karabuğday, Orta Asya kökenli olduğu bilinen bir bitkidir. İlk olarak Çin ve Japonya’da yetiştirilmiş, ardından Rusya ve Avrupa’ya, sonrasında da Amerika’ya yayılmıştır. Olumsuz şartlara, soğuk ve zor iklim koşullarına uyum sağlayabilmektedir. Nations’un 2011 yılında yayımladığı rapora göre; karabuğday, en çok Rusya Federasyonu’nda üretilmekte, akabinde 2. sırada Çin, 3.sırada Polonya gelmektedir.
Bitkisel Özellikleri:
Tek yıllık geniş yapraklı bir bitkidir. Zayıf bir kökü, kırmızımsı ve dik bir gövdesi vardır. Kalp şeklinde yaprakları, dallarının sonunda küçük beyaz çiçek kümeleri vardır. Pirinç, buğday, arpa gibi tahıllardan farklı, ancak tahıla benzer bir bitkidir. Onlarla hem benzerlikleri, hem de farklılıkları bulunmaktadır. En büyük farkı ise, tahılların tek çenekli, karabuğdayın çift çenekli olmasıdır. Tohumun kabuğunun rengi parlak, mat kahverengi, gri veya siyah olabilir.
Faydaları ve/veya Zararları:
Karabuğday, amino asit bileşimi iyi dengelenmiş, yüksek biyolojik değere sahip, protein sindirilebilirliği düşük bir besindir. Karabuğday proteinleri, tahıllarda sınırlı olan aminoasitlerden; arginin ve lisin açısından zengin, metionin ve treonin içeriği bakımından fakirdir. Glütensiz olduğundan çölyak hastaları için alternatif bir tahıldır. Zn, Cu, Mn, Se gibi makro elementleri ve K, Na, Ca, Mg gibi mikro elementleri barındıran karabuğday, %80’den fazla doymamış ve %40’tan fazla çoklu doymamış yağ asidi (PUFA)’nden oluşmaktadır.
Buğday taneleri zengin bir lif kaynağıdır. Suda çözünen diyet lifinin önemli bir kaynağı olduğundan, obezite ve diyabetin önlenmesinde kullanılmaktadır.
Karabuğdayın içerdiği rutin adı verilen glikozit; hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, hemofili ve bazı hemorajik hastalıkların tedavisi ve önlenmesinde kullanılmaktadır. Diğer tüm tahıl ve baklagillerle karşılaştırıldığında en yüksek demir oranına sahip olan bitkidir. Tokoferol ve fenolik bileşikler gibi antioksidan aktivite gösteren bileşenleri de içermektedir.
Yapılan müdahaleli çalışmalarda; karabuğdaydan zengin bir beslenme tedavisinin, kalın bağırsakta bulunan faydalı bakterilerden, bifidobakteria ve laktobasillerin aktivitesini arttırdığı görülmüştür.
Dezavantajları için; tahıl ve baklagillere göre sindirilebilirliğinin daha zor olması, immunoglobulin-E içeriği sebebiyle önemli bir gıda alerjeni olması, anaflaktik şok, egzama ve ürtiker gibi alerjik reaksiyonları göstermesi, örnek olarak gösterilebilir.
Bilgilendirme:
Karabuğday; ekmek, kek, şehriye, kraker, tortilla, kurabiye, makarna, krep, muffin gibi besinlerin üretim aşamasında, çorbalarda, tatlılarda, pudinglerde, konserve et ve sebze ürünlerinde, dondurma külahı üretiminde vb. kullanılmaktadır. Karabuğday tanesi, pilav olarak da tüketilmektedir. Glütensiz olduğu için glütensiz besinler üretilirken ve geliştirilirken oldukça önemli rol oynamaktadır. Sağlığa yararlı tüm etkilerinin yanısıra, alerjik bir besin konumunda olabildiğinden, hipoalerjik karabuğday üretilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, içerdiği alerjik bileşenler tespit ve elimine edilmelidir.
Ülkemizde karabuğday ekimi, nisan ve temmuz aylarında olmak üzere, senede 2 kez yapılmaktadır. Glütensiz ürünlerin maliyetinin çok yüksek olması, günümüzde karabuğday üretimine ve tüketimine olan eğilimi arttırmaktadır. Üretimin artışı ile glütensiz ürünlerin maliyetini ucuza indirmek amaçlanmaktadır.
100 gram Karabuğday’ın besin değerleri:
CHO (g) | Na (mg) | I | Vit. A (µg) |
71 | 2 | 0,5 | 2 |
Protein (g) | K (mg) | F (µg) | Vit. C (mg) |
9,8 | 392 | 50 | 0 |
Yağ (g) | P (mg) | Fe (mg) | Vit. B³ (mg) |
1,7 | 320 | 3,8 | 5,5 |
Kalori (kkal) | Ca (mg) | Mg (mg) | Lif (g) |
343,5 | 18 | 142 | 3,7 |
Karolina CHRISTA, M. S.-Ś. (2009). Buckwheat Grains and Buckwheat Products – Nutritional and Prophylactic Value of their Components – a Review. Czech J. Food Sci, 153-162.
Neslihan Yıldız, E. Y. (2013). Karabuğday’ın Kimyasal, Besinsel ve Teknolojik Özellikleri. Gıda, 383-390.