Labiatae/Lamiaceae (Ballıbabagiller) familyasında yer alan ve bu ailenin en büyük cinsi olan çok yıllık adaçayı bitkisi, Akdeniz ve Orta Doğu bölgelerine özgüdür. Günümüzde, Avrupa ve Kuzey Amerika’da dahil olmak üzere farklı coğrafi bölgelerde yetişen aromatik bir bitkidir. Antik çağlardan beri tıp, gıda endüstrisinde lezzet vermek amacıyla baharat ve gıda çeşnileri ile parfüm ve kozmetik ürünlerinde koku vermek amacıyla kullanılmaktadır. Alternatif tıpta; ateş ve terleme, romatizma, bronşit, zihinsel ve sinirsel rahatsızlıklara karşı kullanılan en eski şifalı bitkilerden biridir. Adaçayının yaprakları genellikle çay veya tentürler için kullanılır. Antispazmodik, antiseptik, antienflamatuvar, , antimikrobiyal, immünomodülatör etkilere sahiptir. Kolon kanserinin kemoprevensiyonu, kilo verme ve özellikle karaciğerde antioksidan savunmayı geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla kullanılmaktadır. Ek olarak, sıklıkla kurutulmuş yapraklar veya uçucu yağları şeklinde bir gıda aroması ve çeşnisi olarak kullanılmaktadır. Geleneksel tıpta, 4-6 g kuru adaçayı yaprağının günde iki kez tüketiminin, antihiperglisemik özellik gösterdiğinden diyabet tedavisinde fayda sağladığı bilinmektedir. Adaçayı; uçucu yağlar, tanenler, steroidler, flavonlar ve flavonoidler içermektedir.
Sindirim, dolaşım bozuklukları, bronşit, öksürük, astım, hafıza problemleri, ağız ve boğaz iltihabı, anemi, depresyon ve aşırı terleme gibi çeşitli problemlerin tedavisi için kullanılmaktadır. Antioksidan özellik gösteren bu bitkinin, alzheimer ve demansın tedavi aşamasında tüketilmesi durumunda olumlu sonuçlar elde edildiği belirtilmiştir.
Asya ve Latin Amerika’da alternatif tıpta; ülser, gut, romatizma, iltihaplanma, baş dönmesi, titreme, felç, diyare ve hiperglisemi dahil olmak üzere pek çok farklı sağlık probleminin tedavisi için kullanılmıştır. Avrupa geleneksel tıbbında adaçayı; dispepsi, aşırı terleme, yaşlanmayla ilgili kognitif bozukluklar, boğaz ve derideki iltihaplanmayı indirgemek için kullanılmıştır. Çeşitli bilimsel çalışmalardan elde edilen kanıtlar adaçayının, güçlü bir antioksidan aktiviteye sahip olduğunu belirtmektedir. Adaçayının içerdiği polifenoller ve uçucu yağlar; antioksidan ve antitümör etkiler sağlar. Adaçayının en etkili antioksidan bileşenleri ; rosmarinik asit, karnosik asit, kafeik asit, rosmanol, karnosol, rosmadial, cirsimaritin ve genkwanin ve gibi fenolik bileşiklerdir.
Lopresti, A. L. (2017). Salvia (sage): a review of its potential cognitive-enhancing and protective effects. Drugs in R&D, 17(1), 53-64.
Kianbakht, S., Nabati, F., & Abasi, B. (2016). Salvia officinalis (Sage) leaf extract as add-on to statin therapy in hypercholesterolemic type 2 diabetic patients: A randomized clinical trial. International journal of molecular and cellular medicine, 5(3), 141.
Li, L., Wei, S., Zhu, T., Xue, G., Xu, D., Wang, W., … & Kong, L. (2019). Anti-inflammatory norabietane diterpenoids from the leaves of Salvia officinalis L. Journal of Functional Foods, 54, 154-163.
Ghorbani, A., & Esmaeilizadeh, M. (2017). Pharmacological properties of Salvia officinalis and its components. Journal of traditional and complementary medicine, 7(4), 433-440.
Khiya, Z., Hayani, M., Gamar, A., Kharchouf, S., Amine, S., Berrekhis, F., … & El Hilali, F. (2018). Valorization of the Salvia officinalis L. of the Morocco bioactive extracts: Phytochemistry, antioxidant activity and corrosion inhibition. Journal of King Saud University-Science.