Besinin Adı
Türkçe: Sakız
İngilizce: Gum Tree
Latince: Pistacia lentiscus
Vatanı ve İklimi:
İlk kullanımı Maya uygarlığına kadar dayanan ve esas amacı keyif verici olan sakızlar tüketilmiştir. Daha sonra Amerikan kültürünün bir parçası olmuş ve 2. Dünya Savaşından sonra da Avrupa’da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun, ilk döneminden son dönemine kadar Çeşme Yarımada’sında ve karşısında bulunan Sakız Adası’nda, sakız üretiminin yapıldığı kayıtlardan bilinmektedir. Ancak günümüzde sakız üretimi ve ticaretini elinde bulunduran tek yer Sakız Adasıdır. Oysa Ege ve Akdeniz sahil kuşağı, özellikle Çeşme Yarımadası, Pistacia lentiscus’un reçinesinden yararlanmak için elverişli koşullara sahiptir. Sıcak ve kurak Akdeniz ikliminde, deniz kıyılarında, sığ, kayalık,güneşli yerlerde, fakir topraklar üzerinde gelişebilir. Kireç, deniz suyu ve rüzgara dayanıklıdır. Kireçli, taşlı topraklar başta olmak üzere, her türlü toprakta yetişebilir. Kök boğazında biriken sudan zarar görebilir. Ancak düzenli sulanan bitkiler hızla gelişir.
Bitkisel Özellikleri:
Anacardiaceae ailesinden olan Sakız ağacı (Pistacia lentiscus L.); Akdeniz Bölgesi’nde yabani olarak yetişen, her dem yeşil, küçük bir çalı olup, önemli bir maki elemanıdır. Dalları sık, çalı görünüşünde ve kışın yapraklarını dökmeyen yapıdadır. Gövdeleri dik, silindir biçiminde ve oldukça sağlamdır. Kabukları esmer renklidir. Meyveleri; ufak, yuvarlak, kırmızımsı siyah renklidir. Kökler 20-25 metre derinliğe kadar uzayabilir. Bu nedenle, kuraklığa, incir ve zeytinden daha dayanıklıdır. 5 yaşından itibaren sakız salgılayan bitki, yavaş gelişim gösterir ve 100 yıldan fazla yaşar. Her dem yeşil olması ve toprağı örtmesi nedeni ile toprak erozyonunu da önlemektedir. Orman yangınları gibi kötü koşullarda bile kısa sürede kendini yenileyebilme özelliğine sahiptir.
Pistacia lentiscus var chia bitkisinin dal ve gövdesinden, mastic adı verilen sakız elde edilir. Ekonomik anlamda sakız eldesi sadece P. Lentiscus’dan sağlanabilir. Chia’nın erkek cinslerinden yapılmaktadır. Ağaç 5 yaşından itibaren sakız vermeye başlar, 12-15. yaşlarda normal sakız verimine ulaşılır. Bu dönemlerde ağaç başına ortalama 320 gr. sakız alınabilir. Tam büyüklüğe ise 40-50 yılda ulaşmaktadır.
Faydaları ve/veya Zararları:
Yapısına çeşitli tedavi edici maddeler ilave edilen sakızlar, yüksek çürük aktiviteli bireylerin tedavisi ile periodontal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Sakız, tükürük salgılama kapasitesini ve remineralizasyon potansiyelini arttırır. Sakız çiğnemenin ağız ve diş sağlığı üzerine etkisi, esas olarak çiğneme fonksiyonunu sürekli olarak uyarmaları sonucunda tükürük salgı hızını arttırmaları ile ilgilidir.
Sakız ağacı reçinesi yapısında bulunan, başta izomastikadienonik asit; majör ve minör komponentler sebebiyle milattan önceki yıllardan beri bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Özellikle Mısırlılar ve Araplar tarafından; kuduz hastalığı, uyuz ve yılan ısırmaları, mide yanmaları, balgam söktürücü olarak akciğer hastalıklarında da çok kullanılmıştır. Mısır’da bazı maddelerle karıştırılarak; mumya hazırlanmasında, diş hastalıkları tedavisinde ve ağız kokusunu gidermek amacıyla da yararlanılmıştır.
- Günümüzde birçok araştırmacı, sakızın; ağız ve sindirim sistemi rahatsızlıkları üzerine olumlu etkisini bilimsel olarak kanıtlamıştır.
Sakızın nikotin bağımlılığını azaltıcı etkisi de görülmektedir. Konsantrasyon dahil, zihin performans yönlerini arttıran sakız çiğnemek, stresi de azaltabilmektedir.
- 2-3 hafta boyunca düzenli sakız çiğnemenin, sukroz ve glukozun sebep olduğu asidojeniteyi etkin bir şekilde azalttığı ve Streptococcus mutans (SM) sayısını düşürdüğü bildirilmiştir.
Bilgilendirme:
Sakız; başlıca gıda, parfüm ve ilaç endüstrisi olmak üzere, halen 60’dan fazla alanda kullanılan doğal bir reçinedir. Yağla karıştırılarak kokusunu almak maksadıyla balığın üzerine sürülen sakız; lezzet vermesi ve dayanma ömrünü uzatmak amacıyla, hazır çorba ve ekmeklerin içine de katılmaktadır.
Türk mutfağında birçok yemeğin ve tatlının yapım aşamasında da kullanılır. Günümüz şartlarında sütlü tatlılar ve dondurmalarda çok kullanılmaktadır. Pilav ve birçok etli yemeğin içine koku ve tat vermek amacıyla baharat olarak ilave edilebilir.
Ayrıca, saç kepeklenmesini önlemek amacıyla, bıttım sabununun yapımında da kullanılmaktadır. Özel nitelik gerektiren boyar maddelerde, resim boyalarında, cila, vernik, tutkal ve tütsü yapımı gibi alanlarda kullanıldığı bilinmektedir. Ünlü Mona Lisa tablosunun sakız içerikli boyar madde ile yapıldığı bilinmektedir.
100 gram Sakız’ın besin değerleri:
CHO (g) | Na (mg) | I | Vit. A (µg) |
66,6 | – | – | – |
Protein (g) | K (mg) | F (µg) | Vit. C (mg) |
0 | – | – | – |
Yağ (g) | P (mg) | Fe (mg) | Vit. B³ (mg) |
0 | – | – | – |
Kalori (kkal) | Ca (mg) | Mg (mg) | Lif (g) |
167 | – | – | – |
Chewing gumselectively improves aspects of memory in healthy volunteers. Lucy Wilkinsona, Andrew Scholeya and Keith Wesnesa. 2002. 236, s.l. : Appetite, 2002, Cilt 235.
Çeşitli sakızların ağız ve diş sağlığı üzerine etkilerinin değerlendirilmesi. Miraç Sezgi Şenol Tuna, Şaziye Aras. 2015. 6, Ankara : Acta Odontol Turc, 2015, Cilt 42.
Randomised controlled trial of nicotine chewing-gum. M j Jarvis, Martin Raw, Mas Russel, C Feyerabend. 2006. 537, London : Brıtısh Medical Journal, 2006, Cilt 285.
Sakız Eylem Planı. A., Albayrak Bakmaz N. ve Bakmaz. 2014. 3, Ankara : T.C.Orman Ve Su İşleri Bakanlığı , 2014, Cilt 3.