Hindistan cevizi (Cocos nucifera L.), başta Asya’da olmak üzere, tropikal ülkelerde yetiştirilen bir bitkidir. Asya, dünyanın en büyük Hindistan cevizi üreticisidir. Dünyadaki toplam Hindistan cevizinin %90’ı Endonezya, Filipinler, Hindistan, Sri Lanka ve Tayland’da yetiştirilmektedir. Genellikle Pasifik ve Asya bölgelerinin geleneksel yemeklerinde kullanılan Hindistan cevizi meyvesinin; ortalama olarak %51,7’si çekirdek, %9,8’i su ve %38,5’i kabuktan oluşur.
İşlenmemiş Hindistan cevizi yağı; taze ve olgunlaşmış Hindistan cevizi çekirdeğinin sütünden elde edilen, yenilebilir bir yağdır. Taze Hindistan cevizi kokusuna sahip ve renksizdir. Pişirme, unlu mamul yapımı, şekerleme üretimi, bebek mamaları ve kozmetik ürünlerinde farklı amaçlarla kullanılır. Yüksek stabilite ve çeşitli sağlık avantajları nedeniyle hızla popülerlik kazanmaktadır. İçerisinde bulunan orta zincirli yağ asitleri, tüketildikten sonra kolayca sindirildikleri için, vücut yağı olarak depolanmak yerine enerji üretmek için kullanılır.
Hindistan cevizi yağının ana yağ asidi olan laurik asit; vücutta, antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahip, monolaurin olarak bilinen çok değerli bir bileşiğe dönüştürülür. Bağışıklık sistemini güçlendiren, antioksidan özelliği olan hindistan cevizi yağı; düşük peroksit değeri ve çok düşük serbest yağ asidi içeriği sayesinde herhangi bir hidrolitik veya atmosferik oksidasyona uğramaz.
Yüksek oranda (%92) doymuş yağ asidi içeriği nedeniyle; tereyağı, palmiye yağı ve hayvansal yağlar gibi, düşük seviyelerde tüketilmesi gereken doymuş yağ kaynağı olarak sınıflandırılır.
Son yıllarda, web siteleri ve literatürdeki çok sayıda iddia, Hindistan cevizi yağının orta zincirli trigliseritlere benzediğini öne sürmekte ve doymuş yağ oranı yüksek olan diğer gıdalarla karşılaştırıldığında, insan sağlığına yararlı olduğunu söylemektedir. Ancak orta zincirli trigliseritler üzerinde yapılan araştırmalar; Hindistan cevizi yağında baskın olan trigliseritlerin yapıları, emilimi ve metabolizmasındaki farklılıklar sebebi ile Hindistan cevizi yağı için geçerli bir durum olmadığını göstermektedir.
- Bazı epidemiyolojik çalışmalarda; Hindistan cevizi tüketimi ile yüksek serum HDL* kolesterol düzeyleri ilişkilendirilmiş ve kalp sağlığına faydalı olduğu öne sürülmüştür.
- Yapılan bir çalışmanın analizinde; Hindistan cevizi yağı alımı sonucunda, kandaki total kolesterol, trigliserit, HDL ve LDL*’nin artmış olduğu bulunmuştur. Toplam kolesterolün HDL’ye oranı, Hindistan cevizi alımı ile etkilenmemiştir.
- Son 6 yıldaki toplam enerji alımının %13-20’sinin Hindistan cevizi yağı veya ayçiçek yağı tüketimiyle karşılandığı bir çalışma yürütülmüştür. Lipit profilleri ve oksidatif stres parametreleri gruplar arasında karşılaştırılmış; Hindistan cevizi yağı ve ayçiçeği yağı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
- 7 adet müdahale çalışmasında; Hindistan cevizi yağı, doymamış yağ içeren yağlarla doğrudan karşılaştırılmış ve Hindistan cevizi yağı tüketimi, çalışmaların hepsinde daha yüksek toplam kolesterol değeri ile sonuçlanmıştır. 6 çalışmada daha yüksek LDL kolesterol saptanmış ve 1 çalışmada herhangi bir farklılık bulunmamıştır. Çalışmaların 5 tanesinde HDL kolesterol miktarı önemli ölçüde yüksek bulunmuşken, 2 çalışmada önemli bir fark gözlenmemiştir. Bu çalışmaların ikisinde, total kolesterolün HDL’ye oranı ve HDL/LDL oranları karşılaştırılmıştır. Bir çalışmada, Hindistan cevizi yağı ve mısır yağı tüketenler karşılaştırılmış; Hindistan cevizi yağı tüketenlerde daha yüksek LDL/HDL oranı bildirilmiştir. Diğer çalışmada ise, Hindistan cevizi yağı ve zeytinyağı tüketenler karşılaştırılmış, Hindistan cevizi yağı tüketenlerde total kolesterolün HDL’ye oranı düşük bulunmuştur. Çalışmaların 5’inde trigliserit konsantrasyonlarında önemli bir farklılık bildirilmemiş olsa da, 2’sinde Hindistan cevizi yağına kıyasla mısır yağı tüketenlerde daha düşük trigliserit seviyesi gözlenmiştir. Çoklu doymamış yağ tüketen katılımcılara oranla LDL/HDL oranı daha yüksek bulunmuştur. Bu bulgular; Hindistan cevizi yağı tüketiminin, çoklu doymamış yağ tüketimine kıyasla aterojenik* bir profil ile sonuçlandığını göstermektedir.
Bu sonuçlar; hem total, hem de LDL kolesterol üzerinde olumsuz bir etkiye işaret etmektedir. Hindistan cevizi yağı tüketiminde, HDL düzeyi daha yüksek olmasına rağmen LDL düzeyi orantılı olarak daha büyük artış göstermiştir.
Özet olarak;
Bazı çalışmalarda; Hindistan cevizi yağının, diğer doymuş yağ kaynaklarından farklı olarak görülmesi gerektiğine dair bir kanıt bulunamamıştır. Hindistan cevizi yağının, kardiyovasküler hastalık riskini azaltan sağlıklı bir yağ olduğunu iddia eden popüler iddialar, bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
Tipik batı diyetinde, Hindistan cevizi yağının aşırı kullanımı, diğer doymuş yağlara benzer etkiler yaratabilir.
- Amerikan Kalp Derneği, sağlık risklerinden dolayı diyetle alınan doymuş yağın, günlük enerjinin %7-10’u ile sınırlandırılması gerektiğini belirtmektedir.
LDL: Low density lipoprotein. Halk arasında kötü kolesterol olarak bilinir
Aterojenik: Arterlerde plak çökeltisine neden olan
Nurul Aqilah A. Ghani, A.-A. C. (2018). Physicochemical properties, antioxidant capacities, and metal contents of virgin coconut oil produced by wet and dry processes. Food Sci and Nutr, 1298-1306.
Umesh Patil, S. B. (2018). Coconut Milk and Coconut Oil: Their Manufacture Associated with Protein Functionality. Journal of Food Science, 83(8), 2019-2027.