Amerikan Kolon ve Rektum Cerrahları Derneği’nin tanımına göre hemoroid; “anüs* ve rektumun* varisli damarları” şeklinde tanımlanmaktadır. Hemoroit; birçok ülkede gözlenen, özellikle Asya ülkelerinde en sık karşılaşılan hastalıklardan biridir.
Anal kanaldaki şişmiş damarlar da diyebileceğimiz hemoroid, bulunduğu bölgeye göre iki çeşittir. Bunlar; iç hemoroid (kalın bağırsağın son kısmında) ve dış hemoroid (anüsün dış kısmında)’dir. Bireylerde her iki tip hemoroid aynı anda bulunabilir.
Hemoroidlerin oluşum sebepleri net bir şekilde bilinmemekle beraber, etken olabilecek durumlar;
- Pelvik* ve rektal* bölgedeki toplar damarlara çok fazla baskı olması: anüsün içindeki doku, bağırsak hareketlerinin kontrolüne yardımcı olmak için kanla doldurulur. Dışkıyı hareket ettirmek için tuvalette uzun süre oturmak veya zorlamak (ıkınmak), damarlara olan basıncı arttırarak dokudaki damarların şişip gerilmesine sebep olur. Bu durum da hemoroide sebep olabilir. Kronik ishal veya kabızlık da, anal kanaldaki damarlar üzerindeki basıncı arttırarak hemoroide sebep olabilir.
- İdeal kilonun üzerinde olmak hemoroid oluşumuna sebep olabilir.
- Hamileliğin son 6 ayında pelvik* bölgedeki kan damarlarına olan basıncın artması hemoroid oluşumuna sebep olabilirken, doğum sırasında bebeği itmek için zorlamak (ıkınmak) hemoroidleri daha da kötüleştirebilir.
- Laksatiflerin veya lavmanların sık kullanımı ile bağırsak fonksiyonlarında oluşabilen bozukluklar.
- Yaşlanmak ve genetik etkenler.
- Tuvalet yaparken oluşan kanama.
- Tuvalet kağıdında veya dışkıda kan görülmesi.
- Anal* bölgedeki hassas yumru veya yumrular.
- Anal bölgede kaşıntı.
- Anal bölgeyi temizlerken hissedilen ağrı ve acı.
Cerrahi tedavi ve cerrahi olmayan tedavi olmak üzere 2 çeşit tedavi yöntemi vardır.
Bireyler ilk olarak kesinlikle doktor tarafından muayene edilmelidir. Muayene sonrası doktorun yönlendirdiği tedaviye göre hareket edilmelidir. Hafif semptomlar genellikle ameliyatsız yöntemler ve tavsiyelerle kısa süre içerisinde evde tedavi edilebilir.
Cerrahi olmayan tedaviyi inceleyecek olursak;
- Besin tercihlerinde ve öğünlerde düzenlemeler yapılmalıdır.
- Hemoroid üzerindeki baskıyı azaltmak ve çıkıntıyı önlemeye destek olmak için aşırı zorlamalardan (ıkınma) kaçınılmalıdır.
- Gerekli durumlarda doktor tavsiyesi ile dışkıyı yumuşatmak için ilaç kullanılabilir.
- Tedavi sürecinde doktor tavsiyesi ile merhem kullanılabilir.
- İyileşme sürecini hızlandırmak için günde birkaç defa 10-20 dakikalık ılık küvet banyosu yapılabilir.
İleri seviye hemoroid bulunan bireylerde, şiddetli ağrılar gözlendiği durumlarda ve hekimin uygun gördüğü durumlarda ameliyat ile tedavi yöntemi uygulanır.
ABD Ulusal Diyabet, Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsü’nün tavsiyelerine bakacak olursak;
Meyveler, sebzeler, tahıllı, kepekli ürünler, kurubaklagiller gibi; lif (posa) içeriği yüksek besinlerin tüketimi arttırılmalıdır, böylelikle dışkı daha yumuşak hale getirilerek bağırsaklardan geçişi kolaylaşır.
- Lif içeriği yüksek beslenme, hemoroitli bireylerin tedavisinin yanı sıra, sağlıklı bireylerde hemoroidin başlamasını önlemede de yardımcı olabilir.
Su ve berrak çorbalar gibi sıvıların tüketimi artırılmalı, probiyotik ve prebiyotik besin kaynaklarının tüketimine özen gösterilmelidir. Beslenme önlemlerinin yanında bol egzersiz de hemoroid tedavisinde önemli rol oynamaktadır.
- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı yayınlarına göre; 20 yaş üstü sağlıklı yetişkin bireylerin günlük yaklaşık 25-30 gr veya tüketilen her 1000 kalori için yaklaşık 10-13 gr diyet lifi alımı tavsiye edilmektedir.
- Ekmek tercihlerinizi tam tahıllı, kepekli, yulaflı ekmeklerden yana kullanın.
- Öğünlerinize söğüş salata ekleyin.
- Haftada 2-3 defa kurubaklagil tüketmeye özen gösterin.
- Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin.
- Kabukları tüketilebilir olan sebze ve meyveleri, kabukları ile beraber tüketin.
- 1 dilim tam buğday ekmeği yaklaşık 2 gram lif içerir.
- 1 dilim beyaz ekmek yaklaşık 1 gram lif içerir.
- 1 orta boy armut (kabuğu ile) yaklaşık 5,5 gram lif içerir.
- 1 orta boy elma (kabuğu ile) yaklaşık 4,4 gram lif içerir.
- 1 orta boy portakal yaklaşık 3,1 gram lif içerir.
- Yarım fincan pişmiş bezelye yaklaşık 3,5–4,4 gram lif içerir.
- Yarım fincan kara lahana yaklaşık 3,8 gram lif içerir.
- Fırında kabuklarıyla pişirilmiş 1 orta boy patates 3,6 gram lif içerir.
- Yarım fincan pişmiş kış kabağı yaklaşık 2,9 gram lif içerir.
- Yarım fincan pişmiş barbunya yaklaşık 7.7 gram lif içerir.
Rektum: Kalın bağırsağın son bölümü.
Pelvik: Leğen kemiği.
Rektal: Kalın bağırsak ile ilgili.
Fiber intake of the U.S. (2014, 9). 1 3, 2019 tarihinde United States Department of Agriculture.
National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases. (2016, 10).
HealthLinkBC. (2017, 5 5). 1 10, 2019 tarihinde HealthLinkBC.
American Society of Colon and Rectal Surgeons. (tarih yok). 1 10, 2019 tarihinde American Society of Colon and Rectal Surgeons.
Bengi, G., Yalçın, M., & Akpınar, H. (2014). Kronik Konstipasyona Güncel Yaklaşım. Güncel Gastroenteroloji, 72-88.
Mahdi Yousefi, at all. (2013). Clinical Evaluation of Commiphora Mukul, a Botanical resin, in the Management of Hemorrhoids: A randomized controlled trial. Pharmacogn Mag, 350-356.
Samur, G., & Mercanlıgil, S. M. (2018). Diyet Posası ve Beslenme. 1 15, 2019 tarihinde TC Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü.
Türkay, Ö., & Saka, M. (2016). Konstipasyon ve Diyet. Güncel Gastroenteroloji, 234-239.