Amputasyon Nedir?
Amputasyon vücudun genellikle kol ve bacaklarının cerrahi müdahale ile alınması ya da doğuştan olmaması olarak tanımlanan kayıplar düşünüldüğünde travma olarak nitelendirilebilen bir durumdur.
Sporun Ampute Bireyler Üzerine Etkisi
Sporun rehabilite ve tedavi edici özelliği, engelli bireylerde vücut ağırlığının korunması, dayanıklılık ve hareketlilikte artış, özgüvenin yükselmesi ve depresyon semptomlarının azalması gibi olumlu sonuçlar ortaya koymaktadır. Toplumdaki engelli bireylerin fiziksel aktivite durumlarının artmasına bağlı olarak beslenme ve sağlık durumlarında da iyileşme gözlenmektedir.
Ampute Sporcularda Antropometrik Ölçümler
Bacak vb. amputasyon nedeni ile ayakta duramayan bireylerde vücut ağırlığı ve boy uzunluğunun saptanması güçleşmektedir. Bu bireyler için çeşitli antropometrik yöntemler geliştirilmiştir. Boy uzunluğu diz boyu ölçümü, kulaç mesafesi ölçümü ile; ağırlık ise üst orta kol çevresi, baldır çevresi ve subskapular deri kıvrım kalınlığı ölçümleri kullanılarak çeşitli denklemlerle bulunabilmektedir. Ayrıca taşınabilen tekerlekli sandalye ile de ölçüm yapılabilmektedir. Bu şekilde bulunan boy ve ağırlık verileri; boya göre ağırlığın değerlendirilmesi, beden kitle indeksinin hesaplanması ve bazal enerji harcamasının bulunması amacıyla kullanılmaktadır.
Ampute Sporcularda Beslenme Sorunları Nelerdir?
Ampute sporcuların beslenme ve antropometrik durumlarını saptanması için gerekli olan, sağlıklı beslenme önerilerinin bulunmaması, bu sporcuların beslenme durumlarının değerlendirilmesinde sorunlara neden olmaktadır. Sporcuların karbonhidrattan zengin besinleri iyi bilmemesi nedeni ile, bu konuda yardıma ihtiyaçları olduğu sonucuna varılmıştır. Sporculara enerji ve besin öğeleri konularının yanı sıra besin çeşitliliği ve besin öğesi kaynakları hakkında eğitimler verilmesi gerektiği saptanmıştır.
Kalite ve miktar yönünden yetersiz bir diyet, beslenme yetersizlikleri ve sakatlıklara neden olabilecek hastalıkların gelişmesinde rol oynamaktadır.
Ampute sporcuların oluşturduğu engelli sporcular üzerine yapılan bir çalışmada, sporcuların protein alımlarının yüksek, karbonhidrat tüketiminin istenilen düzeyde, yağ tüketiminin yetersiz olduğu saptanmıştır.
Ayrıca harcadıkları enerjinin aldıklarından daha yüksek; günlük enerjinin karbonhidrat, protein ve yağdan sağlanan oranları gerek sağlık gerekse dayanıklılık sporcularına yapılan beslenme önerilerine göre değerlendirildiğinde dengesiz olduğu bulunmuştur. Bir başka çalışmada ise yağ tüketimlerinin önerilenin üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Aynı zamanda Türkiye’ye özgü beslenme rehberine göre, kemik mineralizasyonunda görevli olan kalsiyum minerali ve kanser oluşumunda engelleyici etkisi olan posa alımlarının da yetersiz olduğu saptanmıştır.
Ayrıca; engelli bireylerde, mutlak dinlenme enerji harcaması, yağsız vücut kütlesi ve kemik mineral yoğunluğunun sağlıklı bireylerden daha az, yağ kütlesinin ise daha fazla olduğu belirlenmiştir. Enerjinin besin öğelerine dağılımı (protein, yağ ve karbonhidrat için sırasıyla %16, %31 ve %50) ve yağ asidi oranları dengesiz bir dağılım göstermiş, basit karbonhidrat tüketiminin fazla olduğu (%17,5) saptanmıştır. Posa, demir, çinko, potasyum tüketimi ise yetersiz bulunmuştur.
Sporcuların enerji içeceği ve spor içeceği farkını iyi bilmedikleri, sıvı tüketimine gerekli özeni göstermedikleri gözlemlenmiştir.
Sağlıklı bireylere yönelik önerilerle kıyaslandığında, makro besin öğelerinin dağılımında dengesizlik olduğu, bu dengesizliğin sporculara verilecek eğitimlerle görünür yağ alımının yerine karbonhidrattan zengin besinlerin tüketiminin artırılarak sağlanması gerektiği gözlenmiştir.
Sporcunun Performansını Etkileyen Etmenler
- Beslenme
- Genetik
- Yetenek
- Güç
- Spor Tipi
- Antrenman
Ampute Sporcularda Beslenme
Dünya’da ve ülkemizde, paralimpik sporcuların elde ettikleri başarılar sonucunda, beslenme ve sağlık durumları ile ilgili değerlendirmelere olan ilgi artmaktadır.
Yapılan değerlendirmelerde, sağlıklı yetişkinler için olan öneriler kullanılmaktadır. Enerji gereksinimi, vücut ağırlığının korunduğu şekilde, günlük enerji alımı ve harcaması arasındaki dengeye göre düzenlenmektedir.
Bireye özgü beslenme en önemli anahtar rolü üstlenmektedir.
Egzersiz sırasında karbonhidratlar kaslar için en önemli yakıt kaynağı olsa da, protein kas kütlesinin ve buna bağlı olarak performansın artması ile ilişkilendirildiği için sporcular için en önemli besin öğesi olarak görülmektedir.
Egzersiz sırasında enerjinin temel kaynağı karbonhidratlardır.
Sporcular, yüksek karbonhidratlı beslenme ile glikojen depolarını yaklaşık 1.5-2 kat kadar artırabilmektedir. Sporcuların glikojen depoları ne kadar fazlaysa performansları o kadar yüksek olmaktadır.
Sporcuların, azalan veya boşalan karbonhidrat depoları ile antrenmana devam etmeye çalışmaları, sakatlanma ve yaralanma risklerini artırmaktadır.
Spor yapmayan kişilere, enerjinin karbonhidrattan sağlanan oranının %50-55 civarında olması önerilirken, sporcularda bu değerler %60-65’e, çok yoğun antrenmanlarda ve dayanıklılık sporcularında ise %70’e kadar çıkmaktadır.
Sporcuların karbonhidrat gereksinimleri vücut ağırlığına göre de hesaplanmakta, egzersiz şiddeti ve süresine göre günlük 5-10 g/kg karbonhidrat alımı önerilmektedir.
Yağlar, enerji sağlamalarının yanı sıra, yağda çözünen vitaminlerin vücutta kullanılmalarını sağlamaktadır.
En zayıf sporcunun bile vücudunda, çok uzun süreli bir egzersizi tamamlayabilecek kadar yağ deposu bulunmaktadır.
Sporcularda enerjinin yağdan sağlanan oranı %20-25 civarında tutulmalıdır.
Yağlı yiyecekler fazla yendiğinde, karbonhidrat alımı düşük olmaktadır.
Proteinler; hayvansal ve bitkisel besinlerde bulunmaktadır. Ancak hayvansal besinlerden sağlanan proteinler, bitkisel kaynaklı proteinlerle karşılaştırıldığında vücutta daha etkin kullanılmaktadır.
Proteinlerin, egzersiz süresince enerjiye katkısı çok azdır. Sadece uzun süreli egzersizlerde özellikle dallı zincirli aminoasitlerin enerjiye katkısı artmaktadır (%2-5 oranında). Ancak, proteinlerin tüm görevleri sporcular için büyük önem taşımaktadır.
Spor yapmayan kişilerin protein gereksinimleri 0.8-1.0 g/kg’dır. Spor-cularda ise protein gereksinimi enerjinin %12-15’inden hesaplanabileceği gibi egzersizin türüne göre, ağırlık başına 1.2-1.8 g/kg’a kadar çıkabilmektedir.
Yapılan çalışmalarda, fazla protein veya amino asit kullanımının, proteinlerin atım ürünü olan ürenin vücuttan uzaklaştırılması için idrar çıkışını artırdığı, böylece vücuttan daha fazla sıvı kaybedildiği ve dehidrasyona neden olduğu gösterilmiştir. Ayrıca fazla protein alımı karaciğer ve böbreklerin daha fazla yorulmasına ve vücuttan kalsiyum atımına da neden olmaktadır.
B vitaminlerinin, egzersiz ile iki temel nedenden dolayı ilişkisi bulunmaktadır. Tiamin, riboflavin, B6 vitamini, niasin, pantotenik asit ve biotin egzersiz sırasında enerji oluşumuna yardım etmekte, folik asit ve B12 vitaminleri ise; kırmızı kan hücre oluşumu, protein sentezi, doku yapımı ve onarımı için gerekmektedir.
Yağda eriyen vitaminlerden A, D ve E vitaminleri; bağışıklık fonksiyonu, A ve E vitaminleri; antioksidan fonksiyonu, D ve K vitaminleri ise; kemik metabolizması için önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenen bir sporcunun ekstra vitamin kullanmasına gerek yoktur. Fazla vitamin kullanımının performansı artırmada etkisinin olmadığı gösterilmiştir.
Mineraller; sporcular için sinir iletimi, kas kasılması, oksijen taşınması gibi konularda önem kazanmaktadır.
Kalsiyum; kemik ve dişlerin gelişimi, kanın pıhtılaşması, sinir iletimi, kalp atımının denetimi ve hücre membranının taşıma işlevlerinde görev almaktadır. Diyetle yetersiz kalsiyum tüketimi, düşük kemik mineral yoğunluğuna ve stres kırıklarına neden olmaktadır.
Süt, yoğurt, peynir, ayran, pekmez, fındık, fıstık vb. yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kurutulmuş meyveler yüksek miktarda kalsiyum içeren yiyeceklerdir.
Demir içeren hemoglobin akciğerlerden, vücudun diğer bölgelerine ve kaslara oksijen taşır. Kasların enerji üretmesi için oksijene gereksinim vardır ve kandaki demir düzeyi düşükse, sporcu çabuk yorulmaktadır. Özellikle kadın sporcular, dayanıklılık sporcuları ve ve-jetaryenlerde demir yetersizliği daha sık görülmektedir. Demir minerali en çok karaciğer, kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, kuru baklagiller ve kuru meyvelerde bulunmaktadır.
Vücuttaki kas miktarına bağlı olarak vücut ağırlığının %55-70’ini su oluşturmaktadır. Egzersiz sırasında sıvı dengesini koruyan sporcuların, optimal egzersiz performansına ulaştığı ve ilerleyen dehidrasyonun (vücuttaki sıvı miktarının azalması) performansı olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Ayrıca sporcular için dehidrasyon, yaşamı tehdit eden sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması risklerini de artırmaktadır.
Sporcular egzersiz öncesi, sırası ve sonrasında yeterli miktarda sıvı tüketmelidir. Hafif dehidrasyon (vücuttaki sıvı kaybı) bile, performansı olumsuz yönde etkilemektedir. Sporcular egzersize vücutlarında yeterli miktardaki sıvı ile başlamalıdır. Egzersizden 2-3 saat önce 400-600 ml sıvı tüketimi önerilirken, bu uygulama egzersiz öncesi optimal sıvı dengesini sağladığı gibi, fazla sıvının idrarla atımı için de sporcuya gerekli süreyi tanımaktadır.
Egzersiz başlangıcında ve sonrasında 15-20 dakika aralarla, 150-350 ml sıvı tüketilerek, vücuttaki sıvı dengesi korunmaktadır. Alkol ve kafein içeren içeceklerden diüretik etkileri nedeniyle uzak durulmalıdır. Sporcu içecekleri sporcuya egzersiz sırasında az miktarda karbonhidrat ve terle kaybettiği mineralleri de sağladığı için önerilmektedir.
1 saat veya daha fazla süren müsabakalarda ve antrenmanlarda sporcu içeceklerinin kullanılması uygundur. Egzersiz sırasında kullanılan sporcu içeceklerinin % 4-8 oranda karbonhidrat içermesi önerilmektedir.
Oğul M, Erden G. Amputasyonun psikolojik boyutu.
Diyet El Kitabı, Prof.Dr.Gülden Pekcan, Besvak, Hatipoğlu Yayınları, 9.Baskı:2016
Rastmanesh R, Taleban FA, Kimiagar M, et al. Nutritional Knowledge and Attitudes in Athletes With Physical Disabilities J Athl Train. 2007;42:99-105.
Türk Fiz Tıp Rehab Derg 2009;55:116-21 ;Özdemir ve ark.,Engelli Sporcularda Beslenme, Sağlık ve Performans
Günay ÖZDEMİR, Gülgün ERSOY* Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara
*Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara, Türkiye
Rodriguez NR, Di Marco NM, Langley S. American College of Sports Medicine position stand. Nutrition and athletic performance. American Dietetic Association; Dietitians of Canada; American College of Sports Medicine, Med Sci Sports Exerc. 2009;41:709-731.
Rastmanesh R, Taleban FA, Kimiagar M, et al. Nutritional Knowledge and Attitudes in Athletes With Physical Disabilities J Athl Train. 2007;42:99-105.
Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Türkiye’ye özgü beslenme rehberi. Ankara; 2004.
Bertoli S, Battezzati A, Merati G, Margonato V, Maggioni M, Testolin G, Veicsteinas A. Nutritional status and dietary patterns in disabled people. Nutr Metab Cardiovasc Dis 2006;16:100-12.
Innocencio da Silva Gomes A, Gonçalves Ribeiro B, de Abreu Soares E. Nutritional profile of the Brazilian Amputee Soccer Team during the
precompetition period for the world championship. Nutrition. 2006;22:989-995.
Türk Fiz Tıp Rehab Derg 2009;55:116-21
Özdemir ve ark.,Engelli Sporcularda Beslenme, Sağlık ve Performans
Rodriguez NR, Di Marco NM, Langley S. American College of Sports Medicine position stand. Nutrition and athletic performance. American Dietetic Association; Dietitians of Canada; American College of Sports Medicine, Med Sci Sports Exerc. 2009;41:709-731.
Sporcu Beslenmesi, Prof.Dr. Gülgün ERSOY, Dr. Dyt. Aylin Hasbay Büyükkaragöz, Hacettepe Üniversitesi-Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Şubat-2008,ANKARA,2012