İlk kez 1892 yılında, Mikulicz tarafından tanımlanan Sjögren sendromu (SjS), %0,5-3 arasında değişebilen prevalansı ile en sık görülen 3. otoimmün hastalık olarak bilinmektedir. Ülkemizdeki prevalans çalışmalarında; toplumumuzdaki görülme sıklığı %0,72 olarak tespit edilmiştir.
Dış salgı bezlerindeki lenfositik infiltrasyon* sonucu, tükürük bezlerinde büyüme, gözde kuruluk, ağızda kuruluk gibi belirtilerle ve kronik inflamasyonla seyreden Sjögren sendromu; biri 20’li yaşlarda diğeri ise menopoz sonrası 50’li yaşlar olmak üzere iki kez pik yapar.
Sjögren sendromunun primer (pSjS) ve otoimmün hastalıklarla ilişkili olmak üzere 2 farklı türü mevcuttur. PSjS’da gelişen pulmoner belirtiler lenfositik interstisyel pnömoni (LİP)*, plevral* hastalık, intersitisiyel pulmoner fibrozis lenfoproliferatif* bozukluklar olarak belirtilebilir.
PSjS’de akciğer, böbrek ve küçük damarlar gibi ekzokrin* olmayan organlar da etkilenebilir. Hastalığın kadınlarda görülme oranı erkeklerde görülme oranından yüksek olup, kadınlarda erkeklere oranla 9 kat daha sık görülmektedir.
- Sjögren sendromunda, sağlıklı bireylere oranla daha fazla lenfoma* riski mevcuttur.
Sjögren Sendromu Belirtileri Nelerdir?
- Ağız ve boğaz kuruluğu
- Seste kabalaşma, kronik kuru öksürük
- Bazı zamanlarda ağızda hoş olmayan tat hissi, konuşmada ve kuru gıdaların tüketiminde su yardımı olmadan yutmakta zorlanma
- Gözlerde; göz kuruluğu, kaşıntı hissi, kum batma hissi olabildiği gibi ayrıca fotofobi*, göz yorgunluğu, kızarıklık, görme keskinliğinde azalma ve akıntı görülebilir.
Sjögren sendromunda önlem alabilir miyiz?
Ağız kuruluğu yaşayan hastaların gün içerisinde bol miktarda su ve öğün aralarında süt tüketmesi önerilmektedir.
Göz kuruluğu semptomlarını daha da ağırlaştırabilen ilaçların (diüretik, antikolinerjik, antihistaminik, antidepresan) kullanımlarından mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Sjögren Sendromu ve Temel Yağ Asitleri
Sjögren sendromlu hastalarda, oral gama linoleik asit uygulamasının enflamasyonu azalttığı bilinmektedir. Linoleik asit, gözyaşı içeriğini arttırarak oküler* rahatsızlığı azaltır ve akut akciğer hasarı geçiren hastalarda EPA* ile kombine edilerek uygulanabilir.
- Omega-6 esansiyel yağ asidi karışımı içeren bir çözeltinin oral yoldan uygulandığı bir çalışmada; gözyaşı içeriğinde artış meydana geldiği, oküler rahatsızlık semptomlarının ve korneal belirtilerinin istatistiksel olarak olumlu bir yönde düzeldiği görülmüştür.
- Yapılan başka araştırmalarda; topikal* alfa-linolenik asit tedavisinin, kuru göz belirtilerinde ve hücresel ve moleküler seviyelerde inflamatuar değişikliklerde önemli bir azalmaya neden olduğu belirtilmiştir.
- Alfa-linoleik asit ve omega-3 yağ asidinin topikal uygulaması, kuru göz sendromuna eşlik eden klinik bulguları ve inflamatuar değişiklikleri tedavi etmek için kullanılabilmektedir.
Lenfositik interstisyel pnömoni: Lenfositlerin bir araya toplanması ile seyrede bir akciğer hastalığı
Plevra: Akciğer zarı
İntersitisiyel pulmoner fibrozis lenfoproliferatif: Akciğer sertleşmesi
Ekzokrin: Dış salgı
Lenfoma: Lenf sisteminden kaynaklanan kanserler
Fotofobi: Işık hassasiyeti
Oküler: Göz ile ilgili
EPA: Eikoza pentanoik asit
Topikal: Yüzeysel, deriye uygulama
Güdük, S. K. (2016). Primer Sjögren Sendromlu Hastalarda Periodontal Durumun Değerlendirilmesi. T.C Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi.
Kapoor, R., & Shenghuang, Y. (2006). Gama Linoleic Acid: An Antiinflammatory Omega-6 Fatty Acid. Current Pharmaceutical Biotechnology , 531-534.
Rashid, S., Jin, Y., Ecoiffier, T., & Barabino, S. (2008). Topical Omega-3 And Omega-6 Fatty Acids For Treatment Of Dry Eye. Laboratory Scıences .
Tekin Yıldız, L. A. (2008). Sjögren Sendromu İle İliflkili Ve Atipik Radyolojiyle Seyreden Lenfositik ‹Ntersitisyel Pnömoni Olgusu. Tur Toraks Der , 127-130