Miyokard enfarktüsü kardiyovasküler hastalıklardan biridir. Kardiyovasküler hastalıkların riskini en çok arttıran faktörlerden biri sigara kullanmaktır. Sigara içmenin bu hastalıkların görülme riskini iki kat arttırdığı söylenmektedir.
- Miyokard enfarktüsü ile sigara kullanımı arasındaki ilişki, kullanmayanlara göre ölüm riski erkeklerde 2.7, kadınlarda 4.7 kat fazla bulunduğu gözlemlenmiştir.
Sigara içilen ortamlarda bulunmak, yani dumana maruz kalmak da kalp hastalıkları riskini arttırır. Geçmiş dönemlerinde kalp krizi geçirmiş bireyler sigara kullanmaya devam ederlerse ani ölüm riski taşımış olurlar. Miyokard enfarktüsü geçirmiş kişilerde sigaranın bırakılması halinde; ilk senede risk yarıya inmekte olup, ikinci senede bu risk hiç sigara kullanmayanların düzeyine inebilmektedir.
- Yapılan araştırmalarda insanlarda kalp krizi ve diğer hastalıkların riskini azaltma yararının ω-3 yağ asitleri ile ilgili olduğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan araştırmalar, insanların yakalandıkları birçok hastalığa beslenme alışkanlıklarının sebep olduğunu göstermektedir. Bu yüzden beslenmeye ve beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek hayati önem taşımaktadır. Örneğin, yiyeceklerle tüketilen yağların doymamış yağlardan zengin olması gerekmektedir. Çünkü yüksek kolesterolün neden olduğu hastalıkların büyük bir kısmı kırmızı etten kaynaklanır. Ayrıca ω-3 yağ asitlerinin de insan vücudunda fizyolojik ve biyokimyasal görevlerde önemli roller üstlendiği herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle günlük diyette doymuş yağları sınırlandırıp, doymamış yağları kullanmak kalp hastalıkları riskini, özellikle de miyokard enfarktüsü görülme riskini en aza indirmede yardımcı olacaktır.
Kalp hastalıkları deyince aklımıza ilk gelen besinlerden balık ve diğer deniz ürünlerinde bulunan ω-3 yağ asidi EPA ve DHA’nın tedavi edici özelliği ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar genelinde, ω-3 yağ asitlerinin insan vücudu ve kalp sağlığı için yararlı olduğu ilk olarak Eskimolar üzerinde yapılan birkaç araştırma sonucu ortaya çıkmıştır. Bu araştırmalarda Eskimoların kalp krizi görülme riskinin çok düşük olmasının sebebinin tüketmiş oldukları yağlı balıklardan dolayı olduğu saptanmıştır. Bunun sonucunda EPA ve DHA üzerine daha çok incelemeler yapılmaya başlanmıştır. Sonuç olarak bu yağ asitlerinin; kalp krizi, kalp ve damar hastalıkları, migren türündeki çeşitli baş ağrıları, diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, depresyon ve bazı kanser çeşitleri gibi birçok hastalıktan korunmada önemli etkilerinin olduğu sonucuna varılmıştır.
Günlük beslenmede balık yağından zengin gıdalar ile beslenmek, kalp krizinden ölüm riskini azaltabilir. Çünkü trombositlerin etkisinin azalması veya damar tıkanıklığının ve kalp ritminin bozulması sonucu kalp krizinde ölümler meydana gelebilir. Yapılan bazı araştırmalar sonucunda; n-3 içeriği yüksek olan besinleri tüketmek, vücut yağlarında ve lipoprotein miktarlarında değişikliğe sebep olmazken, kalp hastalıklarından ileri gelen ölüm riskini %95 oranında azaltır. PUFA’dan yetersiz beslenenlerde ise ani ölümler gözlemlenmiştir.
Ani kalp krizinden ölme riski batı ülkelerinde gün geçtikçe artmaktadır. Kalp hastalarının %50’si bu durumdan dolayı yaşamını yitirmektedir. Balık yağı tüketiminin fazla olması ile ani kalp krizi riskinde %50 oranında azalma görülmüştür. Danimarkalı araştırmacılar yaptıkları deneyde, balık yağlarının kalp atış hızını kontrollü olarak ayarladığını ve kalbi koruduğunu belirtmektedir.
Amerika Kalp Birliği (AHA), diyet ile miyokart enfarktüsü riskinin azaldığını bildiği için yeni çalışmalara yönelmiş ve balık yağlarının kalp hastalıklarından korunmada önemli olduğunu kanıtlamıştır. AHA’nın sonuçlarına göre; kalp ritmi bozukluğunu düzenlemesi, ani kalp krizi riskini azaltması, plazma trigliserit seviyesini düşürmesi, kan yoğunluğunu ayarlaması EPA ve DHA’nın faydaları arasında bulunmaktadır.
- İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; kalp hastalığına yakalanan kadınların balık tüketimleri sonucu hastalıklarında az da olsa iyileşmeler görülmüştür. Ayrıca haftada 3 öğün balık tüketen hastalarda ani kalp krizi riskinin %50 azaldığı gözlemlenmiştir.
Damar sertliğini önlemede en etkili yöntem balık yağlarını günlük diyete eklemektir. Bu ilave ile by-pass ameliyatlarından sonra damarların tekrar kapanmasının önüne geçilir. Haftada bir kez balık yemek veya günde 0.5 gram balık yağı almak miyokard enfarktüsü geçiren kişilerin hayatta kalma oranını %30 artırır. 3 haftalık süreçte her gün 8 gram EPA ve DHA almak, kanda trigliserit ve kolesterolü azaltır. Balıkta bulunan ω-3 yağ asitleri damar sertliğini önlemesinin yanı sıra, tansiyon düşürücü etki de gösterir. Ayrıca kan akış hızını da arttırarak daralan damarlara daha fazla oksijen gitmesini sağlar.
PUFA, insan vücudunda kan basıncını düzenler. Trigliserit ve kolesterol düzeyini düşürür. Bunlar da miyokard enfarktüsü görülme riskini azaltır. Beyin, vücutta yağ asitleri bakımından en zengin organdır. PUFA’ların beyin fonksiyonlarında önemli rol aldıkları tespit edilmiştir.
Davıglus, M. L., Stamler, J., & Orencıa, A. J. (1997). Fısh Consumptıon And The 30-Year Rısk Of Fatal Myocardıal Infarctıon. The New England Journal Of Medicine, 1-8.
Kaya, Y., Duyar, H. A., & Erdem, M. E. (2004). Balık Yağ Asitlerinin İnsan Sağlığı İçin Önemi . Su Ürünleri Dergisi, 1-6.