İnsanlar için önemli minerallerden biri olarak bilinen demirin (Fe), vücutta yaklaşık %60-70’i hemoglobinin yapısında yer almaktadır. Demirin elektronları bağlama özelliği olup, bu özellik sayesinde enerji üretimine de katılmaktadır. DNA ve RNA sentezi gibi metabolik faaliyetlerde de rol oynayan Fe, dokulara serbest olarak değil; transferrin proteinine bağlı olarak taşınır.
Organizmada bulunan Fe; hem demir* ve non hem demir* olarak iki form ihtiva eder. Bu formlardan hem demir, Fe+2 simgesiyle gösterilip, ferröz demiri ifade ederken; non hem demir ise, Fe+3 simgesiyle gösterilerek ferrik demiri ifade etmektedir. Kanda bulunan Fe+2 demirin, Fe+3 demire okside olması söz konusudur. Oksidasyon işlemini gerçekleştiren protein ise hefaestindir. Transferrin, proteini kendisine iki adet Fe+3 (ferrik) demir bağlayarak hücrelere taşımaktadır.
Demir Hangi Besinlerde Bulunur?
Genel olarak hem demir; et, sakatat, yumurta, karaciğer gibi besinlerde bulunurken, non hem demir ise daha çok bitkisel kaynaklarda bulunur. Bu kaynaklar arasına yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllar girer. Kuru meyveler ve pekmez gibi besinler de Fe içermektedir.
Bitkisel kaynaklı demirin emilimi, hayvansal kaynaklı demirin emilimine göre çok daha zordur. Emilimi arttırabilmek amacıyla, diyette askorbik asit* içeren besinler tüketilebilir.
Tahıl gruplarında bulunan ve Fe emilimine engel olan fitatların etkisiz hale getirilmesi için, ekmek yapımında mayalandırma işlemi uygulanmalıdır.
- Çay da içeriğindeki fenolik bileşiklerden dolayı, Fe emilimini azaltan bir içecektir. Fe eksikliği yaşayan bireylerin çayı, yemek aralarında ve açık içmesi önerilmektedir.
Fe Eksikliği Hangi Durumlara Yol Açar?
Fe eksikliğinde görülen en tipik rahatsızlık, demir eksikliği anemisidir. Günlük olarak aldığımız Fe, hemoglobin yapımı için yetersiz kalır ve bu durum Fe eksikliği anemisi olarak tanımlanır. Özellikle gelişme ve öğrenme çağındaki çocukların sağlığını etkilemekte, yaşıtlarından geri duruma düşmelerine sebep olmaktadır. Bu tip çocuklarda zihinsel ve psikomotor gelişim takip edilmelidir.
- Çocuklarda görülen demir eksikliği anemisinin nedenlerinden biri, doğumdan sonra ilk 6 ay boyunca çocuklara yalnızca anne sütü vermek yerine, diğer gıdaların (örneğin inek sütü) verilmesi olabilir. Anne sütünün diğer gıdalara oranla Fe emilim oranı yüksektir. İlk 6 ay içinde anne sütüne takviye olarak inek sütü verilmesi emilimi bozabilmektedir.
Anne adayları, yeterli ve dengeli beslenmedikleri takdirde, Fe eksikliği anemisi açısından riskli grupta yer alır. Ayrıca, regl dönemlerinde düzensizlik görülen ve yetersiz beslenen kadınlar da Fe eksikliği anemisinden olumsuz yönde etkilenebilmektedir.
- Yapılan bir araştırmaya göre; doğum sayısının artmasıyla beraber, kadınlarda anemi görülme oranı da artmaktadır.
Fe eksikliği anemisi açısından riskli diğer bir grup da yaşlılardır. Yaşlılarda görülen aneminin; fiziksel performans ve güçte azalma, kognitif bozukluk, düşmeye yatkınlık, zayıflık, hastanede kalış süresinin artması, ameliyat sonrası risk, daha fazla sayıda komorbidite* ve mortalite* gibi çeşitli olumsuz sağlık sonuçları ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Aynı zamanda, böbreklerde görülen fonksiyon bozuklukları sonucunda da anemi görülebilir.
- Yapılan bir araştırmaya göre, hastalarda hemoglobin düzeyleri; nefroloji* ve hemato-onkoloji* hastalarında, diğer anemik hastalara kıyasla daha düşük düzeylerde seyrederken, kardiyoloji hastalarında daha yüksek düzeylerde bulunmuştur.
Demir eksikliği anemisine birçok durum yol açabilir. Örneğin; kancalı kurtlar, insan vücudunda eritrositleri* ve antikoagülanları* parçalayarak beslenir. Sıtma hastalığına sebep olan Plasmodium da hemoglobini besin kaynağı olarak kullanır.
Sonuç olarak;
Demir yetersizliği anemisi, her yaşta görülebilen ve nütrisyonel kaynaklı olabilen bir sağlık sorundur. Fazla Fe alımı toksik etkiler gösterebileceğinden, özel bir durum olmadıkça günlük olarak tavsiye edilen miktarların dışına çıkılmamalıdır.
- Günlük önerilen alım miktarları; yetişkin erkek bireyler için 10 mg, kadınlar için 15-18 mg ve hamileler için 27-30 mg olarak belirtilmiştir.
Askorbik asit: C vitamini
Eritrosit: Kırmızı kan hücresi
Hematoloji: kan hastalıkları bilimi
Hem demir: organik yapıdaki demir
Komorbidite: Eşlik eden hastalık
Mortalite: Ölüm oranı
Nefroloji: böbrek hastalıklarını konu alan hekimlik dalı
Non hem demir: inorganik yapıdaki demir
Onkoloji: kanser bilimi
Eroğlu Samur, G. (2012). VİTAMİNLER MİNERALLER VE SAĞLIĞIMIZ. ANKARA: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ.
Küçük, Ö., Göçmen, A. Y., & Biçer, S. (2013). İŞTAHSIZLIĞI OLAN ÇOCUKLARDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ SIKLIĞI. BOZOK TIP DERGİSİ, 37-41.
TÜZÜN, Y., & YAKUT, M. (2009). DEMİR METABOLİZMASI VE HEREDİTER HEMOKROMATOZİS. Güncel Gastroenteroloji, 94-101.
Wawer, A. A., Jennings, A., & Fairweather-Tait, S. J. (2018). IRON STATUS IN THE ELDERLY: A REVIEW OF RECENT EVIDENCE. MECHANISMS OF AGEING AND DEVELOPMENT, 1-51.
Yaman Tunç, S., Yaman Görük, N., Ceylan, B., & Tunç, N. (2012). Kadın doğum polikliniğine başvuran kadınlarda gebelik ve demir eksikliği anemisi ilişkisi. JOURNAL OF CLİNİCAL AND EXPERİMENTAL INVESTIGATIONS, 49-52.