Megaloblastik anemi, kemik iliğinde ve periferik kanda özellikle eritroid seri elemanlarında olmak üzere, morfolojik anormallikle seyreden bir anemidir.
Megaloblastik anemiler morfolojik olarak makrositer anemi grubunda yer almaktadır. Daha genel tanımlayacak olursak megaloblastik anemi; eritropoez, yani alyuvar yapımı için gerekli olan temel besin maddelerinin eksikliğinden kaynaklanan bir anemi türüdür. Megaloblastik aneminin tanısı kolaydır ve tedavi maliyeti düşüktür. Genellikle kilo kaybı yaşandıktan sonra yetersiz beslenme sonucu oluşur. Ayrıca hamilelik, emzirme, çocukluk gibi dönemlerde daha çok yaygındır.
- Megaloblastik aneminin en temel sebepleri; demir eksikliği, B9 vitamini ve B12 vitamini eksikliğidir.
En temel sorun ise megaloblastik aneminin nasıl önleneceğidir. Megaloblastik anemiyi önlemenin yolu dengeli ve düzenli bir beslenmedir. Ek besin takviyesi, besinler arası olumsuz etkilerini önlemek ve az önce saydığımız temel besin maddelerini vücudun almasını sağlamak magaloblastik anemiyi önlemenin en iyi yollarındandır.
- Şimdi bu besin maddelerini tek tek ele alalım.
Demir, dünya genelinde en önemli metaldir. Vücuttaki her fonksiyonda yer alan yaşam için temel bir maddedir. Günlük besleme ile alınan 1000 kalori yaklaşık 6 mg demir içerir. Yani bir günde ortalama 13-20 mg arasında demir alımını sağlar. Emziren annelerde ise 9 mg/gün veya 10mg/gün şeklindedir. Ama her koşulda demir alımı 45 mg/gün’ü geçmemelidir.
- Megaloblastik anemiyi engelleme yollarından biri olan demir; kırmızı et, balık, kümes hayvanları, yumurta, pekmez, kuru meyveler, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllarda bolca bulunur.
Folik asit yani B9 vitamini yetersizliği, megaloblastik aneminin diğer önemli bir nedeni olup, takviye gıdaların tüketilmesi nedeni ile nadir görülmektedir. Birkaç gün boyunca folik asitten yoksun gıdaların tüketilmesi, doku folik asit depoları yeterli olmasına rağmen serum folat düzeyinde düşüklüğe sebep olabilmektedir. B9 vitamini birçok hücresel fonksiyonda yer alır. En önemlisi timin sentezidir. Yetişkinler için 400 mcg/gün, hamileler için 600 mcg/gün, emziren anneler için 500 mcg/gün’dür. Ama her koşulda 1000mcg/gün ile sınırlıdır. B9 içeriği zengin besinler; mercimek, pancar, brokoli, portakal, ıspanak, marul olarak sıralanabilir.
B12 vitamini, diğer adıyla kobalamin; kırmızı kan hücreleri ile beyin ve sinir fonksiyonları için çok önemlidir. Vücutta depolanabilen tek B grubu vitamindir. Vitamin B12 eksikliğine bağlı megaloblastik anemi en sık pernisiyöz anemi ve mide hastalıklarına bağlı görülmektedir. Yaşla beraber sıklığı artmaktadır. Vitamin B12 eksiklik bulguları, yetersiz alımdan birkaç yıl sonra ortaya çıkar. Yenidoğan bebeklerde 25 µg kadar B12 deposu vardır. Bu 1 yaşına kadar anemiden koruyabilmektedir. Katı vejeteryan diyet, vit-B12 eksikliği olan annelerin sütü ile beslenen bebekler, kötü diyet uygulamaları, iyi yönlendirilmemiş PKU (Fenilketonüri) diyeti gibi, pernisiyöz anemili annelerin bebeklerinde daha erken dönemlerde megaloblastik anemi ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde 2.4mcg/gün, hamile kadınlarda 2.6 mcg/gün, emziren annelerde ise 2.8mcg/gün’dür. B12 içeriği zengin besinler; ciğer, süt ürünleri ve kırmızı et olarak sıralanabilir.
- Bütün bunlar göz önüne alındığında, megaloblastik anemi; dengeli ve düzenli beslenmeyle, uygun takviyelerle engellenebilmektedir. Bu yüzden megaloblastik tanısının doğru konması, tanı konan hastaya doğru yaklaşım ve tedavi şekli en iyi şekilde yapılıp, takip edilmelidir.
Kara, E., Ebinç, S., Ekinci, Ö., & Demir, C. (2016). Megaloblastik Anemi Tanılı 34 Hastanın Laboratuvar Parametreleri Açısından Değerlendirilmesi . Van Tıp Dergisi, 77-80.