Hastalık adı ilk kez 1956 yılında tanımlanmıştır. Hastalık adını, sendromu tarif eden üç hekimden almaktadır. Prader Willi Sendromu (PWS), insanlarda hayatı tehdit eden obezitenin en yaygın genetik nedenidir. Dünyada bu sendromlu 350.000-400.000 kişinin olduğu tahmin edilmektedir. PWS yaklaşık 10.000 ila 25.000 canlı doğumda bir görülmektedir. Sendrom, orantısız şekilde en fazla Kafkasya insanlarında olduğu bildirilmese de, tüm ırklarda ve etnik gruplarda tanımlanmıştır.
Moleküler genetik mekanizması; babadan gelen 15. otozomal kromozomun uzun kolunda, 11.- 13. segmentler arası bölgede, mevcut olması gereken genetik materyalin yoksunluğuna bağlı bir hastalıktır. Çevresel faktörler de genlerin yoksunluğuna yol açabilir ama bu konu için ek çalışmalara ihtiyaç vardır. PWS için en iyi karakterize edilmiş gen SNRPN’dir. PWS, Angelman sendromundan farklı klinik özelliklere sahiptir.
Prader-Willi Sendromu’nun önemli özellikleri; infantil hipotoni, zihinsel eksiklik, hipogonadizm, davranış sorunları, çocuklukta obezitenin erken başlangıcı, küçük eller/ayaklar ve karakteristik yüz görünümünü içermektedir. Prader-Willi sendromunda; obezite, hiperfaji, fiziksel hareketsizlik, azalmış bir metabolik hız ve kusma nedeniyle en önemli sağlık sorunudur.
Prader Willi Sendromu’nda bildirilen karakteristik davranış problemleri; obsesif-kompülsif bozukluk, gıda ile yoğun meşgul olma ve depresyondur. Ek olarak, doğru tanı ve genetik alt tip tayini, PWS bireylerin yönetimi ve prognozu için yardımcı olabilir. PWS’na sahip bireylerde genetik alt tiplerin teşhisi ve tanımlanması için kullanılan, 5 farklı sitogenetik ve moleküler genetik test protokolü bulunmaktadır.
Prader Willi Sendromu’nun 2 evresi vardır.
İlk evresi, yeni doğan döneminde ve erken bebeklik döneminde; değişen derecelerde hipotoni, zayıf ağlama, ısıl kararsızlık, hipogenitalizm, kötü emiş refleksi ve beslenme zorlukları ile karakterize edilir. Hipotoni merkezi kökenli olup, progresif değildir. Ortalama olarak 8-11 ay arasında iyileşmeye başlar.
İkinci evre, genellikle 1 ila 2 yaş arasında gerçekleşir. Sırasıyla 16, 28 ve 39 ayda tarama, yürüme ve konuşma (>10 kelime) için ortalama bir başlangıçla başlayan psikomotor gerilikle karakterizedir.
PWS’li bebekler genellikle yaşamın ilk yılı boyunca beslenme güçlüğü çekmektedir (zayıf bir emme tepkisi ve zayıf baş ve boyun kontrolü). PWS bireylerin %60’ı normal veya sınırda olan IQ’lara sahiptir. Bilişsel işlev bozukluğu neredeyse her zaman mevcuttur. Erken çocukluk çağında başlayan obezite de bu aşamada görülür. Bu aşamada PWS bireylerinde görülen diğer tanınmış bulgular; konuşma artikülasyon problemleri, yiyecek arama, ruminasyon, motive olmamış uykululuk, fiziksel hareketsizlik, azalmış ağrı hassasiyeti, yaralarda toplanma ve böcek ısırması, uzun süreli hipotermi, hipopigmentasyon, skolyoz ve diş problemleridir.
- İkinci evrenin başlarında, bebekler ve küçük çocuklar genellikle uyumlu ve şefkatli olsa da, PWS bireylerin yaklaşık %50’sinde kişilik sorunları 3 ila 5 yaş arasında gelişmektedir. Bu kişilik problemleri; öfke nöbetleri, depresyon, inatçılık, obsesif zorlama ve ani şiddet eylemleridir.
Obezitenin başlangıcı genellikle ikinci aşamada ortaya çıksa da,t 6 aylıkken de başlayabilir. PWS hastalarının yaklaşık üçte biri ideal vücut ağırlığının %200’ünden daha ağırdır. Obezite komplikasyonları (örneğin; kardiyopulmoner uzlaşma, hipertansiyon, diabetes mellitus) dolayısıyla ciddi morbidite ve mortalite oluşabilir.
PWS bireyleri, normalden 2 ila 3 kat daha fazla olan %40-50 vücut yağına sahip olabilirler. PWS hastalarında görülen obezitenin; hiperfaji, kronik açlık, doygunluk algısının azalması, kontrol edilemeyen iştah ve sürekli kusmadan kaynaklandığı düşünülmektedir. İştahı bastırmak için kullanılan ilaçlar, PWS bireylerinde çok az başarı ile sonuçlanmıştır. Ancak büyüme hormonu terapisi; PWS sahip bireylerde obeziteyi azaltırken, boy ve kas kütlesini arttırmada yardımcı olmuştur.
- Nadir görülen Prader Willi sendromunda, henüz tedaviye yönelik bir yöntem mevcut değildir. Yapılan çalışmalarda büyüme hormonu tedavisi ile nihai boyuta ulaşılmıştır. Ayrıca PWS’li bireylerde insülin seviyeleri düşük olmakla birlikte, büyüme hormonu tedavisi ile artmaktadır.
Hiperjafi: Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla
Prognoz: Hastalığın seyri
Sitogenetik: Göze kalıt bilimi
Hipotoni: Basınç, gerginlik veya kuvvette anormal azalma, tonusun azalması.
Progresif: İlerleyici
Ruminasyon: Geviş Getirme
Skolyoz: Omurganın yanlara doğru çarpıklığı
Morbidite: Hasta olma oranı.
Mortalite: Ölüm
DARENDELİLER, F. (2009). Büyüme Hormonunun Tedavisinde Kanıta Dayalı Uygulamalar. Çocuk Dergisi 9(4):, 163.
Ela TARAKÇI, F. T. (2012). PraderWilli Sendromlu Bir Olguda Fizyoterapi Sonuçları. Turkiye Klinikleri J Pediatr, 114.
Çocuğum prandel wili sendromu dediler çocuk hala konuşamiyor 10 yâşina geldi
Çocuğum prandel wili sendromu dediler çocuk hala konuşamiyor ne yapliyiz buna bir ilaç varmı yardımcı olursanız çok sevinirim yanıt bekliyorum