Dünya genelinde çok sayıda hastalığın tedavisi için; Malvacea ailesine ait bitkilerden, doğal yollardan elde edilen ekstratlar kullanılmaktadır. Malvacea ailesinin bir üyesi olan Hibiscus, 300’e yakın türe sahip ve tropikal, subtropikal bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen bir bitkidir. Özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerinin birçoğunda, sıcak veya soğuk içecek olarak tüketilen Hibiscus, örneğin; Nijerya bölgesinde, günlük ortalama 150-180 mg/kg tüketilmektedir.
Türler arasında Roselle olarak isimlendirilen Hibiscus sabdariffa L.; yetiştirilmesinin kolaylığı nedeni ile ve gıda olarak lif içeriğinden zengin olduğu için, gelişmekte olan ülkelerde kullanılması uygun olan bir mahsüldür.
Bazı ülkelerdeki kullanım amaçlarına bakıldığında, Çin; Hibiscus tohumlarını yağ içeriği nedeniyle ve bitkinin tıbbi özellikleri için kullanmaktadır. Batı Afrika’da bitkinin yaprak ve tohum bölümleri, yemeklerde ve ilaç-gıda sanayisinde yaygın olarak tercih edilmektedir.
Afrikalılar Roselle’yi; yüksek miktarda protein içeriğinden dolayı, tohumları biraz acı olmasına rağmen, yemeklerinde kullanmaktadırlar. Malezya’da ise “curries” adı verilen baharat karışımında yer verilmektedir.
- 1995 yılında yapılan bir çalışmada; Roselle tüketen bireylerde, kanser oranın ve yüksek kan basıncının azaldığı gözlemlenmiştir.
- Az sayıda çalışma yapılmış olan Hibiscus bitkisinin; fitokimyasal, farmakolojik ve toksikolojik özellikleri gözden geçirilmiş, hipertansiyon ve hiperlipidemi için bir tedavi olarak olarak kullanılabileceği görülmüştür.
- Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar; Hibiscus bitki ekstrelerinin düzenli tüketimi sonucunda, kan basıncını düşürdüğünü göstermektedir.
- Normotansif* olan hayvanlar üzerinde yapılan çalışma sonucunda; kan basıncı aynı değerde gözlemlenirken, hipertansif* hayvan modellerinde yapılan çalışmalarda; kan basıncını düşürdüğünü gösteren pozitif etkiler gözlemlenmiştir. Gözlemlenen pozitif etkilerin doza bağımlı ve düşük dozlarda olduğuna dair kanıtlar vardır. Gereğinden yüksek dozda kullanıldığında ise pozitif etki göstermemektedir.
- Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda; total kolesterol, LDL* kolesterol, trigliserit düzeylerinin normolipidemik*, hiperlipidemik* ve diyabetiklerin birçoğunda azaldığı; HDL* kolesterol düzeyinin ise Hibiscus ekstresi tüketimi sonucu genellikle değişmediği belirtilmiştir.
- Hipertansiyon ve tip 2 diyabetli olan yetişkin bireylerde, Hibiscus bitki ekstresinin günlük tüketimi sonucu kan basıncının önemli miktarda düştüğü gözlemlenmiştir.
- Sağlıklı 10 gönüllü birey üzerinde yapılan çalışmalar sonucu; Hibiscus bitkisinin, antiinflamatuar aktivitesi kanıtlanmıştır. İnflamatuar hastalıkların belirteci olarak değerlendirilen MCP-1* proteininin konsantrasyonunda da azalma gözlemlenmiştir.
- Yapılan çalışmalar sonucu; Hibiscus bitkisinin günlük belirli dozlarda tüketimi, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemediği, ancak aşırı yüksek dozlarda tüketimi sonucu hepatotoksik* etki görülebileceği belirtilmektedir.
Hipertansif: Yüksek tansiyonu olan
LDL: Low density lipoprotein, halk arasında kötü kolesterol olarak bilinir
Normolipidemik: Kan lipit değerleri normal olan
Hiperlipidemik: Kan lipit değerleri yüksek olan
HDL: High density lipoprotein, halk arasında iyi koleste
rol olarak bilinir
MCP-1: Monosit kemoatraktan protein 1
Hepatotoksik: Karaciğere zararlı, karaciğer hasarı oluşturan
Ines Da-Costa-Rocha, B. B. (2014). Hibiscus sabdariffa L. – A phytochemical and pharmacological review. Food Chemistry , 424-443.
Şen, C. (2011). Hibiscus sabdariffa L. Bitkisinin Antimikrobiyal ve Antioksidan Aktivitesinin Araştırılması. Yüksek Lisans Tezi Biyoloji Anabilim Dalı. Edirne.