Bir karaciğer hastalığı olan hepatit B, önemli ve ciddi bir sağlık sorunu olmakla birlikte, insanlar için ciddi bir kanser nedenidir. Sağlık desteğini yeteri kadar alamayan yüz milyonlarca insan, hepatite neden olan virüsün bulaşma riskiyle ve karaciğer kanseriyle karşı karşıyadır. Sağlıklı gibi görünen fakat taşıyıcı olan birçok insan yakınındakilere virüsü bulaştırabilmektedir.
Hepatit B virüsü, ilk olarak 1963 yılında Baruch S. Blumberg tarafından bulunmuş ve kan serumunda bulunan bazı proteinler kanser araştırma enstitüsünde analiz edilmiştir.
Hepatit B virüsü en fazla DSÖ Batı pasifik bölgesi ve DSÖ Afrika bölgesinde yaygın olmakta ve yetişkin insanların yaklaşık %6.2’sine bulaşmaktadır.
Hepatit B virüsü, 7 gün boyunca vücut dışında hayatını sürdürebilmektedir. Eğer bu zaman diliminde virüs, aşı ile korunmamış bir kişiye bulaşır ise enfeksiyona sebep olabilir. Virüsün kuluçka süresi 30 gün ile 180 gün arasında değişmekle birlikte ortalama 75 gündür ve enfeksiyon sonrasında 30 ve 60 gün içerisinde saptanabilir ve kronikleşebilir.
Hepatit B, en sık doğum sırasında anneden çocuğa bulaşabilir veya yatay bulaşma yoluyla özellikle de hepatit B ile kontamine olmuş bir çocuktan olmamış bir çocuğa geçerek bulaşabilmektedir. Anneleri veya 5 yaşından önce bulaşmış olan bebeklerde kronik enfeksiyon sıklığı fazladır.
- Hepatit B; HBV ile enfekte olmuş kan, vücut sıvıları, tükürük, adet ve vajinal sıvılar ile bulaşabilmektedir. Cinsel ilişki de neden olmaktadır.
Erişkin bireylerde bulunan HBV enfeksiyonu, %5’inden daha azında kronik enfeksiyona dönüşmektedir. Virüsün yayılmasına iğnelerin ve enjektörlerin yeniden kullanılması da sebep olmaktadır. Tıbbi ve cerrahi müdahaleler, diş tedavileri, dövme, HBV bulaşmış kan ile kontamine olmuş traş ve bunun gibi malzemeler ve bunların kullanılması da enfeksiyonun yayılmasına neden olmaktadır.
Birçok kişide akut durumda herhangi bir belirti göstermezken, bazılarında sararmış cilt ve göz çevresi, koyu renkli idrar, yorgunluk, bitkinlik, mide bulantısı, kusma ve karında ağrı gibi akut belirtiler göstermektedir. Akut karaciğer yetmezliği, akut hepatit görülen insanlarda görülebilmekte ve bu durum ölümle sonuçlanabilmektedir.
- Bazı insanlarda karaciğer enfeksiyonu ilerleyebilmekte, siroza ve karaciğer kanserine neden olabilmektedir.
Enfekte olan kişinin yaşı, enfeksiyonun kronik hale gelmesini etkilemektedir. 6 yaşından küçük olan çocuklar daha risklidir.
Bebek ve çocuklarda; yeni doğan ve enfekte olmuş bebekleri %80-90’ında ve 6 yaşından küçük olan enfekte çocukların %30-50’sinde kronik enfeksiyon; görülmektedir.
Yetişkin bireylerde; enfekte olan sağlıklı kişilerin %5’inden azında kronik enfeksiyon görülmekte ve kronik enfeksiyon görülen kişilerin %20-30’unda siroz ve/veya karaciğer kanseri görülmektedir.
Hepatit B tanısını, diğer virütik etmenlerden kaynaklanan hepatit virüsünden klinik yöntemler ile ayırt etmek zor iken, laboratuvar ortamında rahatlıkla tespit edilmektedir.
Hepatit B virüsü bulunan bireyler birçok kan testi ile tespit edilebilmekte ve enfeksiyonun akut mu kronik mi olduğunun ayrımı yapılabilmektedir. Enfeksiyonun teşhisi HBsAg yüzey antijeni ile yapılmaktadır.
Akut hepatit B’nin belirli bir tedavi uygulaması yoktur. Kusma ve ishal ile birlikte sıvı kaybını önlemek amacıyla yeterli besinlerin sağlanması amaçlanmıştır. Kronik hepatit B’nin ilaç müdahalesi ile sirozun ilerlemesi yavaşlatılabilir ve kanserin etkileri hafifletilebilmektedir.
- DSÖ’ye göre; tenofovir veya entecavir ile oral desteklerin sağlanması önemlidir. Bunlar, hepatit B virüsünü dindiren en önemli ilaçlardır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne Göre;
DSÖ tarafından ilk olarak 2015 yılı mart ayında ‘’Kronik Hepatit enfeksiyonunu taşıyan bireylerin bakımı, iyileşmesi ve korunması amacıyla kılavuz’’ oluşturulmuştur. Buna göre;
- Karaciğer hastası olan bireylerin hangi hastalık aşamasında olduğu ve bu tedavi için elverişli olup, olmadığını araştırmak amacıyla kolay ve invaziv olmayan teşhis ve tanı testlerinin uygulanmasına teşvik etmek,
- İleri aşama karaciğer hastalığı ve yüksek ölüm riski olan bireyler için öncelikli tedavi uygulanması,
- Birinci basamak ve ikinci basamak sağlık bakımı için kullanılan nükleosid analoglarıyla birlikte, ilacın rezistansına göre yüksek bariyer içeren ilaçların kullanılması önerilmelidir.
Kılavuza göre sirozlu hastalar yaşamları boyunca tedavi edilme; hastalığın gelişmesi, ilaçların toksik etkisi ve kanser riskinin tespiti için düzenli olarak gözlenmelidir.
Tiollais, P., & Buendia, M. A. (2018). Hepatitis B Virus . Scientific American, 116-123.