Gastrit, oldukça yaygın olan ve farklı nedenlere sahip olan mide duvarının iltihaplanmasıdır.
Birçok ajan midenin iltihaplanmasına sebep olabilir.
- Bazı ilaçlar (Aspirin, ibuprofen, naproksen gibi ağrı, ateş ve iltihaplanma azaltıcı ilaçlar) ve bazı özel hastalıklar (romatoid artrit v.b.),
- Aşındırıcı bileşikler (alkol, asitler ve diğerleri) veya midenin kendi mide asidi tarafından zarar gördüğü dengesiz diyetler,
- Aşırı miktarlarda mide asidi üretimi ile sonuçlanan uzun süreli fiziksel ve/veya zihinsel stres,
- İyi bilinen bir mikroorganizmanın, Helicobacter Pylori‘nin neden olduğu enfeksiyondur.
Mide iltihabı tedavi edilmediğinde, mide ülserine veya mide kanserine sebep olabilir.
Gastritin belirtileri ve bulguları sorunun ne kadar sürdüğüne bağlıdır. Aniden ortaya çıkarsa akut gastrit denir. Akut fazda midenin yüzeysel iltihaplanması, üst karın bölgesindeki klasik mide bulantısı ve ağrı veya rahatsızlığa neden olur. Eğer yavaş yavaş gelişirse, kronik gastrit denir ve bulgular akut olanlardan farklı olabilir; üst batıda bir donuk acı ve birkaç lokmadan sonra dolgunluk hissi ve iştah kaybı olur.
C vitamini, insan sağlığı için gerekli olan bir mikro besindir. C vitamini eksikliği, yüzyıllar boyunca ordular ve denizciler için önemli bir sağlık sorunu olan skorbütle sonuçlanır. Uzun zamandır, çeşitli bitkilerin (örneğin, turunçgiller ve kabuklu otların) yutulmasının, hastalığın klinik olarak iyileştirilmesi ile sonuçlanacağı bilinmektedir.
- Yapılan bir çalışmaya göre, turunçgillerin ve meyve suyunun yutulmasıyla skorbüt hastalığının önlenebildiği, ancak bu kanıtlara rağmen nedeninin bulunamadığı ve verilerin tartışmalı olduğu görülmektedir.
Mide sıvısındaki askorbik asit (C vitamini) yoğunluğu, plazmaya göre 3-10 kat daha yüksektir. Vitamin C seviyesinin plazmadakinden daha yüksek düzeyde oluşu, mideye aktif mekanizmayla vitamin C salgılaması olduğunu göstermektedir. Mide ve duodenuma (oniki parmak bağırsağı) ait hastalık varlığında vitamin C’nin mide sıvısında yoğunluğu, plazma yoğunluğundan daha düşük olmaktadır. Bu da mide sıvısına salgılama yeteneğinde bir kayıp olduğunu düşündürmektedir.
Helicobakter pylori ile ilişkili gastritte serbest oksijen radikallerinde artış gözlenmekte ve serbest oksijen radikallerinin karsinogenez (kanser oluşması) ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Askorbik asit, serbest radikalleri temizleyerek DNA’yı korur ve bu yolla gastrik kansere karşı koruyucu olabileceği bilinmektedir.
Gastritte hem askorbik asitin mide sıvısındaki konsantrasyonunda azalma, hem de mukozal reaktif oksijen spesifik formasyonunda azalma gözlenir. Bu olaylar gastritin displazi (hücre ve dokularda bozukluk) ve kansere dönüşümüne yol açan mekanizmaların parçası olabileceği düşünülmektedir.
Kollajen, norepinefrin ve serotonin gibi anahtar proteinlerin üretiminde önemli rolü olan askorbik asit, insan vücudu tarafından sentezlenemez, ancak sadece diyet yoluyla alınabilir ve daha sonra midede ve ince bağırsak boyunca emilir.
Erkekler için; 90 mg
Kadınlar için; 75 mg’dır.
Askorbik asitten yüksek besinler; portakal, limon, lahana, brokoli, domates, patates ve sentetik C vitamini ile zenginleştirilen birçok hazır gıda.
Vitamin C; kronik gastrit, atrofi (hücre, doku, organ gelişim kaybı), metaplazi (farklılaşmış bir dokunun başka farklılaşmış dokulara dönüşmesi) ve kanser gelişimi gibi birçok mide patolojisinin gelişiminin önlenmesinde rol oynamaktadır. Askorbik asidin yeteri kadar karşılanması, bu hastalıklardan korunmada rol oynayabilecek kolay erişilebilir, ucuz bir yöntemdir. Bu nedenle, mide kanseri gibi progresif (ilerleyici) seyirli ve sık görülen bir hastalığın önlenmesinde askorbik asidin rolü olabileceği bildirilmiştir. Bu konuyu aydınlatacak bilimsel çalışmaların artması gerekmektedir.
F. C. (2017). Micronutrient deficiencies in patients with chronic atrophic autoimmune gastritis: A review. World J Gastroenterol, 563-572.
M. Y. (2014). Gastrit ve Mide Kanserinde Vitamin C’nin Rolü. Journal of Clinical and Analytical Medicine, 240-243.
Guillermo Marcial, C. R. (2011). New Approaches in Gastritis Treatment. Gastritis and Gastric Cancer – New Insights in Gastroprotection, Diagnosis and Treatments, 153-176.