Teknolojik gelişmeler; bireylerin ve toplumların düşünce yapılarını, davranışlarını, yaşam şekillerini, kültürlerini ve maddi durumlarını her geçen gün biraz daha değişikliğe uğratmaktadır. Kuşkusuz bu değişimlerden en çok etkilenen gruplardan biri de çocuklardır.
Kitle iletişim araçlarının hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte, bilgisayar alanındaki teknolojiler, çocuk ve gençlere; gelişimi destekleme, eğitim, eğlence vb. birçok alanda fırsatlar sunmaya başlamıştır. Bilişim araçları, dozunda kullanıldığında kişiler için hayatı kolaylaştırıcı bir alan ve belki bir beyin jimnastiği olanağı gibi gözükse de, göz ardı edilemeyecek problemler de gittikçe çoğalmaktadır.
Özellikle de çocukluk döneminde kullanılmaya başlanılan ve adolesan dönemde kullanımı yaygın hale gelen bilgisayar ve akıllı telefon gibi araçlar; günümüzde çocukların ders başarılarını arttıran yardımcı bir kaynaktan çok, yeterli denetim sağlanamadığından dolayı bir oyun aracı haline gelmiştir. Piyasada bilgi ve beceri kazandırma amaçlı oyunların giderek azalmasına paralel olarak, pek çok olumsuz etkiye neden olan oyunların giderek çoğalması da, ortaya çıkan bu durumun en büyük etkenlerindendir.
Teknolojik aletlerin boş zaman geçirme, eğlence amacıyla kullanılmasında aşırıya kaçılması, gelişmekte ve büyümekte olan çocuklarda ruhsal ve fiziksel sağlığı olumsuz etkilemektedir.
- Yapılan son çalışmalarda; çocukların telefon, bilgisayar gibi kitle iletişim araçlarını sık kullanmaları sonucu; obezite, gelişim gecikmesi, uyku bozuklukları, kişilik bozuklukları, asosyallik, zihinsel hastalıklar gibi yaşam kalitesini bozan, ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarını göstermektedir.
Bu sağlık sorunlarının ortaya çıkmasındaki en önemli nedenlerden biri de oyun bağımlılığıdır. Oyun bağımlılığının çocuklarda oluşturduğu hasarlar konusunda ortaya konan sayısız araştırma bulunmaktadır.
Bağımlılık Nedir?
İnsanların çeşitli sebeplerle irade sistemlerini kontrol edememesi sonucunda, bir duruma ya da nesneye aşırı şekilde muhtaç olmasıdır. Bağımlılığa neden olan en önemli etkenler; kişiyi kaygılardan, gerginliklerden uzaklaştırabilme gücü ve keyif vermesidir. Bu durum en çok, bağımlılık geliştirme açısından yüksek risk grubu olan çocukları ve adolesanları etkisi altına almaktadır.
Çocuklarda Oyun Bağımlılığı Nedir ve Nasıl Oluşur?
Oyunlar, çocukların kendilerini ifade etme yöntemi ve ebeveynleri deneme-yanılma yoluyla taklit etme şekli gibi pek çok tanıma sahiptir.
Okul çağında oynanan oyunlar; çocukların psikolojik, sosyal, kültürel ve zihinsel gelişiminde pek çok fayda sağlamaktadır. Hayal etme, uzamsal yetenekler, el-göz koordinasyonunu sağlama, merak duygusuna teşvik etme, iletişim ve dil becerisi geliştirme alanlarında çocukları desteklemektedir. Ayrıca oynanan oyunlar esnasında, motor becerilerinin ve kasların çeşitli şekillerde kullanımı çocukların fizyolojik açıdan gelişimini sağlamaktadır.
- Çocukları fiziksel aktiviteye teşvik eden, eğitici ve öğretici oyunlar günümüzde yerini, hiçbir geliştirici özelliği olmayan, aksine çocukları olumsuz yönde etkileyen oyunlara bırakmıştır. Bu oyunlara ayrılan vakit, dozunu aştığında ise oyun bağımlılığına dönüşmektedir.
Bilgisayar oyun bağımlılığının standart bir tanımı olmamakla birlikte, kimyasal olmayan bir davranış bağımlılığı tipi olarak görülmektedir. Madde bağımlılığının dışındaki en tehlikeli bağımlılıklardan biri olmakta ve özellikle de ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukları etkilemektedir.
Çocuklarda oyun bağımlılığı; normal şartlar altındaki günlük ve gerçek yaşamlarda elde edilemeyecek hazları yaşamak, kendilerini daha iyi ifade edebilmek ve oyunlarda kazanılan başarıları bir güç unsuru olarak görmek gibi gerekçelerle ortaya çıkmaktadır. Eskiden parklarda ve sokaklarda arkadaşlarıyla birlikte oynayan çocuklar, artık vakitlerini evde ya da internet kafelerde bilgisayar oyunu oynayarak geçirmektedir.
- Yapılan araştırmalar; dünyada olduğu gibi ülkemizdeki çocuklarda da bilgisayar oyunu oynama oranında önemli bir artış olduğunu göstermektedir.
Çocuklar, oyun bağımlılığı yaratan oyunları oynarken, oturdukları yerden yeterince hareket ettikleri yanılgısına düşseler de, aslında hayatlarını oldukça hareketsiz bir biçimde sürdürmektedirler. Fiziksel aktivite ve egzersiz minumum seviyelere düşmekte ve hatta günlük yaşantıda hiç yer verilmemesine neden olmamaktadır.
- Oyun bağımlılığının getirisi olan sedanter yaşam; çocuklardaki antropometrik ölçüm sonuçlarının normal değerlerden uzaklaşmasına ve başta obezite olmak üzere birçok hastalığa zemin hazırlamaktadır.
Oyun Bağımlılığının Sonuçları Nelerdir?
Oyun bağımlılığı ile birlikte çocuklarda;
Biyolojik ve fizyolojik açıdan: göz kuruluğu, görme kaybı, baş ağrısı, uykusuzluk, psikomotor beceri bozuklukları, bozuk postür vb.
Psikolojik ve sosyal açıdan: oyun oynama vakitlerinin giderek artması ve yaşamın bir rutini haline gelmesi, oyunların gerçek hayat ile ilişkilendirilmeye çalışılması, sosyal yaşamdan, çeşitli aktivitelerden ve iletişim kurmaktan geri çekilme belirtileri, sorumluluklardan kaçma, ders başarısında düşüş, oyun oynamadıkları zaman diliminde huzursuz ve sürekli çatışma halinde olma vb.
Beslenme-sağlık ilişkisi açısından: oyun oynadıkları süreçte zararlı ve abur cubur diye tabir edilen yiyeceklerin yenmesi, yemek saatlerine uymama ve bu sebeple yetersiz ve dengesiz beslenmede artış, kilo alımı, obezite vb. yaşam kalitesini düşüren pek çok durum ortaya çıkmaktadır. Tüm bu durumlar da, gerek antropometrik gerekse psikofizyolojik gelişim sürecinde olan çocukları sağlıksız bir yola sokmaktadır.
Çocuklarda Oyun Bağımlılığı ve Yeterli ve Dengeli Beslenme İlişkisi
Vücudun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi ve kaliteli bir yaşam için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin düzenli ve gerektiği kadar alınmasına, yeterli ve dengeli beslenme denmektedir. Sağlıklı beslenme, büyüme-gelişme ve öğrenme fonksiyonlarının hız kazandığı okul çağı döneminde, daha da büyük bir önem kazanmaktadır.
- Doğru bir şekilde beslenen çocukların, yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklara göre; boy, kilo gibi antropometrik ölçümler açısından çok daha sağlıklı büyüdükleri yapılan çalışmalarla desteklenmiştir.
- Çocuklarda oyun bağımlılığıyla birlikte, enerji ve yağ oranı yüksek olan hızlı-hazır yiyeceklere, asitli gıdalara yönelim artmakta, ana öğünler atlanmakta ve bu da yeterli ve dengeli beslenmeden uzaklaşılmasına neden olmaktadır.
Çocuklarda Oyun Bağımlılığı ve Fiziksel Aktivite İlişkisi
Fiziksel aktivite, çocuklarda normal büyüme-gelişmenin sağlanması ve birçok kronik hastalığın önlenmesinde etkilidir. Düşük kan basıncı, uygun serum lipit ve lipoprotein düzeyleri ile de oldukça ilişkilidir. Ayrıca çocukluk döneminde yapılan fiziksel aktivitenin, ileride osteoporoz oluşma riskini azalttığı yapılan çalışmalarla gösterilmektedir.
Çocukların daha az aktif olmalarının en önemli sebeplerinden biri, bilgisayar oyunlarına ayrılan vakittir. Bilgisayar oyunları oynama gibi fiziksel aktiviteyi azaltan etkinlikler, obezite ile yakından ilişkilidir. Fiziksel olarak aktif olmayan sedanter çocuklarda obezitenin daha çok görüldüğü yapılan çalışmalar ile gösterilmiştir.
Obezite ve Risk Faktörleri
Şişmanlık yani obezite, vücuttaki yağ miktarının artması olarak tanımlanmaktadır. Obeziteye neden olan etmenler tam olarak açıklanamamakla birlikte, aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği, obezitenin en önemli nedenleri olarak kabul edilmektedir. Bu faktörlerin yanı sıra; genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktör birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olmaktadır.
Obezitenin çeşitli hastalıklarla ilişkisi bilinmekte olup, morbidite ve mortaliteyi artırıcı etkisi de ortaya konulmuştur. Fazla kilolu olma; her yıl milyonlarca ölümün ve hasta olarak geçirilen milyonlarca yaşam yılının sorumlusudur.
Tüm dünyada özellikle çocukluk çağı obezitesindeki artışın sadece genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak derecede fazla olması nedeniyle, obezitenin oluşumunda oyun bağımlılığının sebep olduğu hareketsizlik gibi çevresel faktörlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir.
- Çocuklarda oyun bağımlılığı; çocukluk çağı obezitesine neden olan en önemli güncel problemlerden biridir.
Çocukluk Çağı Obezitesi Nedir?
Dünya’daki ölüm nedenleri arasında yer alan obezitenin temelinde, çocukluk çağında yanlış beslenme vardır. Bu yaş grubunda gözlenen şişmanlık, pek çok hastalığa zemin hazırlamaktadır. Ayrıca çocukluk çağı obezitesi, yetişkinlikte de devam etme eğilimi olan bir sağlık sorunu olduğundan dolayı, obez çocukların %70-80’i yetişkin dönemde de obez olarak kalmaktadır.
Çocukluk çağı obezitesinin en belirgin özellikleri; bacaklarda ağrı, hareketsizlik, nefes darlığı ve bitkinliktir. Sağlık açısından değerlendirildiğinde ise; erken ergenlik, bacaklarda eğrilik, yüksek kan lipit profili, kalp-damar hastalıkları, nörolojik komplikasyonlar, gastrointestinal rahatsızlıklar gibi pek çok problem ortaya çıkabilmektedir.
Şişman çocukların çoğunda, şişmanlığa neden olacak tıbbi bir neden olmayabilir. Çocukluk çağı obezitesinde birçok etmenin etkisi vardır (genetik, çevresel vb. ). Çok yönlü çevresel etmenler (kötü beslenme, fiziksel aktivite azlığı vb.) şişmanlığın oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Çevresel etmenlerden kötü beslenme ve fiziksel aktivite azlığı faktörleri, obezitenin en önemli tetikleyicilerindendir. Bu iki faktör, kişilerde genellikle bir arada görülür. Kötü beslenme faktörünü hazır besin tüketimi, gazlı içecek tüketimi gibi yanlış gıda seçimleri oluştururken; fiziksel aktivite faktörünü ise merdiven kullanmama, tv-bilgisayar başında fazla zaman geçirme gibi durumlar oluşturmaktadır.
Çocukluk Çağı Obezitesi’nde Beslenme Tedavisi
Diyetisyen ve beslenme uzmanları, tedavinin başlangıcında çocuk ve ailesi ile konuşarak anamnez (beslenme alışkanlıkları, varolan hastalıkları vb.) alınmakta ve kişiler obezite konusunda bilgilendirilmektedir. Çocuğun antropometrik ölçümleri de alındıktan sonra tanıya, ölçümlere ve yaşam koşullarına (aile yapısı, sosyo-ekonomik ve kültürel durum) göre tıbbi beslenme tedavisi planlanmaktadır.
Oyun bağımlısı olan çocuğun yemek saatlerinin bir düzene sokulmasına çalışılmaktadır. Bilgisayar oynamayı birden bırakamayacağı için, oyun saatlerinde bir şeyler yemek istediğinde, şeker ve aşırı karbonhidratlı besinlerden, bol yağlı yiyeceklerden uzak durması adına kuruyemişler gibi sağlıklı atıştırmalıklar önerilmektedir. Tedavinin yapıtaşı olan diyetin iyi anlaşılması ve uygulanabilmesi, ancak diyetisyen tarafından verilen beslenme eğitimi ile sağlanabilmektedir. Tüm bu süreç boyunca belirlenen aralıklarla çocuğun büyümesi izlenmektedir.
Çocukluk Çağı Obezitesi’nde Davranış Tedavisi
- Bilimsel çalışmalar, çocukluk çağı obezitesinde; fiziksel aktivite ve beslenme tedavisinin birlikte daha etkili ve uzun süreli kilo kaybı sağladığını göstermektedir.
- Antropometrik ölçümlerin normal değerlerde çıkabilmesi için yaşam şekli düzenlemesi şarttır. Oyun bağımlısı olan çocukların, bilgisayar karşısında saatlerce oturmasının engellenmesi ve onları daha faydalı oyunlara, aktivitelere yöneltmek gerekmektedir.
İlköğretim çağındaki çocuklar; kısa süreli, değişken ve eğlenceli aktiviteleri daha çekici bulmaktadır. Ülkemizde çocukların ilgi alanlarına göre sportif beceriler kazanabileceği organizasyonlar gün geçtikçe artmaktadır. Oyun bağımlılığı olan çocuklarda, gerekirse psikolojik yardım da alınmalıdır. Oyun bağımlısı çocuklarda, psikolojik destek ve beslenme danışmanlığının bir arada yürütülmesi; yanlış olan beslenme alışkanlıklarında kalıcı değişiklikler oluşturulmasını sağlayacaktır.
Bilim dünyası, çocuklarda oyun bağımlılığının çoklu (psikolojik-beslenme) sorunlarla ilişkilendirilerek ele alınmasının daha doğru olduğunu savunmaktadır.
- Yapılan çalışmalara göre; günde iki saatten fazla bilgisayar oyunu oynamanın obeziteyi tetikleyeceği görülmektedir.
Bilgisayar karşısında cips gibi sağlıksız atıştırmalık ve şekerli içecek tüketimi, obeziteye olan eğilimi daha da arttırmaktadır. Bu sebeple, uzmanlara göre; çocuklar günde en fazla 2 saat bilgisayar oyunları ile etkileşim halinde olmalıdır. Oyun bağımlılığının obezite artışındaki rolü ile ilgili istatistiksel analiz çalışmaları artarak devam etmektedir.
Genç bireylerin yetişmesinde sosyal çevreye önemli görevler düşmektedir. Başta aileler ve öğretmenler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin, çocuklarda oyun bağımlılığı konusunda bilinçlendirilip, bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Kişilerin beslenmeyle ilgili bilgi düzeylerinin yükseltilmesi ve çocukların daha sağlıklı beslenmelerine katkı sağlayabilecek tutum ve davranışların geliştirilebilmesi amacıyla, beslenme eğitim programları düzenlenmelidir.
- Unutulmamalıdır ki; interneti ve bilgisayarı doğru kullanarak çocuklara örnek olabilmek, teknoloji çağını yaşadığımız dünyamızda, hepimize düşen en büyük sorumluluklardan biridir.
Ferro, V., Mosca, A., Crea, F., Mesturino, M.A., Olita, C., Vania, A., Reale, A., Nobili V., Raucci U. (2018). The Relationship Between Body Mass İndex and Children’s Presentations to a Tertiary Pediatric Emergency Department. Italian Journal Of Pediatrics, 2-9.
Horzum, M. B. (2011). İlköğretim Öğrencilerinin Bilgisayar Oyunu Bağımlılık Düzeylerinin Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi. Education And Science, 56-68.
Horzum, M. B., Ayas, T., Balta, Ö. Ç. (2012). Çocuklar İçin Oyun Bağımlılığı Ölçeği. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 76-88.
Kartal, F. (2017). Adolesanlarda Televizyon, Bilgisayar/Video gibi Medya Kaynaklarının Kullanımı ile Besin Tüketim Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Diyetetik Programı Yüksek Lisans Tezi, 1-112.
Köksal, G., Özel, H. G. (2012). Çocukluk ve Ergenlik Döneminde Obezite. Hacettepe Üniversitesi-Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bakanlığı Yayın No: 729.
Krishnan, S., Anderson, M. P., Fields, D. A., Misra, M. (2018). Abdominal Obesity Adversely Affects Bone Mass in Children. World Journal Of Pediatrics, 43-48.
Sánchez, U., Weisstaub, G., Santos, JL., Corvalán, C., Uauy, R. (2016). GOCS Cohort: Children’s Eating Behavior Scores and BMI. European Journal of Clinical Nutrition, 925–928.
Santas, F., Santas, G. (2018). Prevalence of Pre‑school Children for Overweight/Obesity in Turkey. World Journal of Pediatrics, 77–83.