İlk olarak 1937’de Hulusi Behçet tarafından, tekrarlayan oral ülserasyon*, genital ülserasyon ve üveit* ile karakterize olarak tanımlanan Behçet hastalığı; tekrarlayan ataklarla seyreden, etiyolojisi* bilinmeyen, kronik inflamatuar bir hastalıktır. Nöral, vasküler* ve gastrointestinal olmak üzere hayati sonuçlar doğuran türleri vardır.
- Yapılan çalışmalar, Behçet hastalığının; artiküler*, vasküler, intestinal*, pulmoner* ve nörolojik tutulumu olan, birçok sistemi etkileyen, inflamatuar bir hastalık olduğunu göstermektedir. Nedeni hala bilinmemekle birlikte; otoimmün bir reaksiyonun, genetik olarak yatkın kişilerde; virüsler, bakteriler veya diğer antijenler tarafından tetiklenmesi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Klinik gözlemler ve laboratuvar incelemeleri, hastalığın; genetik olarak duyarlı bireylerde, mikrobiyal patojenlerin neden olduğu, immünolojik mekanizmalarla ortaya çıktığı kavramını desteklemektedir. Bu hastalıktan muzdarip hastaların çoğunda, ailesel bir risk olduğu düşünülmektedir
Behçet hastalarında, potansiyel olarak artmış bir inflamasyon durumu bildirilmiştir. Dış faktörlerin de önemli rol oynadığı hastalıkta; genetik yatkınlıklar ve patojenik mikroorganizmalar arasındaki etkileşimler, immün sistemdeki anormallikler, otoimmün anormallikler veya nötrofilik hiperfonksiyon*, hastalığın sebeplerinden olabilir.
Hastalığın dünya çapında bir dağılımı olmasına rağmen, çoğu vaka; Uzak Doğu Asya’dan, Akdeniz havzasına uzanan eski İpek yolu boyunca kümelenmektedir. Hastalık, genellikle 20 ve 30’lu yaşlarda görülmekle birlikte, görülme sıklığı kadın ve erkeklerde aynı oranlardadır. Erkeklerde 25 yaşından önce görüldüğünde, daha şiddetli bir seyir izlemektedir. Genç erkeklerin genel olarak daha yüksek risk altında olduğuna dair kanıtlar olmasına rağmen, hastalığın herhangi bir tanı kriteri yoktur.
- Behçet hastalığında uygulanan temel tedavi; diğer ciddi vaskülitlerde olduğu gibi, immünsüpresan tedavidir*. Hastalıkla birlikte görülen ülserin tıbbi tedavisinde ise sukralfat* kullanılmaktadır.
Behçet hastalığı; hastayı sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da etkilemektedir. Klinik çalışmalarda; kişilerin, hastalık başlangıcından önce yoğun stres durumuna maruz kaldığı görülmüştür. Bulgular, hastalığın psikolojik boyutunun da olduğunu düşündürmektedir.
- Behçet hastalarının yer aldığı bir çalışmada; kişilerin anksiyete ve depresyon gibi bulgulara sahip olduğu, özellikle kadınlarda bu belirtilerin daha fazla görüldüğü gözlemlenmiştir.
Çoğunlukla otoimmün kaynaklı olduğu düşünülen hastalıkta, immün sistemin doğru çalışması son derece önemlidir.
- Yapılan çalışmalar yetersiz olmakla birlikte; kahve tüketiminin, otoimmün hastalıklarda olumsuz etki gösterdiği düşünülmektedir.
Özetlemek gerekirse;
Behçet hastalığı; multisistemik ve etiyolojisi tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Behçet hastalığının beslenme ile ilişkisini açıklayan çalışmalar yetersizdir.
Üveit: Gözdeki damar tabakasının ihtihaplanması
Etiyoloji: Neden, neden bilimi
Vasküler: Damarla ilgili
Artiküler: Eklemle ilgili
İntestinal: Bağırsakla ilgili
Pulmoner: Akciğerle ilgili
Nötrofilik hiperfonksiyon: Nötrofillerin aşırı işlev göstermesi
İmmünsüpresan tedavi: Bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi
Sukralfat: Ağızdan alınıp, mide asidi yardımıyla, ülserin tedavisinde kullanılan ve sindirim kanalı mukozasını koruyucu etki gösteren ilaç
Alsoy, E., Durusoy, Ç., & Er, H. (1999). The Use of Sucralfate Suspension in the Treatment of Oral and Genital Ulceration of Behçet Disease. Dermatolohy , 529-532.
Çilli, A. S., Dursun, R., Kaya, N., & Uğuz, F. (2006). Behçet hastalarında ruhsal belirtiler ve yaşam kalitesi1. Anadolu Psikiyatri Dergisi , 132-133.
Ishibashi, H. (2018). What Is Vascular Behçet’s Disease?What Is Vascular Behçets Disease?. Annals of Vascular Diseases , 52-56.