Hiperlipoproteinemiler Nelerdir?
Kan plazmasında bulunan başlıca yağlar; trigliserid, kolesterol ve fosfolipidlerdir. Bu lipitler, apolipoprotein denilen yapılara bağlanarak lipoprotein komplekslerini oluştururlar ve bu şekilde kan plazmasında taşınırlar. Bu lipoproteinler, başlıca altı gruba ayrılmaktadır. Bunlar; şilomikronlar, LDL (düşük dansiteli lipoproteinler), HDL (yüksek dansiteli lipoproteinler), VLDL ( çok düşük dansiteli lipoproteinler), IDL (orta dansiteli lipoproteinler) ve lipoprotein-a yapılarıdır.
Hiperlipoproteinemiler ise, lipoprotein metabolizmasında rol alan enzimlerin eksikliği veya çeşitli faktörlerin bozuklukları nedeniyle, lipoproteinlerin sentezleri ve yıkımlarında bozukluklar oluşması ve bunun yol açtığı kan plazmasında lipoproteinlerin yükselmesi durumudur.
Sağlıklı bireylerde, LDL kolesterol 130 mg/dl’nin, total kolesterol 200 mg/dl‘nin, trigliseritler ise 150 mg/dl’nin altındadır. HDL kolesterol ise 40 mg/dl’den yüksektir.
- Hipolipoproteinemi hastalarında, çok yüksek değerlere ulaşabilen kolesterol ve trigliserit değerlerinin düşürülmesi için ilk adım, hastanın beslenmesinin düzenlenmesidir.
Hiperlipoproteinemiler, altı gruba ayrılmıştır.
- Tip I hiperlipoproteinemide, şilomikronların sorumlu olduğu trigliseritler plazmada yüksek miktarda bulunmaktadır.
- Tip II a-hiperlipoproteinemilerde, LDL’nin sorumlu olduğu kolesterol yükselmesi görülmektedir.
- Tip II b-hiperlipoproteinemilerde, LDL ve VLDL’nin sorumlu olduğu kolesterol ve trigliseritlerin plazmada yüksekliği görülmektedir.
- Tip III hiperlipoproteinemilerde, LDL’ nin sorumlu olduğu kolesterol ve trigliserit yüksekliği görülmektedir.
- Tip IV hiperlipoproteinemilerde, VLDL’nin sorumlu olduğu trigliserit yüksekliği görülmektedir.
- Tip V hiperlipoproteinemilerde ise, şilomikronlar ve VLDL’nin sorumlu olduğu kolesterol ve trigliserit yüksekliği görülmektedir.
Ülkemizde bildirilen bir vakada; iki kardeş, bulantı, kusma ve ksantom belirtileriyle hastaneye başvurmuş, serum lipitleri, kolesterol ve trigliseritlerinin yükseldiği belirlenmiş ve hastalara Tip V hiperlipoproteinemi teşhisi konulmuş ve diyet tedavisi önerilmiştir.
Hiperlipoproteinemi’de Beslenme Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
Hiperlipoproteinemilerde beslenme tedavisi çok önemlidir. Hastaların beslenme tedavisi, mutlaka beslenme uzmanı tarafından takip edilmelidir.
Hastaların diyetlerindeki yağ asidi içeriği ve türleri, hastalığın tedavisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Hastalarda doymuş yağ oranlarını sınırlandırılması, tekli doymamış ve çoklu doymamış yağların belli miktarlarda alınması çok önemlidir. Günlük alınan toplam kalorinin sadece %7’ye kadar olan kısmı doymuş yağlardan gelmelidir. Çoklu doymamış yağ oranı günlük alınan kalorinin %10’unu aşmamalı, tekli doymamış yağ asitlerinin ise kalorinin %20’sini aşmaması önerilmektedir.
Günlük enerjinin %50-60’ının karbonhidrattan, %15 kadarının ise proteinlerden alınması önerilmektedir. Bununla birlikte, günlük posa alımının 20-30 gram kadar olması ve bitkisel sterollerin ise hastaya 2 g/kg kadar önerilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bununla birlikte niasin (B3 vitamini) alınması LDL’yi düşürücü etkisinden dolayı önerilmektedir. Ayrıca, omega 3 miktarının da yeterli düzeyde alınması önerilmektedir.
Aygün , A., Güvenç , H., Kocabay , K., & Akarsu, S. (1993). İki Kardeşte Tip V Hiperlipoproteinemi. T Klin Pediatri.
Grundy, S. M., Cleeman, J. I., Merz, C. N., & H. Bryan Brewer. (2004). Implications of Recent Clinical Trials for the National Cholesterol Education Program. Circulation.
Komşuoğlu , B. (1992). Hipertrigliseridemilerin Riski ve Tedavisi. Türk Kardiyol Dern Arş.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği. (2016). Lipid Metabolizma Bozuklukları Tanı Ve Tedavi Kılavuzu.
Yalçın , A., & Çetin, M. (2000). Plazma Lipoproteinleri ve Klinik Önemi. J Fac Vet Med.