Dünya Sağlık Örgütü’nün 2006’da yayınladığı rapora göre; en fazla görülen kronik hastalıkların başında diyabet gelmektedir. Önümüzdeki 20 yıl içinde dünyada hızlı bir şekilde artarak bir milyar insanı etkilemesi bekleniyor. Bu nedenle insanlar, tedaviye destek amaçlı çeşitli doğal yöntemlere başvurmaktadırlar. Bu yöntemlerin başında gelen tarçın, diyabet hastaları için umut oluşturabilmektedir. Tarçın; 2004 yılında yapılan bir klinik çalışmada açlık kan şekerini %18-30 oranında düşürebildiği keşfedildikten sonra büyük ilgi konusu olmuştur.
Tarçının iki önemli türü vardır. Çin tarçını (Cinnamomum cassia) ve Seylan tarçını (Cinnamomum zeylanicum) baharat ve tıbbi amaçlarda kullanılmaktadır. İki türün kimyasal içerikleri de farklılık gösterebilir. Yapılan çalışmalar, tarçının hücresel glukoz metabolizmasını etkileyerek, açlık-tokluk glukozu ve HbA1C seviyesini düşürdüğünü göstermektedir. Klinik çalışmaların çoğunda, Tip 2 diyabet tanısı konmuş hastaların glukoz metabolizması, insülin duyarlılığı ve semptomların hafifletilmesi üzerine olumlu etkileri bulunduğu bildirilmiştir. Ayrıca, son dönemde yapılan çalışmalarda tarçının; antioksidan, antialerjik, antitombotik, antiinflamatuar ve antibakteriyel etkileri olduğunu göstermektedir.
Tarçının Diyabet Üzerine Etkileri
- Tarçının içeriğindeki suda çözünen polifenol bileşenleri, insülin sinyal yoluna etkili olup, insüline bağımlı glukoz metabolizması 20 kat artar.
- Hücre içine glukoz alımını arttırır.
- İnsülin direncini düzenler.
- Tokluk şekerini kontrol altına alır.
- Hücresel glukoz sentezini etkiler ve glikojen depolanmasını arttırır.
- Metabolik sendrom üzerine olumlu etkileri vardır.
- İnsülin direncini düzenler.
- Tip 2 diyabet ile insülin direnci tedavisinde kullanılan thiazolinedin’lere benzer etkide bulunur.
- Tarçının bazı türlerinin, insülin benzeri olan bir madde olarak davrandığı ve glukoz metabolizmasında uyarı oluşturduğu gözlenmiştir.
- Bitkinin taşıdığı uçucu yağ içinde bulunan fenil propanoit ve fenolik yapıda olan (sinnamilaldehit ve metil öjenol) maddelerinde de antidiyabetik etkiler bulunmaktadır.
- Toz edilmiş kabuklar ekstreden daha kuvvetlidir.
- Çin tarçını, Seylan tarçınından daha etkilidir.
Tüm bunların sonucunda glukoz kullanımı daha uygun şekilde gerçekleşir.
Yapılan Bilimsel Çalışmalar
- 79 hasta ile yapılan, 4 ay sürmüş bir klinik çalışmada; günde 3 g tarçın tüketen bireylerin açlık glukoz düzeylerinde ciddi bir düşüş gözlenmiştir.
- Tip 2 diyabetli 137 hastayla, 2 ay süren 500 mg tarçın kapsülü kullanımı sonucu; açlık ve tokluk kan şekeri seviyelerinde azalma gözlenmiştir.
- 40 yaş üzerinde 60 gönüllü diyabet hastası ile plasebo kontrolü uygulanmış bir çalışmada; gönüllülere ilk 40 gün yemeklerden sonra 1, 3 ve 6 gr tarçın verilmiş, sonraki 20 gün plasebo tedavisi uygulanmıştır. Tarçın ile tedavi edilen grubun glukoz düzeylerinin %18-29 oranında düştüğü görülmüştür.
- 12 hafta süreyle Çin tarçını (Cinnamomum cassia) tüketimi sonucu HbA1c seviyesinde düşüş görülmüştür.
- 100 mg/kg tarçın yağı verilmiş bir çalışmada, açlık glukoz seviyesinde düşüş ve pankreas β hücre adacıklarında iyileşme görülmüştür.
Ne Kadar Tüketmeliyiz?
Yapılan çalışmalarda, günlük tüketilmesi gereken miktar belirtilememiştir. Tarçının kan şekerini dengeleyici etkisinin görülebilmesi için günlük en az 3 g > toz tarçının kullanılması gerekir. Kan glukoz seviyesine bağlı olarak, ya doğrudan besinler ile ya da kapsül (500 mg kabuk tozu bulunan) halinde tüketilerek, günlük doz 6 grama çıkartılabilir. Günlük doz 6 gramı geçmemelidir.
- Günlük doz; diyetisyen kontrolünde, kişiye özel olarak belirlenmelidir.
Aslan, D., & ORHAN, U. (2010). Diyabet Tedavisinde Kullanılan Bitkisel Ürünler ve Gıda Destekleri. mised, 32-33.
OLGUN, P., Yrd. Doç. Dr. Hayat , Y., & Gülyüz, U. (2011). Diyabetle Mücadelede Diyabet Risklerinin Belirlenmesi ve Tanılama. turkish family physcian, 41-49.
Mükemmel,başarılarının devamını dilerim🍋
çok teşekkür ederim 🙂
Tek kelimeyle harika olmuş tebrik ediyorum
çok teşekkürler 🙂