Karaciğer yağlanması, dünyanın birçok yerinde giderek yaygınlaşmakta ve tedavi edilmezse karaciğere ve dolayısıyla, vücudun tüm metabolik faaliyetlerine uzun süreli hasarlar vermektedir.
- Karaciğer yağlanmasından ayrıntılı bir şekilde bahsetmeden önce karaciğeri tanıyalım:
Karaciğer vücudun kimya laboratuvarıdır…
Karaciğerin Görevleri Nelerdir?
Karaciğer, vücudun metabolik fonksiyonları ve bağışıklık sistemi için hayati önem taşır.
- Kanın depolanması ve süzülmesi,
- İhtiyaç duyulan besin öğelerinin ve organik-inorganik maddelerin depolanması,
- Safra oluşumu ve salgılanması,
- Plazma proteinlerinin ve kan pıhtılaşmasında görev alan faktörlerin yapımı,
- Bazı bağışıklık sistemi faktörlerinin üretilmesi,
- Glikojenin yapımı ya da galaktoz ve fruktozun glukoza çevrilmesi,
- Yağ asitlerinin yıkımı ve yapıtaşlarının başka maddelere dönüştürülmesi,
- Aminoasitlerin parçalanması ve amonyağın zararsız olan üreye dönüştürülmesi,
- Toksik maddelerin vücut için daha az zararlı hale getirilmesi vb.
Karaciğerde Hangi Hastalıklar Gelişebilir?
Karaciğeri ve işlevlerini etkileyebilecek, doğumsal ya da sonradan oluşmuş birçok hastalık türü bulunmaktadır.
- Hepatit türleri,
- Siroz,
- Hemokromatozis,
- Son dönem karaciğer yetmezliği vb.
Karaciğer Yağlanması Nedir?
Karaciğerde yağ birikimi anlamına gelir. Karaciğerde normal yağ içeriği %10’dan daha azdır. Karaciğer yağlanması; vücut çok fazla yağ ürettiğinde veya karaciğer yağları yeterince verimli bir şekilde metabolize edemediğinde gelişmektedir. Yağ miktarının artması, yani karaciğerin yağlanması sonucunda, karaciğer büyümekte ve fonksiyonlarını yerine getiremez hale gelmektedir.
Karaciğer yağlanmasının, alkole bağlı ve alkole bağlı olmayan (NASH) olmak üzere iki tipi vardır.
- Karaciğer Yağlanmasının Belirtileri Nelerdir?
Halsizlik ve yorgunluk, iştah ve kilo kaybı, karın şişliği, sağ taraf karın ağrısı, ayaklarda ödem, ciltte kaşınma ve kuruluk, anemi, nadiren sarılık, hepatomegali (genişlemiş karaciğer), soluk renkli dışkı vb. gibi durumlardır.
Dikkat: Yağlı karaciğerin hastalığa özel bir semptomu yoktur. İleri dönemlere kadar belirti vermeyebilir. Karaciğer yağlanmasını, konusunda uzman hekimler; fiziksel muayene, biyokimyasal testler, radyolojik tetkikler ve karaciğer biyopsisi ile teşhis ederler. Karaciğer yağlanması, tedavi edilmez ise steatohepatitis (karaciğer iltihabı), siroz, karaciğer kanseri ve son dönem karaciğer yetmezliği gibi çok ciddi karaciğer hastalıklarına kadar ilerleyebilmekte ve ölüme neden olabilmektedir.
- Karaciğer Yağlanması Riskini Arttıran Faktörler
- Genetik miras
- Malnütrisyon (kötü beslenme),
- Aşırı alkol tüketimi,
- Obezite,
- İnsülin direnci,
- Tip 2 diyabet,
- Yüksek kolesterol ve yüksek trigliserit seviyeleri,
- Bazı ilaçların önerilen dozlarından daha fazlasının alınması,
- Bağırsak florasının bozukluğu,
- Düşük fiziksel aktivitedir.
Karaciğer Yağlanmasının Önlenmesinde Etkili Yiyecek ve İçecekler;
- Yağlı balıklar ve ceviz:
Somon, sardalya, ringa, ton balığı gibi yağlı balıklar ve ceviz omega-3 yağ asiti bakımından zengindir. Omega-3 yağ asitleri, karaciğer yağ seviyesinin normale dönmesinde ve iltihabın azalmasında yardımcıdır. Omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin birbirine oranını kontrol altında tutmak da çok önemlidir.
Dipnot: Karaciğer yağlanması olan bireylerde düzenli ceviz tüketiminin karaciğer fonksiyon testlerini iyileştirdiğini ortaya koyan bilimsel araştırmalar ve deneyler her geçen gün artmaktadır.
Yapılan son çalışmalar, koyu yeşil yapraklı sebze alımının arttırılmasının, karaciğerde yağ birikmesini önlemede yardımcı olduğunu göstermiştir. Özellikle; enginar, semizotu, brokoli, maydanoz, ıspanak, turp ve brüksel lahanası bu konuda öne çıkmaktadır.
Dipnot: İnsan karaciğer hücrelerini baz alan bir çalışmada, brüksel lahanasının pişirildiğinde dahi karaciğer yağlanması üzerindeki etkisinin devam ettiği ortaya konmuştur.
İçerdikleri antioksidanlar sayesinde karaciğer enzimlerini arttırmakta ve yağ birikiminin önlenmesinde önemli etkileri bulunmaktadır. Karaciğer kanseri hücrelerinin büyümesini engellemede yardımcı olduklarını gösteren çalışmalar da mevcuttur.
Karaciğeri doğal olarak koruyan antioksidanlar içermektedir. Bu antioksidanlar, karaciğerde yağ birikimini engellemektedir.
Dikkat: Greyfurtun karaciğer yağlanmasındaki etkileriyle ilgili mevcut çalışmalar bulunsa da, yeterli miktarda olmayıp ve hemen hemen hepsi hayvanlar üzerinde yapılmıştır. Besin-ilaç etkileşimleri göz önünde bulundurularak, daha çok insan odaklı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Küçük gruplarla yapılan birçok çalışma ve büyük çapta yapılan yeni bir gözlemsel çalışmaya göre; zeytinyağı, fındık yağı ve avokado, karaciğer enzim seviyelerinin iyileşmesinde ve karaciğerde daha az yağ birikiminin sağlanmasında etkili olmaktadır.
Kahvenin içerisinde bulunan bazı maddeler, karaciğerdeki antioksidanları arttırmakta ve karaciğer yağlanmasında etkili olan anormal karaciğer enzimlerinin miktarını düşürmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar ışığında, beslenme uzmanlarınca günde üç fincan şekersiz kahve önerilmektedir.
Dipnot: Japonya’da karaciğer yağlanması üzerine yapılan bir çalışma; günde üç-dört bardak siyah ve/veya yeşil çay tüketiminin, tıpkı kahve gibi karaciğer enzim seviyelerini iyileştirdiğini ve yağlanmayı azalttığını göstermektedir.
Yukarıda sayılmış olan yiyecek ve içecekler; sadece karaciğer yağlanmasını önlemede değil, karaciğer sağlığını bir bütün olarak korumada da etkili yiyecek ve içeceklerdir.
- Ayrıca unutulmamalıdır ki; günlük beslenme düzeninde sadece listelenmiş bu gıdaları değil, temel besin gruplarına dahil edilen tüm gıdaları yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmek gerekmektedir. Bu, karaciğerin ihtiyaç duyduğu antioksidanlarla beslenmesinin de doğal ve sağlıklı yoludur.
Karaciğer Yağlanmasının Önlenmesinde ve Tedavisinde Genel Öneriler
- Az yağlı/yağsız et, balık ve derisiz tavuk tüketmeye özen gösterilmelidir.
- Yarım yağlı ya da yağsız süt ürünleri tüketmeye özen gösterilmelidir.
- Kaymak, krema, mayonez gibi yağlı yiyeceklerden sakınılmalıdır.
- Hayvansal yağlar yerine bitkisel yağlar tercih edilmelidir.
- Sebze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır.
- Öğünlerde düzenli olarak kurubaklagil ve tam tahıllara yer verilerek posa alımı arttırılmalıdır.
- Rafine edilmiş karbonhidratlardan ve işlenmiş-ambalajlı her türlü gıdadan uzak durulmalıdır.
- Aşırı miktarda tuzdan kaçınılmalı, yemeklere fazladan tuz atılmamalıdır.
- Şekerli içecekler, hazır meyve suları ve gazlı içeceklerden kaçınılmalıdır.
- Alkol vb. ürünlerden uzak durulmalıdır.
- Hekim kontrolü dışında ilaç kullanılmamalıdır.
- Bilinçsizce ve hızlı bir şekilde kilo kaybedilmemelidir.
- Düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. (Günaşırı, en az 30 dk. zaman ayrılmalıdır.)
- Kolesterol ve kan şekeri düzeyleri kontrol altında tutulmalıdır. Herhangi bir olumsuzluk varsa hekim takibine girilmelidir.
Yapılan bilimsel ve gözlemsel araştırmalar göstermektedir ki; çoğu yağlı karaciğer vakasında tıbbi tedaviye ek olarak, yeterli ve dengeli beslenme daha ciddi karaciğer hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite de, bu tür risklerin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yaşam tarzı değişiklikleri ile birleştirildiğinde karaciğer yağlanmasından korunmada ve teşhis konulmuşsa tedavisinde büyük önem arz etmektedir.
Ahmed, M. (2015). Non-alcoholic Fatty Liver Disease in 2015, World J Hepatol, 7(11), 1450-1459.
Baysal A. ark., P. D. (2016). Diyet El Kitabı. Ankara: Hatiboğlu Basım ve Yayın San. Tic. Ltd. Şti.
Chiang, J. (2014). Liver Physiology: Metabolism and Detoxification, Pathobiology of Human Disease, 1770-1782.
Elias, M. C., Parise, E. R., Carvalho, L., Szejnfeld, D., Netto, J. P. (2010). Effect of 6-Month Nutritional Intervention on Non-alcoholic Fatty Liver Disease, Nutrition, 1094–1099.
Gupta, V., Mah, X. J., Garcia, M. C., Antonypillai, C., Poorten, D. (2015). Oily Fish, Coffee and Walnuts: Dietary Treatment for Nonalcoholic Fatty Liver Disease, World J Gastroenterol, 21(37), 10621-10635.
Mitra, V., Metcalf, J. (2011). Functional Anatomy and Blood Supply of the Liver, Anaesthesia and Intensive Care Medicine, 13:2, 52-53.
Santillán, E. M., Bujaidar, E. M., González, I. A., Martínez, M. T. S., Salinas, J. G., Bautista, M., González, A. M., Rubio, M, G. L. G., Faisal, J. L. A., González, J. A. M. (2014). Review of Natural Products with Hepatoprotective Effects, World J Gastroenterol, 20(40), 14787-14804.
Schwarz, J. M., Noworolski, S. M., Wen, M. J., Dyachenko, A., Prior, J. L., Weinberg, M. E., Herraiz, L. A., Tai, V. W., Bergeron, N., Bersot, T. P., Rao, M. N., Schambelan, M., Mulligan, K. (2015). Effect of a High-Fructose Weight-Maintaining Diet on Lipogenesis and Liver Fat, J Clin Endocrinol Metab, 100(6), 2434–2442.
Spadaro, L., Magliocco, O., Spampinato, D., Piro, S., Oliveri, C., Alagona, C., Papa, G., Rabuazzo, A. M., Purrello, F. (2008). Effects of n-3 Polyunsaturated Fatty Acids in Subjects with Nonalcoholic Fatty Liver Disease, Digestive and Liver Disease, 40, 194–199.
Tajima, R., Kimura, T., Enomoto, A., Yanoshita, K., Saito, A., Kobayashi, S., Masuda, K., Lida, K. (2017). Association between Rice, Bread, and Noodle Intake and the Prevalence of Non-alcoholic Fatty Liver Disease in Japanese Middle-aged Men and Women, Clinical Nutrition, 36 (2017), 1601-1608.
Targher, B. (2015). NAFLD: A Multisystem Disease, Journal of Hepatology, 47-64.