İnsülin Direnci Nedir? Diyabet İle Arasında Nasıl Bir İlişki Bulunur? Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Sürekli gelişen dünyada obezite ve diyabet salgın boyutlarına ulaşırken, insülin direncinin rolü ve sonuçları da ön plana çıkmaya başlamıştır.

İnsülin, pankreasta bulunan langerhans adacıklarının β hücreleri tarafından salgılanan bir peptit hormonudur. Hücresel glukoz alımını kolaylaştırarak, karbonhidrat, lipid ve protein metabolizmasını düzenleyerek, hücre bölünmesini ve büyümesini teşvik ederek normal kan şekeri seviyelerini korumaktadır. İnsülin, hedef hücrenin çeperindeki reseptöre bağlandığı zaman etki etmeye başlamaktadır. Vücutta bulunan birçok farklı hücrede bu reseptörlerden bulunmaktadır. İnsülin bu reseptörlere bağlandığı zaman yağ, karaciğer ve kas hücreleri başta olmak üzere hücreler insüline yanıt üretirler. İnsülin direnci, normal veya yüksek bir insülin seviyesinin zayıflatılmış bir biyolojik yanıt ürettiği durumda tanımlanır. İnsülinle hücre içine giren glukoz azaldığı veya bittiği zaman insülin direnci meydana gelmektedir. İnsülin, glukozu hücre içine gönderemediği zaman kanda glukoz seviyesi artmakta ve hormonun salgılanma mekanizması uyarılmaktadır. Kan glukoz seviyesinin artmasıyla hiperglisemi, insülin salgılama mekanizmasının uyarılmasıyla hiperinsülinemi meydana gelmektedir.

Sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmazsa insülin direnci ilerleyebilmekte ve çeşitli hastalıklara sebep olabilmektedir. İlerleyen dönemde kontrol altına alınmazsa metabolik sendrom riski artmaktadır. İnsülin direnci sadece metabolik sendrom için değil, aynı zamanda alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması (NAFLD), tip 2 diyabet, aterosklerotik kardiyovasküler hastalık, polikistik over sendromu (PCOS) ve obezite ile ilişkili durumlar için de temel nedensel bir faktör olarak kabul edilmektedir. Artan yağ dokusu genellikle insülin direnciyle ilişkilendirilmektedir. Obezite başta insülin direncine sebep olarak tip 2 diyabet riskini arttırmakta ve kan şekeri regülasyonunu zorlaştırmaktadır. Tip 2 diyabetlilerin %85’inde obezite görülürken, morbid obez olan kişilerde de diyabet riski 80 kat fazla bulunmuştur. Bozulmuş insülin sekresyonu ve artmış insülin direnci, Tip 2 diyabet gelişimine birlikte katkıda bulunmaktadır. Tip 2 diyabet; insülin direnci ile ilgili genetik faktörler, obezite, aşırı yeme, egzersiz eksikliği ve stres gibi çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Tipik olarak, birden çok gen ve çevresel etkenleri farklı derecelerde içeren çok faktörlü bir hastalıktır.

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kaybı sağlayacak yaşam tarzı değişiklikleri insülin direncinde en etkili tedavi şeklidir. Göbek çevresi yağ kütlesinin azalmasıyla vücut ağırlığı kaybı ve fiziksel aktivite insülin direncini neredeyse tersine çevirmektedir. Bu nedenle, vücut ağırlığı kaybına neden olan ve uzun vadede sürdürülebilen güvenli ve dengeli yaşam tarzı önlemleri, insülin direncini ve glisemik kontrolü iyileştirme potansiyeline sahiptir.

Yapılan çalışmalar sonucunda; Amerikan Diyabet Birliği hafif şişman ve obez bireylerde ağırlık kaybının insülin direncini iyileştirici etki gösterdiğini bildirmiştir. Diyabet ve diyabet riski olan obez bireylerde kan şekerinin düzenlenmesi ve diyabetin önüne geçilmesi için ağırlık kaybı önerilmektedir. Bu bağlamda yararlı olabilecek beslenme önlemleri arasında Akdeniz benzeri bir beslenme düzeni yer almaktadır. Doymuş yağ asitleri (SFA) ve trans yağ asitleri (TFA) yerine MUFA (tekli doymamış yağ asitleri ) ve n-6 PUFA (çoklu doymamış yağ asitleri)  tüketimi, yüksek proteinli beslenme ve posa alımının arttırılması insülin direnci tedavisinde etkili diyet değişiklikleridir. Glisemik indeks, sindirim/emilim ve glukoza dönüşümün daha yavaş olduğu yerlerde daha düşüktür. Bu nedenle düşük glisemik indeksli besinler tüketildiğinde insülin salgılanma oranı daha düşük olma eğilimindedir.


Ersoy, C., Taşlı, B., Yıldız, A., & İmamoğlu, Ş. (2006). Tip 2 Diabetes Mellituslu Hastalarda Mikroalbuminüri, İnsülin Direnci Ve Kardiyovasküler Risk. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 35-41.

Ertuğ, E., & Algemi, M. (2017). Tip 2 Diyabetli Hastalarda Serum Resistin Düzeyleri İle Obezite Ve İnsülin Direnci Arasındaki İlişki. Namık Kemal Tıp Dergisi, 109-117.

Kaku, K. (2010). Pathophysiology Of Type 2 Diabetes And Its Treatment Policy. Japan Medical Association Journal, 41-46.

Nolan, C. J., & Prentki, M. (2019). Insulin Resistance And İnsulin Hypersecretion İn The Metabolic Syndrome And Type 2 Diabetes: Time For A Conceptual Framework Shift. Diabetes And Vascular Disease Research, 118-127.

Okburan, G., & Büyükkaragöz, A. H. (2018). Tip 2 Diyabet Tedavisinde Yaşam Tarzı Değişikliği – Beslenme Ve Fiziksel Aktivite. Beslenme Ve Diyet Dergisi, 294-302.

Savaş, H. B., & Gültekin, F. (2017). İnsülin Direnci Ve Klinik Önemi. Sdü Tıp Fakültesi Dergisi, 116-125.

Ulu, M. S., & Yüksel, Ş. (2015). İnsülin Direnci. Kocatepe Tıp Dergisi, 238-243.

Weickert, M. O. (2012). Nutritional Modulation Of Insulin Resistance. Scientifica, 1-15.

Wilcox, G. (2005). Insulin And Insulin Resistance. Clinical Biochemistry, 19-39.


Exit mobile version