Kanser, gelişmiş ülkelerde birinci sırada karşımıza çıkan mortalite nedeni iken, gelişmemiş ülkelerde ikinci sırada yer alır. Sigara kullanım oranının artması, sağlıksız beslenme, kötü yaşam koşulları, fiziksel aktivite yetersizliği kanser görülme olasılığının dünya çapında artmasına neden olmaktadır. Kanserden korunmada sağlıklı beslenmenin önemi göz ardı edilmemelidir. Beslenme, hastaların tedavi süreci ve iyileşmelerinin ardından, hastalığın nüksetmesinin engellenmesinde de önemli bir rol oynar.
- Diyetisyen kontrolünde tıbbi beslenme tedavisinin uygulanması; besin alımında artış sağlamakla birlikte, tedavi sonuçlarını güçlendirip, yan etkilerini azaltarak, yaşam kalitesini arttırmaktadır.
Kanserde Tıbbi Beslenme Tedavisi
Kanserli hastalarda beslenme ile ilgili sorunların kısa bir sürede belirlenmesi, tıbbi beslenme tedavisinin uygulanmasında ilk basamaktır.
Kanserli hastalarda beslenme durumunun değerlendirilmesi;
- Mini Nutrisyonel Değerlendirme (MNA),
- Malnütrisyon Evrensel Tarama Aracı (MUST) ve
- Beslenme Risk Taraması 2002 (NRS-2002) gibi tarama araçları ile yapılır.
Tanı konulduktan sonra, belirli aralıklarla hastaların beslenme açısından tarama araçları ile taranması, tedavinin başarısına etki etmektedir. Son çalışmalarda, kanserli hastaların vücut bileşimlerinin değerlendirilmesi önem kazanmasıyla, BIA tekniği kullanılmaya başlanmıştır. Bu teknik; hidrasyon sebebiyle vücut bileşim değerlerinin doğru hesaplanmadığı hastalarda, doğru değerlendirmenin yapılmasını sağlar. Vücut yağ ve kas dokularının bilinmesi, yağsız vücut kütlesinin korunabilmesi için önemli bir etkendir.
Beslenme tedavisi; her hastanın beslenme düzeni, klinik bulguları, planlanan onkolojik tedavi ve tedavi sonrasında oluşabilecek komplikasyonlar göz önünde bulundurularak planlanır. Beslenme tedavisindeki temel amaç; onkolojik tedavi sırasında malnütrisyonun önlenmesi veya malnütrisyon gelişmişse tedavi edilmesidir.
Yeterli besin öğelerinin alınması hedeflenerek, beslenme ile gereksinimi karşılanamayan hastalarda, oral beslenme desteklerinin kullanılması ilk basamak olmalıdır. Yeterli beslenemeyen hastalarda gastrointestinal sistem aktif ise; ilk olarak tüple enteral beslenme, eğer enteral beslenme imkansız ise (gis inaktif ya da enteral destekle bulantı, kusma, diyare gibi semptomlar mevcut ise ve daha da kötüleşiyorsa), total parenteral beslenme (TPN) önerilmektedir.
Kanserli hastalarda beslenme durumuna etki eden sağlık sorunları;
- Bulantı,
- Kusma,
- Erken doygunluk,
- Diyare,
- Konstipasyon,
- Anoreksiya,
- Tat ve koku duyusunda değişiklik,
- Nötropeni.
Nötropeni Nedir?
Mutlak nötrofil düzeyinin kanda azalması nötropeni olarak tanımlanır. Tam kan sayımında MNS’nin (mutlak nötrofil sayısı) 500 mm3 altında olması ve 48 saatte 500 mm3’ün altına inmesi “nötropeni” sınıfına girmektedir. Nötrofil sayısının düşmesi, enfeksiyonlara yakalanma ihtimalini artırır. Enfeksiyonlara yakalanma sıklığı ve şiddeti nötrofil sayısıyla ters orantılı iken, nötropeni süresiyle doğru orantılıdır.
MNS 500 mm3’ün altına inen hastalarda, kan dolaşımı enfeksiyonlarına yakalanma sıklığı artmaktadır. Birçok kemoterapi tipi, hastalarda kemik iliğine zarar vererek nötropeniye neden olabilir ve kemoterapinin başlamasından 10-14 gün sonrasında beyaz kan hücreleri sayısı minimum düzeye iner. Kemoterapiyi yüksek dozda alan, solid tümörlü ve hematolojik malignite görülen hastalarda, hayati risk taşıyan enfeksiyonların riskini artırabilir. Bu enfeksiyonların kontrol altında tutulabilmesi oldukça önemlidir.
- Nötropenik hastalarda bakteri etkili enfeksiyonların önüne geçebilmek için; koruyucu izole yöntemler, profilaktik antibiyotik kullanımı ve beslenme kısıtlamalarını da içine alan bazı önlemler alınsa da, nötropenik hastalarda mortalite ve morbidite sebebi enfeksiyonlardır.
Mutlak Nötrofil Sayısı Sınıflaması ve Enfeksiyon Riski
- 1.Derece:1500-2000/ mm3-Enfeksiyon riski yok
- 2.Derece:1000-1500/ mm3-Hafif artmış risk
- 3.Derece:500-1000/ mm3-Orta risk
- 4.Derece:<500/ mm3-Yüksek risk
Nötropenik Diyet Nedir?
Kanserli hastalarda görülen nötropeni, kemoterapinin yan etkilerinden biri olup, hayati risk taşıyan faktörler arasında yer almaktadır. Pseudomonas aeruginosa, escherichia coli ve klebsiella pneumoniae, gram negatif basil olduğu için, bu tip enfeksiyonların görülme sıklığı, gram pozitif basil enfeksiyonu görülme sıklığından daha düşüktür. Ancak, ölümcül etkiye sahip olup, kan dolaşımına sindirim sistemi vasıtası ile girebilmektedir.
Kanserli hastada gis mekanizmasının bozulması ve ilaç kullanımı, patojenlerin çoğalmasına sebep olabilir. Bu patojenlerin meyve, sebze ve soğuk etlerin yüzeyinde bulunması ve oral olarak vücuda alınması ‘nötropenik diyetin’ gelişmesini sağlamıştır.
Günümüzde kanıtlar yeterli olmasa da, nötropenik diyet; bakteri ve mantar enfeksiyonlarını azaltıcı, gis’e hastalık yapıcı mikroorganizma girişinin en düşük seviyeye indirilmesi için uygulanan bir diyettir. Nötropenik diyette, diyetin ana bileşenleri (kısıtlanacak besinler, mikrobiyolojik yükü azaltmak için hazırlanma biçimi, kısıtlamalara ne zaman başlanacak, ne zaman sonlandırılacak) bakımından net bir açıklama yoktur. Güvenli gıda işleme ve hazırlama tekniklerini temel amaç edinir. Literatürde; düşük bakterili diyet, düşük mikrobiyal diyet ya da temiz diyet olarak da bilinmektedir.
Nötropenik diyet, tamamen sterilize edilmiş diyet (örneğin; konserve, fırınlama, ışınlama, otoklav ile sterilize edilmiş bütün gıdalar), düşük bakterili diyet (yalnızca iyi pişmiş besinler veya patojen mikroorganizma içerme ihtimali düşük besinler) ya da modifiye ev diyeti (örneğin; taze sebze ve meyve içermeyen diyet olarak) gibi çeşitlendirilir.
Nötropenik Diyette Serbest Besinler;
- Pastörize edilmiş; süt ve süt ürünleri, yoğurt, paketli peynirler, krem peynirler, süzme dahil diğer peynir türleri, pastörize dondurma,
- İyi pişmiş tavuk eti >180oC ve kırmızı et >160oC ya da konserve etler, iyi pişmiş yumurta (10 dakika kaynatılmış, beyaz ve sarısı sert pişmiş),
- Paketli ekmek, simit, kek, patlamış mısır, pişmiş makarna, pirinç ve diğer tahıllar,
- Taze hazırlanmış çorba ve mezeler,
- Konserve ve dondurulmuş meyveler (çilekgiller dışında), pastörize meyve suları, iyi yıkanmış kabuğu soyulmuş meyveler, kalın kabuklular (muz, kavun, karpuz vb.),
- Pişmiş, dondurulmuş, konserve ya da taze pişmiş sebzeler, baharatlar (yemek pişmeden önce eklenmeli), kaynatılmış ılıtılmış su, ticari şişelenmiş damıtılmış su, paketli demlenmiş kahve ve çay,
- Ticari ve ev yapımı kek, hamur işleri, börek, kurabiye, puding,
- Tuz (paketlenmiş olmalı ve yemek pişmeden eklenmeli), pastörize bal (ticari olarak ambalajlanmış), şeker.
Nötropenik Diyette Yasak Besinler;
- Pastörize edilmemiş veya çiğ süt, pastörize edilmemiş ve çiğ sütten yapılmış peynir, süt ürünleri, yumuşak peynirler, yoğurt, şarküteri peynirleri, biber ya da diğer pişmemiş sebzeleri içeren peynirler, kalıp peynirler, küflü peynirler,
- Çiğ ya da az pişmiş etler, çiğ yumurta içeren besinler, tofu, salamura balık,
- Çiğ tahıl içeren ürünler, paketlenmemiş ekmek, kek, kremalı pasta ürünleri, kuruyemişler,
- Yıkanmamış ve kabuğu soyulmamış çiğ meyveler, hasarlı ve çürük meyveler, taze ya da dondurulmuş çilekgil grubundan meyveler, üzüm, pastörize edilmemiş meyve suları, kurutulmuş meyveler, kavrulmamış çiğ fındık, kabuğuyla kavrulmuş fındık,
- Kuyu suyu (yıllık test yapılmamış ve güvenli bulunmamış olan), soğuk-demlenmiş ya da ılık, soğuk suyla hazırlanmış çay,
- Paketlenmemiş tereyağı, margarin, buzdolabında saklanan olgunlaşmış peynir ya da çiğ yumurta konulmuş taze salata sosları,
- Pastörize edilmemiş bal.
- Nötrofil sayısı <1500 mm3 ise çiğ sebzeler yasaktır!
Dikkat:
Nötropenik diyetin; kemoterapiye bağlı nötropeni görülen hastalarda, nötropeni düzelme durumu gözlenene kadar, otolog kök hücre nakillerinde kemoterapi sonrasında 3 ay, allojenik kök hücre nakillerinde nakilden sonraki 1 yıl, immunosupresif ilaç kullanımı devam ediyorsa, ilaç bırakılana dek, uygulanması önerilmektedir.
Enteral Beslenme: Besinlerin ağızdan veya tüple sindirim sistemine verilmesi
Parenteral Beslenme: Karbonhidrat,aminoasit,yağ asitlerinin elektrolit ve vitamin içeren hiperosmolar (osmolaritesi yüksek) solüsyonların santral bir vene yerleştirilen kateter aracılığıyla sürekli infüzyon biçiminde uygulanmasıdır.
Oral Beslenme: Besinlerin ağız yoluyla gis kullanılarak alınması
Hidrasyon:Vücudumuzun su ihtiyacını karşılar durumda olması
MUST: Malnütrisyon Evrensel Tarama Aracı
NRS- 2002:Beslenme Risk Taraması 2002
MNA:Mini Nütrisyonel Değerlendirme
BİA: Biyoelektrik İmpedans Analizi
GİS:Gastrointestinal Sistem
TPN:Total parenteral nütrisyon
MNS:Mutlak nötrofil sayısı
KT:Kemoterapi
Kanserde Beslenme Tedavisi:Nötropenik Diyetin Etkinliği,YASSIBAŞ Emine, Turkiye Klinikleri J Nutr Diet-Special Topics 2017;3(1),38-43