Gebelik dönemi, hem bebek hem de anne sağlığı açısından oldukça önemli bir dönemdir. Gebe kadınların bu dönemi en iyi şekilde geçirmelerinde beslenmenin rolü büyüktür.
A vitamini; fetal büyüme, görme fonksiyonu, epitel doku bütünlüğü ve immünite için gereklidir. Gebe kadınlarda günlük 700µg A vitamini alınmalıdır.
- Yapılan araştırmalarda; A vitamininin gebelik boyunca arttırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Fazla miktarda alınan A vitamini ise teratojenik etki yaratmaktadır. Güvenli aralıklarda doktor tavsiyesi ile yeterli miktarda A vitamini alınmalıdır.
A vitamini içeren bazı besinler; süt ürünleri, yumurta, havuç ve yapraklı sebzelerdir.
Gebeliğin ilk döneminde D vitamini, sitokin metabolizmasının düzenlenmesi ve embriyo implantasyonuna katkı sağlar. Çeşitli hormonların salgılanmasına yardımcı olmaktadır. Annenin diyetindeki düşük D vitamini olması, bebek yaşamının ilk yıllarında; düşük doğum ağırlığı, bozulmuş iskelet gelişimi, solunum yolu enfeksiyonları ve alerjik hastalıklara sebep olabilmektedir.
- Yapılan bir çalışmada; gebelik döneminde düşük D vitaminine sahip gebe kadının, 9 yaşındaki çocuğunun kemik kütlesinde azalma olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca daha sonraki yaşlarda osteoporoz riskinin yüksek olduğu bildirilmiştir.
- Geçmiş yıllarda yapılan araştırmalarda; D vitamini yetersizliğine bağlı olarak preeklampsi riskinin 2 kat arttığı görülmektedir.
D vitamini içeren besinler ve takviyeler, gözetim altında yeterli miktarlarda alınmalıdır.
Bazı besin öğelerinin vücutta kullanılmasına yardımcı olan C vitamini; özellikle hem olmayan demirin bağırsaklardan emilimini arttırmaktadır. En önemli özelliği, konnektif ve vasküler dokunun şekillenmesini ve korumasını sağlamak olan bu vitaminin, gebelik döneminde gereksinimi belli bir oranda artmaktadır.
Kollajen doku, hücrelerin birbirine yapışmasını sağlayan bir yapıdır. Bu yapının formasyonu için C vitaminine ihtiyaç vardır. Eksikliğinde hücrenin fonksiyonları bozulur ve yıkılır.
Bazı C vitamini kaynakları; domates, turunçgiller, çilek, brokoli, patates ve yeşil yapraklı sebzelerdir.
Gebeliğin son trimesteri ve doğuma yakın dönemde sistemik oksidatif, inflamatuar ve metabolik stresin artması ile preeklampsi riski de artış göstermektedir. Preeklampsi; maternal ölümlere, preterm doğuma, yenidoğan mortalite ve morbiditesinin artmasına ve fetal büyüme yetersizliğine neden olabilmektedir. Gebeliğin erken dönemlerinde antioksidan desteği ile preeklampsi belirtilerinin azaltılabileceği düşünülmektedir.
- Yüksek doz vitamin C (1000 mg) ve vitamin E (400 IU) desteğinin preeklampsi riskinin azaltılmasında kesin etkili olabileceğine dair yeterli veri bulunmamaktadır. Bu dönemde önerilen E vitamini 15 mg/gün’dür.
Soya yağı E vitamini açısında en zengin kaynakların biri olup, diğer bitkisel yağlar, soya filizi, yağlı tohumlar, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve fındık E vitamini için temel kaynaklardır.
Kan hücrelerinin yapılması, hücre çoğalması ve bebeğin merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) gelişimi için önemlidir. Bebeğin sinir sistemi, gebeliğin oluşmasıyla birlikte çok hızlı gelişmeye başladığından, özellikle gebeliğin ilk haftalarında folik asit, santral sinir sisteminin gelişiminde büyük bir öneme sahiptir. DNA ve RNA sentezini için biyolojik süreçleri kolaylaştırmaktadır.
Plansız gebeliklerde veya başka sebeplerden dolayı yeterli miktarlarda alınamayan folik asit yetersizliği sonucunda; nöral tüp defekti, orofasiyal yarıklar ve kardiyak anomaliler gibi doğumsal malformasyonlar, düşük doğumlar, anemi ve preeklempsi görülebilmektedir.
- Folik asit eksikliğinde meydana gelen nöral tüp defektine karşı, koruyucu olması açısından gebelik öncesi ve gebelik süresince yeterli folik asit alımı önemlidir.
- Yapılan gözlemsel ve randomize kontrollü bir araştırmada; organ gelişiminin gerçekleştiği kritik dönemlerde yeterli folik asit alımının nöral tüp defektini %70 oranında önleyebileceği gösterilmiştir.
- Nöral tüp defektini önlemek için doğurganlık çağında olan ve gebelik planlayan tüm kadınların, diyetle ve takviye olarak toplam 400 mcg/gün, gebe kalındıktan sonra gebeliğin 12. haftasına kadar 600 mcg/gün folik asit almaları gerekmektedir.
Dilek Yıldız, N. A. (2008). Nöral Tüp Defektleri ve Önlemede Hemşirelik Yaklaşımları. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 105-106.
Franca Marangoni, I. C. (2016). Maternal Diet and Nutrient Requirements in Pregnancy and Breastfeeding. An Italian Consensus Document. MDPI, 7.
Gül Yeşiltepe-Mutlu, Ş. H. (2011). Perinatar D vitamini eksikliği. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 87-98.
Kabaran, S., & Ayaz, A. (2013). Maternal ve fetal sağlık üzerinde B12, folik asit, A, D, E ve C vitaminlerinin etkileri. Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi, 103-112.
Rakıcıoğlu, P., Samur, D., & Başoğlu, P. (2017). Diyetisyenler İçin Hata İzlem Rehberi Ağırlık Yönetimi El Kitabı. Ankara: T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü.
Uzdil, Z., & Özenoğlu, A. (2015). Gebelikte Çeşitli Besin Öğeleri Tüketiminin Bebek Sağlığı Üzerine Etkileri. Balıkesir Sağlık Bilimleri Dergsi, 117-121.
Williamson, C. S. (2006). Nutrition in Pregnancy. British Nutrition Foundation Nutrition Bulletin, 28-59.