Askorbik asit, bilinen adıyla C vitamini, kollajenin biyosentezinden sorumludur. Kollajen; kemiğin yapısında, cilt dokusunun yapısında, bağ dokularda, kıkırdak dokuda, tendon yapıları ve diş yapısında bulunan bir maddedir. C vitamini suda çözünebilen bir vitamin olup, çok güçlü bir antioksidan etki gösterir. L-gulonolakton oksidaz enzim eksikliği nedeniyle, C vitamininin insan vücudunda üretilmesi mümkün olmayıp, diyet yoluyla sağlanması gerekmektedir. Vitamin C kaynağı olarak; domates, patates, yeşil yapraklı sebzeler ve narenciye, çilek gibi meyveler sayılabilir.
Askorbik asit; kofaktör, enzim komplemanı ve ko-substrat olarak işlev görür. Vazopresör sentezinde ve katekolaminlerin sentezinde önemli rol oynar. Aynı zamanda lökositlerde yüksek konsantrasyonlarda bulunur, çeşitli bağışıklık yanıtlarında gereklidir. C vitamininin ortalama koruyucu yetişkin dozu günlük 70 ile 150 mg arasındadır.
İhtiyaç duyulan düzeyde alınan vitaminler, bir çok hastalığın önüne geçerek yaşam kalitesini arttırmaktadırlar.
Bazı durumlarda C vitamininin ekstra takviyesi gerekebilir. Bu durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Alkolizm,
- Anoreksiya veya kanser,
- Gıda alerjisi,
- Desteklenmeyen parenteral nütrisyon alanlar ve inflamatuar barsak hastalığı,
- Gastrointestinal reflü veya whipple hastalığına bağlı kısıtlı diyet,
- Tütün ürünleri kullanımı,
- Aspirin, indometasin, oral kontraseptif, tetrasiklin ve kortikosteroid gibi ilaçların kullanımı,
- Diyaliz (diyaliz sırasında suda çözünür C vitamininin filtrelenmesi nedeniyle),
- 65 yaş ve üstü bireyler,
- Diyabetli bireyler…
C vitamini skorbüt hastalığını önlemede çok büyük bir etkendir. Skorbüt hastalığına yakalanan bireylerde uyuşukluk, yorgunluk, halsizlik, duygusal değişkenlik, kilo kaybı, anoreksi ve ishal görülebilir. Ayrıca, kolay kanama, morarma ve yaraların zor iyileşmesi söz konusudur.
Takviyeler genellikle serbest askorbik asit, kalsiyum askorbat, sodyum askorbat ve askorbil palmitat olarak C vitamini içerir. C vitamini ısıya, ışığa ve oksidasyona karşı hassastır. Bu sebeple pişirme ve depolama gıdaların C vitamini içeriğini azaltabilir.
C vitamini yanlış dozlarda verilirse negatif bazı sonuçlar doğurabilir. Vitamin C’nin toksik miktarlarda alınması demir emilimini arttıracağı için aşırı demir yüklemesi olabilir.
- Emziren anne C vitamini yeterince almazsa bebeğe de yeterli düzeyde aktarılamaz.
- Anne sütünün içindeki ortalama C vitamini düzeyi 30 mg/l’dir. Emziren anne, diyetinde yeterli miktarda C vitamini tüketirse bu oran 50 mg/l’ye kadar çıkabilmektedir.
- Tamamlayıcı gıdaya geçildiğinde ise hazırlanan mamanın C vitamin kaynağı besinler içermesi ile çocuklarda eksikliğinin önüne geçilebilir.
Enstrom, J. E., Kanim, L. E., & Klein, M. A. (1992). Vitamin C Intake and Mortality among a Sample of the United States Population. Epidemiology, 3(3).
Gillberg, L., Ørskova, A. D., Liuc, M., Harsløfa, L. B., Jonesc, P. A., & Grønbæk, K. (2017).
Vitamin C – A new player in regulation of the cancer epigenome. Seminars in Cancer Biology.
J. Teng, A. P.-A. (2018).
Vitamin C: The next step in sepsis management? 43, 230–234.
Sencer, E., & Orhan, Y. (2005). BESLENME. İstanbul: İstanbul medikal yayıncılık.