Yanık Durumlarında Beslenme Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Fiziksel ve kimyasal etkenler ile meydana gelen yanıklar, elektrik yanıkları, röntgen yanıkları ve radyasyon yanıklarından kaynaklanan çeşitleri; vücudun koruyucu tabakası olan ciltteki bütünlüğün bozulmasına, bireyi fiziksel ve psikolojik olarak etkileyen olaylardır. Şiddetli yanıklar, vücutta metabolik bozukluklara yol açmaktadır. Yanığın iyileşmesini hızlandıran tedavilerden birisi tıbbi beslenme tedavisidir. Yanıkların sebep olduğu komplikasyonlara bakıldığında; şok, toksemi, enfeksiyonlar (akciğer enfeksiyonuna bağlı ödem ve sepsis), böbrek bozuklukları (böbreklerde kan akımı hızlanır, böbrek yetmezliği görülebilir), GİS bozukluklarıdır (kusma, diyare, akut pankreatit, melena, hematemez).

Yanık, gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde de karşılaşılan bir halk sağlığı sorunu haline gelmektedir. Yanıklı hastalarda, farklı derecelerde yaralar meydana gelmektedir. Klinik olarak 4 sınıfa ayrılır.

Yanıkların Sınıflandırılması

1. Derece Yanıklar: Derinin en üstündeki epidermis tabakası zarar görür, kızarır, çok az ödem görülür ve kurudur. Ağrılı olabilir, soyularak 7 gün içerisinde iyileşme gösteren yanıklardır.

2. Derece Yanıklar: Yüzeysel ve derin yanıklar olarak 2 sınıfa ayrılır.

 – Yüzeysel Yanıklar: Epidermisin tamamı ve altında bulunan dermis tabakasının yüzeysel kısmı zarar görmüştür. Dermis tabakasındaki sinir uçları hasar gördüğü için çok ağrılı olabilmektedir. Ödem fazla görülür,  2-3 hafta içinde iyileşme gösteren yanıklardır.

  – Derin Yanıklar: Epidermisin tamamı ve dermisin büyük bir kısmı hasarlanır. Yara, kirli beyaz ve benekli bir görünüme sahiptir. İyileşmenin 4-6 hafta sürdüğü yanıklardır.

3. Derece Yanıklar: Derinin tüm tabakalarını içerecek şekilde bir hasar söz konusudur. Kahverengi, beyaz veya siyah bir görünümdedir. Tüm deri ile birlikte sinir uçları da yandığı için ağrı yoktur. Cerrahi tedavi gerekir.

4. Derece Yanıklar: Derinin yanı sıra; yağ dokusu, kas, tendon ve kemik gibi yapıların hasarına da sebep olan bu yanık tipi, siyah görünümdedir. Yanığın sebebi doku yıkımı hakkında bilgi verir. Cerrahi müdahale ve durumun gidişatına göre ampütasyon da uygulanabilmektedir.

Yanık ve Beslenme Tedavisi

Yanığın derecesine ve vücut yüzey alanındaki vermiş olduğu hasara göre metabolizma hızı artış gösterir. Metabolizma hızının artışına bağlı olarak ağırlık kaybı görülür. Vücut yüzeyinin %25’ini kaplayan yanıklar metabolizma hızında %118- %210 arasında bir artış, %30’unu kaplayan yanıklarda  %40-100 oranında bir artış gösterir.

Yanıklarda hipermetabolizmanın gelişmesi, yanık sırasında açığa çıkan histamin, vazoaktif maddeler, sitokin gibi maddelerin endokrin sistemi ve talamusu etkilemesi, metabolizma hızlanmasına etken olan durumlardır. Metabolizma hızının arttığı durumlarda, erişkin veya çocukların enerji ihtiyaçlarının hesaplanması uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Enerji miktarı hesaplanırken hastanın; yaş, boy, ağırlık, cinsiyet ve yanıktan etkilenmiş olan yüzey alanı dikkate alınmalıdır. Yeterli kalori sağlanamazsa hastada zarar oldukça çok olur. Tam tersi olarak, fazla miktarda kalori verilmesi ise, metabolizma hızının daha da artmasına, kan şekeri düzensizliklerine, karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına sebep olmaktadır.

Zayıf olan hastaların iyileşme evresinde ağırlık kazanmaları beklenmez.

Obez hastalarda, iyileşme sürecinde ağırlıkları sabit tutulmalıdır.

Çocuk hastalarda ise, büyüme aralıklarında tutulmaları sağlanmalıdır.

Yara iyileşmesi döneminde, ihtiyaç duyulan en önemli besin öğesi olan protein ihtiyacının belirlenmesi oldukça önemlidir. Kalorinin %20-25’inin protein olarak verilmesi önerilmektedir. Çocuklarda bu miktar günlük olarak 2,5-4 gr/kg’dır. Böbrek fonksiyonları ve sıvı dengesi dikkate alınarak, verilen proteinin tolere edilip edilmeyeceği gözlenmelidir.

Bazı esansiyel aminoasitlerin alınması yara iyileşmesinde önemli bir etkendir. Bazı dallı zincirli aminoasitlerin (valin, izolösin, lösin) yanık iyileşmesinde olumlu etkilerinin olduğu belirtilirken, henüz kanıtlanmış bir veri yoktur.

Kalorinin %60-65’inin karbonhidrattan verilmesi ön görülse de, daha yüksek oranlarda verilmesi gerekebilir. Karbonhidrat oranının arttırlması ile protein katabolizmasının engellenmesi sağlanarak, yara iyileşmesinin süresi kısalmaktadır. Bilinçsiz olarak alınan fazla karbonhidrat zararlı etkiler gösterebilir.

Yağların vitaminleri taşıması ve beyin gelişimi üzerindeki olumlu etkileri ile, özellikle çocuk diyetinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Fazla miktarda yağ alımı yara iyileşmesini geciktirebilir, enfeksiyonlara olan eğilimleri arttırabilir. Toplam kalorinin %12-15’i kadar yağ alımı ideal miktardır.

C vitamini, kollajen yapısında oldukça önemlidir, yara iyileşmesinde destekleyicidir.

A vitamini, immün fonksiyonlar için önemlidir. (1000 kalorilik beslenmede 5000 IU tavsiye edilmektedir).

Yanık sırasında D vitamini metabolizması hasara uğrar ve kemik yapımında azalma görülür. Hastalarda kemik kırılmalarının önlenebilmesi için, vitamin D ve kalsiyum desteklerinin önemi büyüktür.

Bakır, çinko, E vitamini takviyeleri diyetisyen tarafından belirlenen miktarlarda diyette yer almalıdır.


AYDOĞAN, C., & EKİCİ, Y. (2012). Yanık Hastalarında Beslenme. Türk Yoğun Bakım Derneği Dergisi, 74-83.

GÜMÜŞ, Y., & KARAMAN ÖZLÜ, Y. (2017). Yanık Bakımı. Bozok Tıp Dergisi, 72-79.

VICIC, V. K., Radman, M., & Kovacıc, V. (2013). Early initiation of enteral nutrition improves outcomes in burn disease. Asia Pacific Journal of Clinical Nutrition, 543-547.

Yanıklı Çocukların Bakımı. (2013). Yoğun Bakım Hemşireliği Dergisi, 89-95.


 

Exit mobile version