[bs-quote quote=”Bugün bayram,
Erken kalkın çocuklar.
Giyelim en güzel giysileri.
Elimizde taze kır çiçekleri,
Üzmeyelim bugün annemizi.. ” style=”style-1″ align=”left” color=”rgba(44,157,214,0.94)” author_avatar=”https://www.birbes.com/wp-content/uploads/2018/08/barış-manço.png”][/bs-quote]
Bayramlarla birlikte şeker ve tatlı tüketiminin arttığına hem fikiriz. Bunun önüne her ne kadar geçmeye çalışsak da, istemeden kaçamak yapmak durumunda kalıyoruz.
Bu durumdan en çok etkilenen riskli grup;
- Çocuklar
- Şişman olanlar (yani BKİ> 25 olanlar)
- Kronik hastalığa sahip olanlar (kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, kolesterol gibi)
- Yaşlılar
- Gebe ve emzikli anneler’dir.
Riskli grupta yer alan bireyler; boy, kilo, yaş, cinsiyet gibi faktörleri göz önünde bulundurularak, diyetisyen tarafından belirlenmiş ölçülerde tatlı tüketmeleri gereklidir.
Peki, dillerden düşmeyen “şeker” gurubuna neler girmektedir?
Günlük harcadığımız enerjimizi, ortalama olarak; %50-60 karbonhidrat, %25-30 yağ ve %15-20 protein grubundan sağlamamız, en sağlıklı beslenme şeklidir. Karbonhidrat kaynağı olarak; vücudumuza yan etkilerinden dolayı basit karbonhidratları değil, daha çok kompleks karbonhidratları tercih etmemiz gerekmektedir.
İşte bu basit karbonhidrat dediğimiz bölümün içerisine; bayramlarda bize ikram edilen şekerler, çikolatalar ve tatlılar girmekte ve özellikle yukarıda belirttiğim risk grubunda yer alan kişiler için çok büyük önem teşkil etmektedir.
- Bayramlarda; hamur işleri, kızartmalar, şerbetli tatlılar, şekerler ve çikolatalar, sindirim sistemi hastalıklarına ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olmaktadır. Özellikle kronik hastalığı olanların, bunların başında da diyabetli kişilerin dikkatli olması gerekmektedir.
Belirtilen besinlerden vücudumuza fazla miktarda aldığımızda, karşılığı kilo olarak geri dönmektedir. Bunun en önemli sebebi, gereğinden fazla alınan karbonhidratın vücudumuzda yağ olarak depolanmasıdır. Ayrıca, alınan basit karbonhidratların vücudumuzdaki mekanizmalar üzerinde yararlı bir etkisinin olmadığı, aksine zararlı etkilerinin olduğu bilinmektedir. Özellikle büyüme gelişme çağındaki çocukların bu kategoriden uzak tutulmaları gerekmektedir.
- Karbonhidrat kaynağı olarak günlük tercih edilmesi gerekenler; tam buğday ekmeği, sebze, meyve ve çorbalardan oluşmalıdır.
- Bayramlarda tercihleri daha çok sütlü tatlılardan yana kullanmalı, hem yaparken, hem de tüketirken az şekerli olmasına dikkat etmeliyiz.
- Ebeveynler olarak, hem geleceğimiz olan çocuklara, hem de misafirlerimize ikramlarda; önceliği şeker ya da şerbetli tatlardan yana değil, sağlıklı besinler sunmaktan yana kullanmalıyız.
- Kaçamak yaptığımız zaman, diğer günlerden daha uzun süreli fiziksel aktivite yapmalıyız. Fiziksel aktiviteyi arttırmadan önce, mutlaka bir uzman görüşü almanız gerekmektedir.
- Ortalama olarak günlük bir porsiyon tatlı tüketiminin kabul edilebilir olduğunu, fazlasının vücutta yağ olarak depolandığını unutmamalıyız. Baklava için 3 dilim, sütlü tatlı için 1 kase, 1 porsiyon tatlıya eş değerdir.
İyi bayramlar…
Eda KÖKSAL, M. Ş. (2014). Okul Çağı Çocuklarında Şeker Tüketiminin Beden Kütle İndeksine Etkisinin Değerlendirilmesi. Fırat Tıp Dergisi.