Bağışıklık sistemi; konakçıyı bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi patojenlerden koruyucu işleve sahip organlar, dokular, hücreler ve proteinlerden oluşur. Doğuştan gelen ve edinilmiş olmak üzere ikiye ayrılan bağışıklık sistemi bileşenleri vücutta birçok etkileşime girmektedir.
Bağışıklık sisteminin normal işlevini korumak, iç veya dış etkenlerin yol açtığı fonksiyon bozukluklarını önlemek veya azaltmak için beslenme oldukça önemlidir. Beslenme yetersizlikleri çoğunlukla işlev bozukluğuna neden olur. Önerilen veya önerilen düzeyin üzerinde tüketim sağlanması, bağışıklık sisteminin işlevlerini geliştirmektedir.
C Vitamini ve Bağışıklık
Yapılan araştırmalar C vitaminin bağışıklık hücresi fonksiyonlarında önemli bir role sahip olduğunu göstermiştir. Enfeksiyon ve metabolik gereksinimler vücuttaki C vitamini düzeylerini etkilemektedir. C vitamini için önerilen miktar, diğer vitaminlere göre fazladır ve günde 100–200 mg C vitamini alımı sağlıklı bireylerde kronik hastalık riskini azaltıcı etki göstermektedir.
Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, olgunlaşmamış T hücrelerinin gelişiminde ve işlevinde önemli bir rol oynamaktadır. Çeşitli hücre ölümü uyaranlarına karşı direnç geliştirir. Vücutta C vitamini düzeyinin azalması, dolaşımdaki histamin miktarının artmasıyla ilişkilidir. Histamin; patojenlere ve strese karşı üretilerek kılcal geçirgenliği arttırmaktadır. Böylece burun akıntısı ve gözlerde alerjik semptomlar oluşmaktadır. Bu nedenle C vitamini desteği histamin düzeylerinde azalma sağlar.
Çinko, Selenyum ve Bağışıklık
Çinko eksikliği, birçok hastalıkla ilişkili olup dünya çapında yaklaşık 2 milyar insanı etkilemektedir. Çinko eksikliği veya fazlalığı, bağışıklık hücrelerinin sayı ve aktivitelerinde ciddi sorunlara neden olabilir. Yeterli bağışıklık işlevi için vücuttaki çinko düzeyi oldukça önemlidir. Enfeksiyonlara karşı duyarlılığın artması, çinko miktarındaki düzensizlikle ilişkilidir. Çinko, çok sayıda hücresel fonksiyona katılmaktadır. Aynı zamanda proteinlerin yapısal bir bileşenidir.
Bulgular, çinko eksikliği durumunda vücutta doğal öldürücü hücre aktivitesinin azaldığını göstermektedir. Buna bağlı olarak enfeksiyonlara karşı hassasiyet artmaktadır. Kırmızı et ve istiridye zengin çinko kaynaklarıdır. Rafine edilmemiş tahıllar, baklagil veya fitat miktarı yüksek besinler çinkoyu bağlayarak vücuttaki çinko biyoyararlanımını önemli ölçüde azaltır. Çinko eksikliği, T ve B hücrelerinin olgunlaşmasını ve işlevini olumsuz etkilediğinden bağışıklık üzerinde etkilidir.
Selenyum minerali, vücudun gelişiminde ve bağışıklık yanıtında önemli role sahiptir. Bağışıklıkla ilişkisi, içerdiği seleno-proteinler aracılığıyla sağlanmaktadır. Diyetteki selenyum kaynakları; tahıllar, sebzeler, deniz ürünleri, et, süt ürünleri ve fındık gibi besinlerdir. Selenyum desteği, T hücrelerinin çoğalması, doğal öldürücü hücre aktivitesi ve doğuştan gelen bağışıklık fonksiyonları üzerinde oldukça etkilidir.
İnsan kanındaki lökosit miktarındaki artış selenyumdan zengin besinler ile ilişkilendirilmiştir. Aynı zamanda selenyum takviyesinin solunum sıkıntısı yaşayan hastalarda inflamatuar yanıtı azalttığı ve akciğerlerdeki antioksidan kapasiteyi arttırdığı görülmüştür. Selenyum; T ve B hücrelerinin aktivasyonuyla yakından ilişkilidir. Aynı zamanda selenyum takviyesinin, kanser tedavisi esnasında bağışıklık sistemini desteklemek için uygulanabileceği düşüncesi; çocukluk çağı lösemi ve nötropeni durumları üzerine yapılan bilimsel çalışmalarca desteklenmiştir.
Probiyotik Tüketimi ve Bağışıklık
Birçok araştırmada; probiyotik bakterilerin suşa bağlı olarak bağışıklık sistemi fonksiyonlarını düzenlediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu etki, bağırsak mikropları ve antijenler tarafından vücutta üretilen temel ürünlerle ilişkilendirilmiştir. Probiyotikler, inflamatuar ve otoimmün hastalıklar üzerinde oldukça etkilidir.
E vitamini ve Bağışıklık
E vitamini, bağışıklık hücrelerinde kandaki diğer hücrelere kıyasla daha yüksek oranda bulunan güçlü bir yağda çözünen antioksidandır. Bağışıklık fonksiyonlarını iyileştiren en etkili besinlerden birisidir. Beslenmede E vitamini desteğine yer vermenin, bağışıklık sisteminin işlevini arttırdığı ve yaşlı bireylerde enfeksiyon riskini azalttığı görülmüştür.
T hücrelerinin işlevi, sinyal iletimi ve hücre bölünmesi üzerinde etkili olan E vitamini; a-tokoferol adlı öncüsü aracılığıyla etki göstermektedir. E vitamini, doğuştan gelen bağışıklık aktivitesini ve doğal öldürücü hücrelerin aktivitesini arttırmaktadır. Aynı zamanda vücuttaki inflamatuar yanıtların yaşa bağlı bozulmasını iyileştirmede de etkilidir. Genel olarak bulgular; E vitamininin vücuttaki oksidatif stresi azalttığı ve T hücrelerinin işlevi üzerine etkilerinin olduğuna yöneliktir.
Bağışıklık hücreleri, hücre zarlarının bileşimine ve yapısına büyük ölçüde bağımlıdır. E vitamininin hücre zarı bütünlüğünü koruyucu özelliği bağışıklık sistemi için önemlidir. Bir çalışma sonucunda; sağlıklı yaşlı yetişkinlere (>60 yaş) uygulanan günde 800 IU E vitamini desteğinin, T hücre fonksiyonlarını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
C. Carr , A., & Maggini , S. (2017). Vitamin C and Immune Function. Nutrients, 1-2-3-4-5-6-7.
Lewis, E., Meydani, S., & Wu, D. (2019). Regulatory role of vitamin E in the immune system and inflammation. Department of Health & Human Services.USA, 1-2-3-4-5-6.
Liu, Y., J. Alookaran , J., & Rhoads , J. (2018). Probiotics in Autoimmune and Inflammatory Disorders. Nutrients, 2-3-4-6.
Maywald, M., Wessels , I., & Rink , L. (2017). Zinc Signals and Immunity. International Journal of Molecular Sciences, 1-2-3-4.
Wessels, I., Maywald , M., & Rink, L. (2017). Zinc as a Gatekeeper of Immune Function. Nutrients, 1-2-3-5-7-8.