Hipotiroidizm Nedir? Hipotiroidi Belirtileri Nelerdir? Hipotiroid’de Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Hipotiroidizm, tiroid hormonlarının yetersiz salgılanması ile görülen hormonal bir hastalıktır. Tiroid hormonlarının salınımı, tiroid stimüle edici hormon (TSH) tarafından kontrol edilir. Bu hormonlar tiroid bezinden salgılanırlar.

Tiroid bezi ağırlığı 15-20 gr. aralığında olup, bu durum bireyin yaşadığı çevrenin iyot kullanımı ile değişkenlik göstermektedir. Tiroid bezinin hormonlarını salgılaması için iyota ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bu bezin ağırlığı çevrenin iyot kullanımından etkilenir.

Fetüs, çocukluk ve ergenlik döneminde, tiroid hormonlarının mental gelişime katkısı büyüktür. Bu dönemlerde hormonların yeterli olup, olmadığı takip edilmelidir. Erişkin dönemde ise, tiroid hormonları daha çok makrobesinlerin metabolizması üzerine etkilidir.

Hipotiroidizmde görülen belirtilerin çoğu, fizyolojik süreçlerin yavaşlaması ile ilişkilidir. Hipotiroidizmin en yaygın belirtileri; sürekli uykulu olma, güçten düşmüş olma, çabuk yorulma veya sürekli bir yorgunluk hali, mental işlevlerin yerine getirilmesinde problemler, depresif bir ruh hali, üşüme, seste değişim, deride su kaybı, iştahsızlık, kabızlık ve menstrual döngü düzensizlikleridir. Bunlara komplike oluşan metabolik durumlar ise; kolesterol-prolaktin hormon miktarlarının artışı, anemi, hiponatremi, homosistein miktarında artış, kreatinin kinaz ve laktat dehidrogenaz artışıdır. Bunlara ilaveten, hipotiroidi olan hastaların nabızları ve B12 vitamin değerleri düşüktür.

Hipotiroidinin makrobesinlere olan metabolik etkisine ayrı ayrı bakıldığında, karbonhidrat metabolizmasında; glikozun insüline duyarlılığı azalır. Böylece glikozun dokularda kullanılması gecikir. Protein metabolizmasına baktığımızda, sentez ve yıkım hızlarının azaldığını görürüz. Buna rağmen kişide pozitif nitrojen dengesi meydana gelir. Protein sentezinin azalması, iskelet ve yumuşak doku gelişim ve fonksiyonunu etkiler. Lipit metabolizmasında, lipitlerin sentez ve yıkım hızlarının azaldığı görülür. Dolayısıyla plazma serbest yağ asitleri azalmakta, yağ asitlerinin açlık, katekolaminler, büyüme hormonu gibi uyaranlara yanıtı bozulmaktadır.

Hipotirodizmin beslenme tedavisine yönelik kılavuz bulunmamaktadır. Beslenme tedavisinde yaklaşım, komplikasyonlarını gidermeye yönelik olmalıdır. Komplikasyonlar arasında en belirgin olanı metabolik sendromdur. Metabolik sendromu gidermeye yönelik yapılan çalışmalar, hipotiroidizm bulgularının azalmasını sağlayacaktır. Metabolik sendromun en önemli bileşenlerinden biri obezite veya fazla kilolu olunmasıdır. Öncelikle kişinin alması gereken günlük enerji miktarı belirlenmeli ve kilo vermeye yönelik enerji dengesi sağlanmalıdır. Tiroid için önemli olan selenyum ve iyot minerallerinin diyetteki miktarı göz önünde bulundurulmalıdır. İyot mineralinin miktarını etkileyen demir, çinko ve A vitamini miktarları da dengede tutulmalıdır. Günlük posa miktarı 20-30 gr. olmalı ve yağlardan gelecek olan enerji, doymuş ve doymamış yağlar arasında paylaştırılmalı, diyette çoklu doymamış yağ asitlerine yer verilmelidir.


Aytürk, S. (2009). Ötiroid Bireylerde Metabolik Sendrom. Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları Yan Dal Uzmanlık Tezi.

Coceani, M. (2013). Heart Disease İn Patients With Thyroid Dysfunction: Hyperthyroidism, Hypothyroidism And Beyond. 62-6.
Dirikli.

N. B. (2015). Hipertiroidili Ve Hipotiroidili Kadınlarda Metabolik Sendrom Belirteçleri Üzerine Tıbbi Beslenme Tedavisinin Etkilerinin Değerlendirilmesi. Başkent Üniversitesi.

Er, H. B. (2015). Hipertiroidizm Ve Hipotiroidizmli Hastalarda Vitamin D Düzeylerinin Değerlendirilmesi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı.

Örük, G. G., & Bahçeci, M. (2013). Tiroid Ve Paratiroid Hastalıklarında Nöromuskuler Sistem Bulguları. Pam Tıp Derg, 108-117.


Exit mobile version