Konstipasyon (Kabızlık) ve Beslenme

Mükemmel bir mekanizma olan sindirim sistemimiz durmaksızın çalışarak, tükettiğimiz besinleri taşıyıp kullanılabilir hale getirmektedir. Bu sistem, normal şartlar altında sorunsuz olarak görevini yerine getirir ancak bazen birtakım sebeplerle sistemde bazı problemler oluşabilir. Böyle zamanlar son derece rahatsızlık verici olabilmektedir.

Halk arasında kabızlık olarak bilinen konstipasyon, dünya üzerinde en sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Konstipasyon, defekasyonda (dışkılama) zorluk olarak da tanımlanır. Sağlıklı bir kişide dışkılama günde veya haftada 3 kez olarak değişebilir. Ancak haftada 3 defadan daha az olduğunda bu durum kabızlık olarak tanımlanabilir.

Yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyen kabızlık, birçok faktörden de etkilenebilir. Bazı hastalıklar sebebiyle de oluşabilen bu rahatsızlık, yaşam tarzı ve beslenmeden doğrudan etkilenmektedir. Yetersiz lif (posa) alımı kabızlık için birincil suçlu olarak bilinir. Sıvı tüketiminin yetersizliği, demir ve kalsiyum suplementasyonu (takviye), yetersiz egzersiz, yetersiz besin tüketimi de kabızlığın önemli sebeplerindendir. Ek olarak laksatif (dışkılamayı sağlayan) etki gösteren ürünlerin veya bitki çaylarının bilinçsiz ve sürekli kullanılması bağırsağı tembelleştireceğinden, bir süre sonra bunlar olmadan dışkılama gerçekleşmeyecektir. Yapılan çalışmalarda kabızlığın yaşlılarda, yüksek vücut kitle indeksinde, sosyoekonomik düzeyi düşük kişilerde ve kadınlarda daha sık oluştuğu görülmüştür.

Dışkılama, çeşitli sebeplerle bilinçli olarak geciktirilebilir. Özellikle bireyler dışarıdayken, toplu kullanım alanlarındaki tuvaletleri kullanmaktan çekindiklerinden, dışkılama ihtiyaçlarını erteleyerek, kabızlıkla karşılaşabilmektedirler.

Sağlıklı kişilerde, kabızlığın beslenme tedavisinde ilk olarak fiber (posa-lif) tüketimi arttırılmalı ve yeterli sıvı tüketimi sağlanmalıdır. Diyet lifi sindirim sistemi enzimleri tarafından sindirilemeyen, yenilebilir bitki materyalidir. Diyet lifi, dışkı hacmini arttırıp dışkıyı yumuşatacak ve bağırsaktan geçişini kolaylaştıracaktır.

Günümüzde işlenmiş ürün tüketimi son derece artmış, yaşam standartlarının değişmesi ile birlikte hızlı hazır gıda olarak bilinen fast-food tüketimi yaygınlaşmıştır. Bu işlenmiş ürünlerin lif içeriği oldukça düşüktür. Besin seçimi yapılırken mümkün olduğunca sebze içeren, tam tahıllı ürünlere yönelerek daha sağlıklı bir beslenme planı oluşturulmalıdır.

Günlük alınması gereken lif, kadınlar için 25, erkekler için ise yaklaşık 38 gram olmalıdır. Lif; tam tahıl, meyve, sebze, kurubaklagil, sert kabuklu kuruyemiş tüketimi ile sağlanabilir. Gün içinde toplamda 5-8 porsiyon sebze-meyve, kuruyemiş, kurubaklagil tüketimi gerekli lifi sağlayacaktır. Ancak günde 50 gramdan daha fazla lif tüketimi, rahatsızlık ve şişkinlik yaratabilir. Dolayısıyla, sağlıklı beslenme planı için diyetisyen desteği almalı, aşırı diyet lifi alımının önüne geçilmelidir.

Özetlemek gerekirse; kabızlık her bireyin yaşayabileceği ciddi ve son derece rahatsızlık verici bir problemdir. Sebebi bazı hastalıklar olabileceği gibi, çoğu zaman yaşam tarzı ve beslenme kabızlık oluşumunda birincil faktörlerdir. Böyle bir durumda düzenli egzersiz, bol diyet lifi tüketimi, yeterli kalori alımı sağlanmalı ve günlük yaklaşık olarak 2 litre sıvı tüketilmelidir. Kabızlık sorunu, mümkün olduğunca beslenme düzenlenerek tedavi edilmeli, düzenli laksatif kullanımından kaçınılmalıdır.


Mahan, L. K., & Raymond, J. L. (2017). Constipation. L. K. Mahan, & J. L. Raymond içinde, KRAUSE’S FOOD & THE NUTRITION CARE PROCESS (s. 526-528).

The American college of Gastroenterology. (2018). Association Between Ultra-Processed Food Consumption and Functional Gastrointestinal Disorders: Results From the French NutriNet-Santé Cohort. The American Journal of Gastroenterology .


Exit mobile version