Ebeveynler Dikkat! Çocukluk Çağında Metabolik Sendrom Tehlikesinin Farkında Mısınız?

Obezite; vücutta aşırı yağ depolanması sonucu oluşan, fiziksel ve ruhsal olarak sorunları beraberinde getiren bir enerji metabolizmasının bozulma durumudur. Gelişen teknoloji, sosyal yapının değişmesi ve çocukların daralan oyun alanları, yüksek miktarda karbonhidrat ve yağ içeren besinlerin tüketimine sebep olmuştur. Bu durum, 20. yüzyılda erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda ve adölesanlarda da önemli bir boyuta ulaşmıştır. Çocuklarda ve ergenlerde obezite prevalansındaki artış, bugün dünyanın karşı karşıya olduğu en endişe verici halk sağlığı sorunlarından biridir. Bu yükseliş, dünyanın bazı bölgelerinde seviyeli gibi gözükse de, bazı ülkelerde (özellikle gelişmekte olan ülkelerde) pediatrik metabolik sendromun prevalansının artmasına sebep olmaktadır.

Çocukluk çağı obezitesi gelecekteki sağlık bozukluklarının habercisi olabilir. Obez çocukların %85’i obez bir yetişkin olmaktadır. Obez çocukların ileriki zamanlarda obez yetişkin olma oranı 1.3 iken, obez gençlerde bu oran 17.5 ‘tir. Çocukluk çağı obezitesi, önemli sağlık sorunları ile ilişkilidir ve yetişkinlerde morbidite ve mortalitenin çoğu için erken risk faktörüdür. Yetişkin olarak obez kalanlar, tip 2 diyabet (T2DM), hipertansiyon, dislipidemi ve aterosklerotik kardiyovasküler hastalığın gelişimi için önemli bir riske sahiptir. Bu hastalık kümesine ve bozukluklara toplu olarak metabolik sendrom denir.

Metabolik Sendrom Nedir?

 1980’lerin sonu 1990’ların başında, insülin direncinin (özellikle insülinle uyarılmış glukoz alımına direnç) ve sendromda abdominal obezitenin merkezi rolleri belirgin hale geldi. Bu koşulların karşılıklı ilişkilerini tanımlamak için, ölümcül dörtlü, kardiyometabolik sendrom ve insülin direnci sendromu gibi diğer birçok terim tıp literatüründe kullanılmaya devam edilmiştir. İlk 1920’lerin başında yetişkinlerde gözlenen aynı kardiyovasküler rahatsızlıkların risk faktörleri, 1990’ların ortalarında obez çocuklarda da görülmeye başlandı.

Metabolik sendrom, kronik düşük dereceli iltihaplanma, oksidatif stres, hiperürisemi, hipertansiyon, dislipidemi, hiperandrojenizm ve polikistik over sendromu, hepatik steatoz ve alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD), bozulmuş glikoz toleransına sebep olur. Aynı zamanda bozulmuş glikoz toleransı, serebrovasküler olaylar ve Tip 2 diyabet dışında obstrüktif uyku apnesi, hipogonadizm, vasküler demans ve Alzheimer hastalığı ve bazı kanser türleri gibi birçok klinik durumla ilişkilidir.

Çocuklukta Metabolik Sendrom nedir?

Pediatrik popülasyonda metabolik sendromu tanımlamak için birçok girişimde bulunulmasına rağmen, bugüne kadar herhangi bir fikir birliği tanımı mevcut değildir. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), yaşa özgü tanı kriterleri kullanarak pediatrik metabolik sendrom tanımını denedi ve metabolik sendromun 6-10 yaşları arasında obez olan (bel çevresi erkeklerde ≥90 cm, kadınlarda ≥80 ) ve diğer ilgili risk faktörleri (ailede kardiyometabolik hastalık öyküsü gibi) bulunan ve obez olup; trigliseritler, HDL-kolesterol, kan basıncı ve glukoz konsantrasyonları için yetişkin metabolik sendromu kriterlerini karşılayan 10-16 yaş arası çocuklar olarak tanımlanmıştır.

Bazı metodolojik ve fizyolojik sınırlamalar pediatrik metabolik sendrom için bir tanımın kurulmasını zorlaştırmaktadır. Örneğin, ergenlik döneminde geçici fizyolojik insülin direnci gelişir ve normal lipit seviyeleri; yaş, cinsiyet ve ırka göre değişir. Metabolik sendromlu çocuklar ve ergenler, yetişkinlerde görülenlerle aynı derecede laboratuvar anormalliklerine sahip olmayabilir. Bu nedenle, bugüne kadar pediatrik çalışmaların çoğunda kullanılan metabolik sendrom kriterleri, mevcut cinsiyete ve yaşa bağlı normatif değerlerin kullanımıyla, yetişkin tanımları ve standartlarından farklı şekilde uyarlanmıştır.

Çocuklarda metabolik sendrom, yetişkinlerde olduğu gibi neredeyse aynı faktörleri içerir:

Ayrıca çoğu tanım, metabolik sendromu tanımlamak için beşinin de mevcut olması şartından ziyade, bu faktörlerin kısmi bir kombinasyonuna izin verir.

Son çalışmalar obezitenin hem yetişkinlerde hem de çocuklarda insülin direnci ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Çoklu regresyon analizinden elde edilen sonuçlar, insülin direncinin ve obezitenin metabolik sendromla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bunun nedeni; bozulmuş insülin sinyalleşmesi, glukoz transportu ile girişim, yüksek hücre içi serbest yağ asitleri ile ilişkili azalmış insülin klirensi ve adiposit sitokinlerinin sistemik etkileri gibi çeşitli mekanizmalar olabilir. Bu faktörler, obez çocuklarda insülin direncinin gelişiminde etkili olabilir.

Abdominal obezite insülin direncinin en önemli göstergesidir. Erişkinlerde bel çevresi, beden kitle indeksine göre daha güçlü bir visseral adipozite göstergesidir. Son zamanlarda bu ilişki çocuklar üzerinde de gösterilmiştir.

Obezite, Amerikan Kalp Birliği tarafından koroner kalp hastalığının en büyük, düzeltilebilir bir risk faktörü olarak kabul edilmiştir. Çocuklarda nadiren kardiyovasküler olaylar gelişir, fakat kalp hastalıkları ile ilgili risk faktörlerinin temelleri çocukluk çağında atılmaktadır. Aynı zamanda birçok araştırmada obez olan çocuklarda yüksek oranda dislipidemi varlığı saptanmıştır.

Çocuklarda Metabolik Sendromu Engellemek İçin Çözüm Nedir? Ne Yapılmalıdır?

Çocukların bebeklik döneminde kazandıkları beslenme alışkanlıkları, obezite gelişimini önemli bir ölçüde etkilemektedir. Erken yaşta yapılan gıda seçimleri ve fiziksel aktivite davranışları, erişkinlikte de devam etmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar için çoklu risk faktörlerinin zaten genç erişkinlerde oluşmaya başladığı ve fiziksel aktivitesinin gençlerde metabolik risk faktörü ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Dolayısıyla, bu olumsuz risk faktörlerinin gelişmesinin önlenmesi için çocuklukta diyet eğitimine odaklanmak önemlidir.

Ne yazık ki, mitokondriyal aşırı yüklenmeyi azaltmak için bu yolda muhtemel bir ilaç hedefi olmadığı görülmektedir. İlaçlar, metabolik sendromla ilişkili çeşitli hastalık durumlarını tedavi edebilirken, ilaca başvurmadan önce korunma çok önemlidir. Metabolik sendromu yenmek için tipik Batı diyetinin revizyonunun gerekli olacağı fikri çalışmalarda yer almaktadır.

Porsiyon büyüklüğünün artması, yüksek yağlı, enerjisi yoğun fast-food yiyecek tüketimi ve giderek artan sedanter yaşam tarzı ile ilgili değişikliklerin, çocuklar ve ergenler arasında şişmanlığa katkıda bulunduğu göz önüne alındığında; çocuklarda obezitenin önlenmesi için bu değişikliklerin ele alınması gerekmektedir. Müdahale, diyeti değiştirmeye ya da hareketsiz davranışları azaltmaya yardımcı olacak okul temelli programlara odaklanabilir.


Altuncu, M. E., & Ark. (2011). Obez Çocuklarda İnsülin Direnci Ve Metabolik Sendrom Sıklığı. Gaziantep Tıp Dergisi(17), 15-19.

JÄÄSKELÄINEN, P., & Ark., V. (2012). Childhood Nutrition İn Predicting Metabolic Syndrome İn Adults. DIABETES CARE(35).

Liu, W., & Ark. (2010). Prevalence And Association Between Obesity And Metabolic Syndrome Among Chinese Elementary School Children: A School-Based Survey. BMC Public Health , 1-7.

Weiss, R., & Ark. (2013). What İs Metabolic Syndrome, And Why Are Children Getting İt? ANNALS OF THE NEW YORK ACADEMY OF SCIENCES, 123–140.

YILMAZ, A., & Ark., V. (2016). Obez Adölesanlarda Obezite Gelişimini Belirleyen Faktörlerin Ve Metabolik Sendrom Varlığının Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi(3), 157-161.


Exit mobile version