Dünya genelinde 2012 yılında yaklaşık 122.000 kişi kızamıktan kaynaklı hayatını kaybetmiştir. Kızamık, kızamık virüsü enfeksiyonunun neden olduğu bulaşıcı ve akut bir hastalıktır. Kızamık virüsü, kızamığın bilinen tek nedenidir.
1960’lı yıllarda kızamık aşıları kullanılmaya başlanmadan önce çocuklarda mortalite ve morbiditenin başta gelen nedenlerinden biriydi. Kızamık insidansı ve mortalite, son yirmi yıl içerisinde rutin aşılama programları ve toplumsal aşılama kampanyaları aracılığıyla uygulanan aşıların gitgide yaygın olarak kullanılmasından kaynaklı olarak oldukça azalmıştır.
Akut bir vaka olarak meydana geldiği durumda, sağlıklı bireylerde genellikle sorunsuz seyreder ve enfeksiyon genellikle birkaç hafta içinde düzelmektedir. Kızamık virüsünün klinik belirtileri ateş, üst solunum yolu bulguları (öksürük, hapşırma vb.) ve birkaç gün sonrasında, yüz ve boynun üst kısmından başlayarak makülopapüler bir döküntü meydana gelmekte ve git gide aşağı doğru yayılmaktadır. Küçük çocuklarda, yetersiz besin alımı olan veya bağışıklık sistemi zayıflamış olan çocuklarda veya yetişkin bireylerde; ishal, ensefalit ve zatürre gibi ikincil enfeksiyonlar gibi önemli komplikasyonlar oluşabilir.
Patofizyolojisi Nedir?
Kızamık virüsü, B ve T hücreleri ve makrofajlar dahil olmak üzere üst solunum epitel hücreleri ve mononükleer hücrelerde çoğalma göstermektedir. Ortaya çıkan geçici viremi, enfeksiyonu vücutta yayar. Zatürre, krup hastalığı, ishal, kanamalar, körlük, skarlı keratit ve nadiren bile olsa otitis media ve ensefalit görülmektedir. Birçok hastada intestinal pnömoni vardır. Bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalarda çoğunlukla sinsti (dev hücreler) oluşumu ile karakterize yaşamı tehdit eden intestinal pnömoni gelişmektedir.
Kızamık Belirti ve Bulguları Nelerdir?
Gelişmiş olan kızarıklığın nedeni derideki kızamık virüsü antijenine karşı T hücresi aracılı bağışıklıktır. Genellikle kızarıklık kulakların arkasında ve yüzde başlar ve merkezden uzaklaşarak yayılmaktadır. Kızarıklık çoğunlukla 4-5 gün içerisinde yok olmakta ve yerine kahverengimsi bir renk gelmektedir. Hastaların birçoğunda cildin dış tabakasında pullanma ve döküntü görülmektedir. Bu süre boyunca konjonktivit, öksürme ve hapşırık devam edebilir ve granülositoz gelişebilmektedir.
Kızamık Tedavisi Nasıldır?
Komplike olmayan kızamık, kızamık virüsü için belirli bir antiviral tedavi yöntemi olmadığı için farmakolojik olarak tedavi edilemez. Kızamık olan hastalara istirahat, sıcaklık, hidrasyon ve beslenme desteği verilmesi tavsiye edilmektedir. Zatürre, kulak veya göz enfeksiyonları gibi sekonder enfeksiyonlar ortaya çıkarsa standart antibiyotik tedavilerinden yararlanılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü; 1 yaşından büyük kızamık olan tüm çocuklara arka arkaya (24 saat ara ile) 2 gün boyunca günde bir kez 200 000 IU A vitamini dozu verilmesini önermektedir. Küçük çocuklarda düşük dozlar, özellikle 6-12 aylık çocuklar için günde 100.000 IU ve 6 aydan küçük çocuklar için günlük 50 000 IU önerilmektedir. Klinik A vitamini eksikliği olan çocuklar için, 2-4 hafta sonra üçüncü bir doz önerilmektedir. Bu tedavi iyi beslenmiş çocuklarda bile görülen düşük A vitamini seviyelerini düzenlemekte olup, göz hasarı ve körlüğü önlemeye yardımcı olmaktadır. Kızamıktan kaynaklı ölüm oranları A vitamini takviyesi ile %50 oranında azaldığı bildirilmiştir.
Moss, W. J. (2017). Measles. Lancet, 390(10111), 2490-2502.