Akciğer Kanseri Sebepleri Nelerdir? Akciğer Kanseri Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Akciğer kanseri, Amerika’da erkeklerde ve kadınlarda kanserden kaynaklı ölümlerin en önde gelen sebebidir. 2012’de dünya çapında 1,8 milyon hasta akciğer kanseri tanısı almıştır.

Mortalite, erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olmasına rağmen, bu fark azalmaktadır. Kadın ölüm oranı stabil iken, erkek ölüm oranı azalmaya başlamıştır.

Akciğer Kanserinin Patofizyolojisi

Akciğer kanseri, genelde asemptomatik sigara içenlerde rutin göğüs röntgeni ile ortaya çıkar. Diğer hastalarda semptomlar tümördeki lokal uzantı ile veya yaygın metastazla alakalıdır. Diğer sistemik semptomlar anoreksiya, kilo kaybı, güçsüzlük ve pareneoplastik semptomla ilişkilidir.

Dispne, en ağır kanser semptomu ve %15 – %55 oranında akciğer kanserli hastalarda tanı sırasında görülür. Tümöre ek olarak diğer faktörler dispne semptomuna katkı sağlar. Faktörler; perikardiyal efüzyon, anemi, yutma güçlüğü, depresyon, anksiyete, metastatik ilişki diğer organlarla, aspirasyon, anoreksiya-kaşeksi sendromu ve plevral efüzyondur.

Ağrı ve yutkunma bozukluğu en sık görülen semptomlardır. Tümör plerötik ağrı oluşturabilir, çünkü tümör uzantıları plevreya doğrudur. Tümör kemiğe metastaz yapınca kemik ağrısı görülür.

Hastalarda kesin bir tedavi yöntemi, tümör hücresi, tümör tipi, tümör evresi, tümörün rezektabilitesi ve hastanın genel anesteziye ve cerrahiye uygun olması gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.

Akciğer Kanserinde Beslenme Tedavisi

Kanser kaşeksi sendromu, enerji ve kas deposunun tükenmesine neden olan bu metabolik durum, akciğer kanseri olan hastalarda görülür. Hastalar bu sendromda, adipoz ve iskelet kası kütlesinde kayıp yaşar. Hormon ve sitokin düzeyinde değişiklikler tümörle beraber kanser kaşeksi sendromuna neden olur. Kanser kaşeksi sendromunda, artmış besin alımına rağmen hastalarda kilo kaybı görülür ve geri dönüşsüz biçimde daha kötü duruma gelebilir.

Bu bulgulara rağmen, geriye dönüşü olabilecek nedenlerden dolayı oluşan anoreksiyada, çözüm denenip tedavisi yapılmalıdır. Beslenme desteğine rağmen hastaların, spirometrik ve arteriyal kan gazı değerlerinde gelişme olmayıp, kilo kaybı durdurulamayabilir. Klinik sonuçlarda; mesela 6 dk’lık yürüme testlerinde, yaşam kalitesinde ve soluk alma ve verme kas gücünde az da olsa bir gelişme görülür.

Yine de oral beslenme tedavisi için kabul edilen bileşenler aşağıda belirtilmiştir;

Pulmoner kaşeksi sendromunda, hastalar sadece beslenme müdahalesi ile kilo alamayabilir. Megestrol asetat (iştah uyarıcı) hastalarda, iştah artışını ve kalori alımını arttırır. Ghrelin (peptid salgılayan büyüme hormonu) yağ kullanımını azaltır ve büyüme hormonundan bağımsız mekanizmasıyla beslenmeyi uyarır böylece pozitif enerji dengesi indüklenir. Çalışmalara göre pulmoner hastalarda, ghrelinin tekrarlı intravenöz şeklinde uygulanması vücut kompozisyonunu, kas kaybını azaltır ve fonksiyonel kapasiteyi arttırır.


C., D. F. (2012). Management of anorexia-cachexia in late stage lung cancer patients.

EH, B. (2014). Woman and lung cancer. UpToDate.

Filaire, E. (2013). Lung cancer: What are the links with oxidative stress, physical activity and nutrition. 383-389.

H., H. (2013). Multidisciplinary team-based approach for comprehensive preoperative pulmonary rehabilitation including intensive nutritional support for lung cancer patients. PLeS One.

Huhmann M. (2012). Supportive care in lung cancer: clinical update. Semin Oncel Nutr(28)2.

K., H. (2013). The importance of components of pulonery rehabilitation,other than exercise training in COPD.

L., B. (2013). Nutritional support in advanced lung disease. UpToDate.

Mannino DM. (2014). Cigarette smoking and other risk factors for lung cancer. UpToDate.


Exit mobile version