Tüm kültürlerde yiyecek ve yeme aktiviteleri, yetiştirmeden hazırlamaya kadar günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bununla birlikte, modern toplumda farklı diyet veya diyet programlarının reklamları yaygın bir şekilde görülmektedir. Bu yenilikçi diyet programları bazı yiyecekleri bir araya getirirken, çeşitli spesifik yiyeceklerin de diyetten çıkarılmasını tavsiye etmektedir. Ancak, maalesef hiçbir takviye ürünü veya yiyecek mucizevi bir şekilde kilo almanızı önleyememekte veya ruh halinizi geliştirememektedir.
- Bir besinden fazla yemek veya başka bir besinden hiç yememek, metabolizmanızı aşırı çalıştırmamakta veya yağların eriyip kaybolmasını sağlamamaktadır. Bu popüler diyetlerden bazıları kilo alımından hormonları, kan gruplarını veya spesifik bir yiyeceği sorumlu tutmaktadır.
Popüler Diyetlerden Bazıları:
- Sadece organik, kimyasal içermeyen ve genetiği değiştirilmemiş gıdaların tüketimi,
- Sadece yerli gıdaların tüketimi,
- Sadece aşırı işlenmemiş tüm gıdaların tüketimi,
- Sadece meyve, sebze, tahıl, süt ürünleri, yumurta ve balık tüketimi (pescetarian beslenme),
- Sadece meyve, sebze, tahıl, süt ürünleri ve yumurta tüketimi (vejetaryen beslenme),
- Sadece meyve, sebze ve tahıl tüketimi (vegan beslenme),
- Sadece çiğ meyve, sebze, kuruyemiş ve tohum tüketimi (çiğ beslenme),
- Sadece fast food karşıtı, yerli, bölgesel “slow food” tüketimi vb.
Çiğ Besin Diyeti (Raw Foods Diet)
Günümüzde bu diyet programlarının hepsi bir popüleriteye ulaşmış ve en çok merak edilenlerden biri olan “raw foods diet” yani “çiğ besin diyeti” yaygınlaşmaya başlamıştır.
İnsanlar kanser hastası olduklarında, diyetlerinde ve yaşam şekillerinde sık sık değişiklikler yapmaya ve bazıları sağlıktaki potansiyel yararları nedeniyle çiğ besin diyetini dikkate almaya başlamıştır. Vegan diyetin bir alt kümesi olan çiğ besin diyeti, sağlık eğitmenlerinin haberdar olması gereken, gelişmekte olan bir yeme modelidir.
Çiğ besin diyeti; pişmemiş vegan diyeti, pişmemiş vejetaryen diyeti ve canlı besin diyeti olarak çeşitli şekillerde ifade edilmektedir. “Living foods diet” yani “canlı besin diyeti” olarak da bilinen bu diyet, genellikle çiğ veya pişmemiş sebze, meyve, kuruyemiş ve tohum içermektedir. Besinlerin çiğ kabul edilmesi için, 105°۟F (40.5°C) ve altındaki derecelerde olması şartıyla ısıtmaya izin verilmektedir. 105°۟F (40.5°C) ve üstündeki derecelerde ısıtılmadığı sürece kurutulmuş meyve, sebze veya tahıllar da yenilebilir. Tohum, tam tahıl, fasulye, yosun, kuruyemiş ve kuru meyve tüketiminin serbest olduğu bu diyette; alkol, rafine şeker ve kafein sakıncalılar arasındadır. Çiğ öğünlerin sayısı insanlara göre değişmektedir. Bazıları günde yalnızca bir çiğ öğün yerken, bazıları tüm öğünlerini çiğ tüketmektedir.
- Peki, insanlar neden çiğ besin diyetini tercih eder?
Öncelikle, çiğ gıdalar daha az işlenmiş olup, katkı maddelerini daha az içermektedir. Bitkisel gıdaların pişirilmesi durumunda içindeki enzimler tahrip olmaktadır. Yani çiğ bitki yemeklerinde enzimler korunmaktadır. Çiğ besin diyeti destekçileri, enzimlerin korunduğu bitkisel gıdaların sağlığa daha faydalı olduğuna inanmaktadır. Ancak bununla birlikte, bitkilerdeki birçok korunmuş enzimin mide asidimizi tahrip ettiğinin dikkate alınması da gerekmektedir.
İnsanların bu diyeti tercih etmelerinin diğer bir nedeni de; filizlenmeyle bitkisel gıdaların besin değerinin artmasıdır. Filizlenme; tohumların, tahılların veya fasulyelerin çimlenene kadar tekrar tekrar sulanması ve sonra süzülüp kurutulması sürecidir. Filizlenmenin besinlerdeki protein, vitamin ve fitokimyasal miktarını arttırdığına inanmaları söz konusudur.
Çiğ Besin Diyetinin Faydaları
- Mesane, mide, gırtlak ve ağız kanseri riskini azaltır.
- Kan şekerinin daha iyi kontrol edilmesini sağlar.
- Kolesterolü düşürür.
- Lif alımını artırır.
- Şeker ve yağ alımını azaltır.
Çiğ Besin Diyetinin Riskleri
Çiğ besin diyetinin sağlık açısından bazı riskleri de bulunmaktadır;
- Çiğ veya pişmemiş barbunya ve soya fasulyesi, çeşitli zararlı kimyasallar içerebilir. Bu riskten korunmak için; çiğ, pişmemiş veya filizlenmiş barbunya veya soya fasulyesi yenilmemelidir.
- Çiğ vejetaryen diyeti uygulayan kişilerde, zamanla kemik kütlesi azalma riski oluşmaktadır. Dolayısıyla daha çok kırılma ihtimali olan zayıf kemiklerin oluşmasına yol açabilmektedir.
- Çiğ besin diyeti; B12 vitamini, D vitamini ve kalsiyum gibi besin öğelerini yeterince sağlamayabilir. İhtiyaç durumunda, bu besin öğelerinin diğer kaynaklardan takviye alınması gerekmektedir.
- Pişirme, besinlerdeki birçok zararlı bakterinin ölmesini sağlar. Yeşil yapraklı sebzelerde, domateslerde ve diğer örnek besinlerdeki gıda hijyeni sorunları çiğ besin tüketimine bağlıdır.
- Pişirme, bazı bitkisel gıdaların sağlığa faydalarını azaltmakla birlikte, aynı zamanda bazılarının faydalarını arttırmaktadır. Örneğin, domatesin pişirilmesiyle likopen miktarı artmaktadır.
- Filizlenme; kuruyemiş, tahıl ve sebzelerin raf ömrünü azaltır. Filizlenmiş besinlerin birkaç gün içinde tüketilmesi gerekmektedir.
- Örnek bir çiğ besin diyetinde, kahvaltı için; karışık sebze suyu, ara öğün için; meyve ve filizlenmiş tahıl karışımı, öğle yemeği için; çiğ salata sosuyla birlikte asya salatası, ara öğün için; 1 orta boy portakal, akşam yemeği için; bol sebze salatası, narenciye ve zeytinyağından oluşan sos ve portobello mantar pizzası tüketmek ideal bir seçim olacaktır.
Sonuç olarak, “raw foods diet” yani çiğ besin diyetinin, sağlık açısından birçok faydasının olduğu görülmektedir. Ancak, tüm bu faydaların yanında, çiğ besinlerin sağlık açısından olumsuz etki gösteren birçok risk etmenini de beraberinde getirdiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Serrano, E., Riebl, S. Popular Diets: If It Sounds too Good to Be True, It Probably is. College of Agriculture and Life Sciences, Virginia Polytechnic Institute and State University, 2013.
Patient Education Office. Understanding a Raw Foods Diet. The University of Texas M. D. Anderson Cancer Center, 01 06 2009.
Hobbs, S.H. Attıtudes, Practıces and Belıefs of Indıvıduals Consumıng a Raw Foods. 2005, Explore, s. 272.
Wright, A.C., Danyluk, M.D., ve Otwell, W.S. Pathogens in Raw Foods: What the Salad Bar can Learn from the Raw. 2009, Current Opinion in Biotechnology, s. 172-177.