Besinin Adı
Türkçe: Taze Fasulye
İngilizce: Bean
Latince: Phaseolus Vulgaris
Vatanı ve İklimi:
Eski yıllardan bu yana baklagiller insanların diyetinde oldukça büyük bir yer teşkil etmektedir. Antik dönemlerde Akdenizliler, Mezopotamyalılar, Mısırlılar, Macarlar, Truvalılar ve İngilizler tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Tropikal ve yarı tropikal bölgelerde yetişir. Ana vatanı Güney Amerika olup, burada 200 kadar türü bulunmaktadır. Günümüzde fasulye üretiminde birinci sırada olan ülke, yılda ortalama 2.381.300 ton fasulye üretimi yapan Çin’dir. Çin’den sonra ikinci sırada ise 555.000 ton ile Türkiye bulunmaktadır. En çok taze fasulye üreticiliği yapan ilimiz 89.450 tonla Sinop’tur. Yapılan bir araştırmada, Sinop’un Çarşamba ovasındaki üreticilerin %66’sının taze fasulye yetiştiriciliği yaptığı gözlenmiştir. Sinop’u sırasıyla; Antalya, Hatay, Bursa ve Aydın izlemektedir.
Bitkisel Özellikleri:
Baklagiller familyasından olan fasulyenin meyvesi bezelyeninkiyle benzerlik gösterir. Sürünücü gövdeye sahip bir yıllık bitkidir. Fasulye; killi, kumlu ve nemli toprakları, ılık iklimi sever. Kışın 3-4 C’nin altında olan yerlerde pek yetişemez. Sonbahar da ekimi yapılır, meyvesi ilkbahar ve yaz aylarında toplanır. Ülkemizde özellikle Akdeniz’de sera yetiştiriciliği yapılan fasulyenin, ürünleri ilk baharın başlarında toplanabilir. Aynı topraktan senede iki defa ürün alınabilir. Nadide, Massay, Nova, Gina, Sarıkız, Romano, Bourgondia, Goffora olmak üzere ülkemizde sekiz ayrı türü yetişmektedir.
Ekimi sonbaharda yapılan fasulyenin, bodur ve sırık fasulye olmak üzere başlıca iki sınıfı vardır. Sırık fasulye kendi içinde; çalı, boncuk, barbunya türlerine ayrılır. Bodur fasulye ise kendi içinde; yer ve ferasetsiz fasulye olarak iki türe ayrılır. Çalı fasulyesi, kılçıksız ve tohumu beyazdır. Kılçıksız ve lezzetli oluşundan dolayı, oldukça sık tüketilen bir türdür. Barbunya fasulyesi ise, daha çok kuru olarak tüketilir. Tohumları mor benekli beyazdır. Aslında marketlerden aldığımız barbunya, başlı başına bir bitki değil fasulyenin bir türüdür.
Faydaları ve/veya Zararları:
Bir bireyin dengeli ve yeterli beslenmesi için her besinden yeteri kadar yemesi gerekmektedir. Özellikle, yaz aylarında çok çeşitlenen sebze ve meyvelerin arasında taze fasulye de yerini alır. İçeriğindeki %28 diyetsel posa oranı sayesinde, bağırsakların mikroflorasını düzenlemede yardımcıdır. Diyetsel posa dediğimiz şey, karbonhidratların sindirilemeyen organik kısmı olup, selüloz, hemiselüloz ve pektin denir. Diyetsel posa, bağırsaklarımızın mikroflorasını korumak için çok önemli ve gereklidir.
Genel olarak baklagillerin yağ oranları yaklaşık olarak %0.8-1.5 arasında oldukça düşüktür. Fasulyenin yağ oranı ise %1-2 arasında değişir. Bu yüzden, baklagiller kalp damar sağlığını koruyucu ve önleyici etkiye sahiptir. Çiğ baklagiller; C ve B grubu vitaminler bakımından zenginken, kuru baklagiller; C vitamini bakımından fakirdir. Pişirme işleminin yanlışlığı ve pişirme sularının atılması, B grubu vitaminlerin ve C vitamininin kaybına yol açar. (Bu durumun nedeni C ve B vitaminlerinin suda çözünen vitaminler grubunda yer almalarıdır.) Çiğ baklagillerin kabuklarının soyulması ise vitamin oranını arttırır. B vitaminleri grubundan olan folik asit, günlük alınması gereken, hamilelik döneminde aşırı ihtiyaç duyulan, sinir hücrelerinin tahribatını önlemek için gerekli olan bir vitamindir. Günlük folat gereksinimi karşılamak için fasulye oldukça iyi bir kaynaktır. Bir öğünde tüketilen fasulye, günlük folat gereksiniminin yarısını karşılamaktadır.
Bazı baklagillerin B grubu vitaminleri içerme miktarları:
Baklagil Türü | vit B1 | vit B2 | vit B3 | vit B6 |
Mercimek | 0,44 | 0,28 | 2 | 0,35 |
Nohut | 0,46 | 0,16 | 1,7 | 0 |
Fasulye | 0,6 | 0,1 | 0 | 0,35 |
Bezelye | 1,1 | 0,1 | 0 | 0,25 |
Pirinç | 0,04 | 0,03 | 0 | 0,07 |
- Baklagillerin ve baklagillerden biri olan fasulyenin; hem tek başına iyi bir protein kaynağı, hem de tahıllarla birlikte tüketildiğinde tamamlayıcı protein kaynağı olması, esansiyel olan lizin aminoasidini yüksek oranda içermesi (metionin ve sistein esansiyel amino asitlerinden yana fakirdir), kolesterol oranı düşüklüğü, potasyum, fosfor, kalsiyum ve demir mineralleri bakımından zengin olması, diyette yer alması için sebeplerdendir.
Bilgilendirme:
Ülkemizde özellikle yaz aylarında bolca ve sevilerek tüketilen taze fasulye; yazın yemeği yapılarak tüketilirken, kışın ise kışa hazırlık döneminde hazırlanan konservesi, kurusu ve turşusuyla sofralara renk katar. Her öğünde bir avuç baklagil tüketimi, günlük posa ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Kendi hacminin beş katı kadar su çekme özelliğine sahip olan baklagiller, midede tokluk hissi oluşmasına sebep olurken, bağırsaklardaki toksinlerin atımına ve toksik maddelerin temizlenmesine yardımcıdır.
100 gram Taze Fasulye’nin besin değerleri:
CHO (g) |
Na (mg) |
I |
Vit. A (µg) |
5,1 | 2 | 3 | 54 |
Protein (g) |
K (mg) |
F (µg) |
Vit. C (mg) |
2,4 | 226 | 12 | 18,9 |
Yağ (g) |
P (mg) |
Fe (mg) |
Vit. B³ (mg) |
0,2 | 36 | 0,7 | 1 |
Kalori (kkal) |
Ca (mg) |
Mg (mg) |
Lif (g) |
32,7 | 64 | 22 | 1,9 |
Pekşen, E., Artık, C., (2005), “Antibesinsel Maddeler Ve Yemeklik Tane Baklagillerin Besleyici Değerleri”, OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 20, 110-120.
Madakbaş, S., Ergin, M., Özçelik, H., Küçükomuzlu, B., (2007), “Orta Karadeniz Bölgesi’ nde Yetiştirilen Bazı Bodur Taze Fasulye Populasyonlar’ ın dan Seçilen Bodur Ayşe Kadın Özelliğinde Saf Hatların Bazı Morfolojik Ve Tarımsal Özelliklerinin Belirlenmesi”, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 21, 68-73.
Eker vd., (1993), “Yeni Rehber Ansiklopedisi”, 1.baskı, İstanbul: İhlas gazetecilik Holding A.Ş. ,118-119.