Yaygın bir eklem hastalığı olan osteoartrit; ilerleyici seyriyle, başta kıkırdak olmak üzere, eklemi oluşturan tüm yapıları etkileyen, en yaygın artrit türüdür. Eklem kıkırdağının ilerleyen yıkımı hastalığın en belirgin özelliği olup, bu yıkım süreci; eklem hareketlerinde bozulma, şiddetli ağrı ve ilerleyen süreçte sakatlık ile sonuçlanabilmektedir. Yaşlanmayla birlikte görülme sıklığı artan osteoartrit, yüksek prevelansı ve günlük yaşamdaki etkisi sebebiyle, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görülmektedir.
- Dünya çapında, 60 yaş üstü kadınların yaklaşık %18’i ve erkeklerin %9,6’sı semptomatik osteoartrite sahip olup; bu bireylerin dörtte biri günlük aktivitelerini gerçekleştirememektedir. Türkiye’de ise dizlerde görülen osteoartrit oranı %14,8 şeklinde bildirilmiştir.
Fazla vücut ağırlığı, osteoartrit için önemli bir risk etkeni olmakla birlikte, vücut kütle indeksindeki her 3,4 kg/m² artış, bu riski 2 kat arttırabilmektedir. Aşırı kilolu bireyler, dizlerde osteoartrit gelişimi açısından çok yüksek risk taşımakta olup, hem kalça hem de el eklemlerindeki tutulumlara karşı, daha duyarlı olabilmektedir.
- Fareler ile yapılan çalışmalar; vücut ağırlığı, genetik faktörler ve diyet arasında bir etkileşim olduğunu düşündürmüş olsa da, diyetle alınan yağın, obezite-osteoartrit ilişkisine doğrudan etkisini ortaya koyamamıştır. Ancak ağırlık kaybının, kişide osteoartrit gelişimi veya ilerlemesi için oluşabilecek riskleri azaltabileceği düşünülmektedir.
- Yapılan bir çalışma; yaklaşık 5 kg’lık ağırlık kaybının, 10 yıl boyunca dizlerde osteoartrit gelişme riskini %50 oranında azaltabileceğini göstermektedir.
Kilo almaya devam eden osteoartritli bireylerin, yürüyebildikleri mesafeler giderek azalmakta olup; azalan fiziksel aktivite sonucu sahip oldukları ağırlık artabilmektedir. Uluslararası Osteoartit Araştırma Derneği kılavuzları, aşırı kilolu ve obez bireylerde egzersizi ve ağırlık kaybını önerse de, pratikte bu tedavilerin uygulanması zor olabilmektedir.
- Fiziksel aktivitesi azalmış, hareket ettikçe ağrı hisseden obez ve osteoartritli bireylerin; vücut ağırlığı kontrolü ve egzersiz planlama süreçleri için, diyetisyen ve fizyoterapistin de içinde bulunduğu, multidisipliner bir ekipten destek almaları oldukça önemlidir.
D Vitamini ve Osteoartrit İlişkisi
Besinlerle alınan ve deriye gelen UV ışınları aracılığıyla aktif hale geçen D vitamini; kemik metabolizması üzerine etkileri bulunan bir vitamindir. D vitamininin düşük konsantrasyonları; kalsiyum metabolizması, osteoblast* aktivitesi ve kemik yoğunluğu üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. D vitamini eksikliğinin, osteoartritin patofizyolojik* sürecine karşı gösterilen yanıtı azaltabileceği ve hastalığın ilerlemesine yol açabileceği düşünülmektedir.
Beslenme Önerileri
- Optimum ağırlığın sağlanabilmesi için; uygun enerjiyi sağlayan, dengeli bir diyet uygulanmalıdır.
- Yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı sağlanmalıdır.
- Diyet, antiinflamatuvar besinlerle desteklenmelidir.
- Gerekli görülen durumlarda hekim kontrolünde omega-3 takviyeleri verilebilir.
Özetle, osteoartrit gibi hastalıklar söz konusu olduğunda; uzun vadede yeterli ve dengeli beslenme bilincinin oluşturulması, ağrıları azaltıp fonksiyonel kapasiteyi arttırarak yaşam kalitesinde artış sağlayabilmek için büyük önem arz etmektedir.
Patofizyoloji: Hastalık veya buna benzer anormal durumlarda, normal işlevlerde ortaya çıkan bozuklukları inceler
Mcalindon, T., & Felson, D. T. (1997). Nutrition: Risk Factors For Osteoarthritis. Annals Of The Rheumatic Diseases, 397-402.
Sevinç, S. (2014). Osteoartrit Ve Obezite. Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 80-88.
Thomas, S., Browne, H., Mobasheri, A., & Rayman, M. P. (2018). What İs The Evidence For A Role For Diet And Nutrition İn Osteoarthritis? Rheumatology, 61-74.
[/accordions]