Kurkumin, sarımsı turuncu renkten sorumlu olan ve doğal olarak oluşan bir fenolik bileşiktir. Temel bileşeni olarak zerdeçalda (Curcuma longa L.) bulunur. Asya’nın farklı bölgelerinde yenebilir bir bileşen olarak kullanılan köri baharatıdır. Özellikle lezzet, renk profili ve tıbbi özellikleri için kullanılan zerdeçal; Zingiberaceae familyasının otsu bir bitkisidir. Gıdaların lezzetini “köri yaprağı veya tozu” şeklinde zenginleştirmek için, uzun zamandır kullanılan bir baharattır. Kurkumin ve türevlerinin geniş yelpazedeki biyolojik ve farmakolojik aktiviteleri, geniş ölçüde araştırılmış ve rapor edilmiştir. Bunlar; anti bakteriyel, anti-kanser, anti tümör, sıtma karşıtı faaliyetler ve antioksidan aktiviteleridir.
Kurkumin ilk olarak 1815’de izole edilmiş olup, 1870’te kristalin formuna formüle edilmiştir. İnsan hastalığında kurkumin kullanımıyla ilgili ilk makale 1937 yılında yayımlanmıştır. FDA*, kurkumini; genel olarak güvenli, zararsız olarak tanımlamış (GRAS) ve uzmanların, bir gıda katkı maddesi olarak kurkuminin, kullanım amacına göre güvenli ve tolere edilebileceğini belirlemiştir. Dünya çapında kapsüller ve tabletler şeklinde tıbbi tedavi olarak kullanımının yanı sıra; merhemler, enerji içecekleri, sabunlar ve kozmetik ürünlerde de tamamlayıcı olarak bulunabilmektedir.
Kurkuminin biyoyararlanımını arttırmak için kullanılan yaygın bir yöntem, metabolik yolunu bloke eden ajanların kullanılmasıdır.
- Kurkuminin biyoyararlanımını arttırmaya yönelik yöntemleri araştıran bir çalışma sonucunda; siyah biber (Piper nigrum) ve uzun biberde (Piper longa) bulunan bir alkaloid ile birlikte uygulanmasının, kemirgenlerde kurkumin serum konsantrasyonlarını arttırdığı tespit edilmiştir. Yüksek dozda oral kurkumin (2000 mg/kg) ve biberin birlikte uygulanması ile, sistemik biyoyararlanım %154’e kadar artmıştır.
Kurkumin; hepatik ve bağırsak glukoronizasyonunun (ikinci faz biyotransformasyon aşamasında zehirli bir bileşik veya metabolitinin glukuronik asitle birleşmesi işlemi) bilinen bir inhibitörüdür.
Kurkumin ve Kalp-Damar Hastalığı
Kurkumin, batı toplumunda yaygın olarak görülen aterosklerozda tedaviyi destekleyen bir besin öğesidir. Bu aterosklerotik hastalık paterni için, çok sayıda açıklama olmasına rağmen; rol oynayabilen faktörlerden biri Batı diyetinde kurkumin gibi doğal bitki bazlı ürünlerin tüketiminin azalmasıdır.
Kurkuminin hiperkolesterolemi tedavisinde etkili olduğu, yapılan bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.
- Yapılan bir çalışmada; bir hafta boyunca 500 mg kurkumin uygulamasının lipit peroksitlerde %33’lük bir azalmaya yol açtığı, HDL kolesterolde %29’luk bir artışa sebep olduğu gözlenmiş ve toplam vücut kolesterolünde %12’lik bir düşüş görülmüştür.
- Başka bir çalışmada da, günde iki kez uygulanan 10 mg kurkuminin serum LDL’yi düşürdüğü ve HDL’nin arttığını gösteren tutarlı bulgular elde edilmiştir.
Kurkumin ve Nörodejeneratif Hastalıklar
Kurkuminin bazı psikiyatrik hastalıkların patogenezini önlemede rol oynadığına inanılmaktadır. Kurkuminin erken Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlattığına dair bazı kanıtlar olsa da, yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır.
Kurkumin ve Gastrointestinal Bozukluklar
Kurkumin, iltihabi bağırsak hastalığından (IBD) muzdarip hastalarda tedavi edici etkiler göstermiştir. Crohn hastalığı ve ülseratif kolitte görülen sindirim sisteminin iltihaplanması, zayıflatıcı bir hastalık olabilir ve uzun süreli iltihaplanma da kolorektal kanser riskini arttırabilir.
- Yapılan bir çalışmada; az olmasına rağmen, kurkumin tüketimi ve IBD ile ilgili önemli bulgular bulunmuştur. Standart 5-aminosalisiklik asit ve kortikosteroid tedavisinde, ülseratif kolitli 5 hastaya ayda iki kez 550 mg’lık bir dozda ve bir başka ay boyunca günde 3 kez kurkumin verilmiş olup, iki ay boyunca bu müdahalenin ardından, 5 hastanın hepsinde belirgin semptom iyileşmesi rapor edilmiştir. Beş hastanın dördünde kortikosteroidler kesilmiş, 5-aminosalisilik asitleri kesilmiş veya semptomlarının iyileşmesi sonucu 5-aminosalisilik asit dozları azaltılmıştır. Crohn hastalığı olan hastaların, takip eden aylarda semptomlarında azalma devam etmiştir. IBD’li hastalardaki bu bulgular, laboratuvar sonuçları ile daha da desteklenmiştir. Kurkumin ile iki aylık tedaviden sonra eritrosit sedimantasyon hızı ve C-reaktif protein seviyeleri gibi, inflamatuar belirteçlerin normal sınırlara döndüğü gösterilmiştir.
- Bir başka çalışma; kurkuminin idame tedavisi olarak kullanıldığı zaman, ülseratif kolitin nüksetmesini etkili bir şekilde önleme kabiliyetini göstermiştir.
Kurkuminin tedavide etkili olduğunu gösteren bir diğer yaygın gastrointestinal rahatsızlık, irritabl bağırsak sendromu (IBS)’dur. IBS; karın ağrısı, kabızlık, ishal ve genel olarak düşük yaşam kalitesi ile ilişkilidir.
- IBS’li 207 erişkinin yer aldığı bir randomize çalışmada; sekiz hafta boyunca her gün kurkumin kullananların, semptomlarında belirgin bir iyileşme olduğu gözlenmiştir.
Kurkumin ve Kanser Tedavisi
Son zamanlardaki araştırmaların en heyecan verici yönlerinden bazıları, kurkuminin kendi içsel mekanizmaları aracılığıyla ya da diğer kanser tedavilerini güçlendirerek kötü huylu kanser hücrelerini tedavi etme yeteneğidir.
Günümüzde pankreatik, hepatosellüler, mide, meme, prostat, deri, akciğer ve kolon kanserinin yanı sıra, multipl miyelomu (bir çeşit kemik iliği kanseri) tedavi etmek için kurkumin kullanan klinik çalışmalar bulunmaktadır.
- Klinik bir çalışma; günde 8 gram kurkumin dozu alımının güvenli ve iyi tolere edildiğini göstermiştir.
- Çoklu miyelom (beyaz kan hücresi olan plazma hücrelerinde başlayan bir kanser) tedavisi gören hastalara günde 12 g’a kadar olan dozlarda kurkumin daha iyi etki göstermiştir.
- Bir çalışmada; sigara içen bireylere 30 gün boyunca günde 1,5 g kurkumin verildiğinde, idrar mutajenlerinde önemli bir azalma olduğu gözlenmiştir.
Kurkumin Yan Etkileri
Trombosit agregasyonunun (küçük yapışkan kan partiküllerinin kümeleşmesi) baskılanması nedeniyle, karaciğer enzimlerinde ve antikoagülan özelliklerde geçici yükselme görülür.
- Yapılan bir çalışmada; kurkuminin günde 12 g (1 yemek kaşığı) kadar yüksek dozlarda tolere edilebileceği ve hastaların %30’unda düşük doza bağlı yan etki görüldüğü bildirilmiştir.
- Yani kurkuminin tolere edilebilirliği ve kabul edilebilirliği doz artışı ile azalmaktadır.
- Doz bağımlı yan etkiler; gevşek dışkı, reflü, şişkinlik ve abdominal rahatsızlıklardır.
Matthew C. Fadus, Cecilia Lau, Jai Bikhchandani, Henry T. Lynch. (2017). Curcumin: An age-old anti-inflammatory and anti-neoplastic agent. Journal of Traditional and Complementary Medicine , 339-346.